İzzet-i Kalem

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlanmalı Mı?

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLANMALI MI?

              Birleşmiş Milletlerin 1975 yılında 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” ilan etmesiyle dünya genelinde kutlanılan bir gün. Görsel ve yazılı basında, sosyal medyada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlama haberleri, mesajları yayınlanmaktadır. Kadınların insanlık için önemi vurgulanmakta olup, kadınlarla ilgili kanun düzenlemeleri özellikle bu günlerde gündeme gelmektedir.

              Kadınlara yılın 365 günü içerisinde bir günün ayrılması sizi bilmiyorum ama  ben de ayrı bir ayrıcalık duygusu oluşturmuyor çünkü; bizim inancımız ve ecdadımızın geçmişte kadınlara bakış açısı yüzlerce yıl önce oluşmuştur. Dinimizin ve ecdadımızın bize bıraktığı miras gereği kadınlar bizim için Sultandır, Rabbimizin bize emanetidir.

              Peygamber efendimizin (S.A.V.) eşlerine karşı tavırları aile hayatı bizim için çok kıymetli örneklerdir. Yine onun aile içerisinde oluşturduğu sevgi ve saygı ortamı tam da bugünlerde ihtiyaç duyulan bir uygulamadır. Eşlerin bir birini Allah (C.C.) sevdiği bir aile ortamı ne kadar sıcak ne kadar huzurludur. Maddi imkanlar ve yaşam kalitesi olarak onlardan çok ama çok iyi durumda olan bizler bugün neden o sıcak ortamı bulamıyoruz?

              Ecdadımız Peygamberimizin rehberliğinde kurdukları medeniyette de kadın baş tacı edilmiş önemini ve asaletini hep muhafaza etmiştir. O anneler Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler, Abdulhamitler doğurmuş ve yetiştirmiştir.

              Kadınları fiziksel bir meta olarak değil toplumun temel taşı alarak görmüşlerdir. Kimse bize Batının kadınlara verdiği önemi anlatmasın. Çünkü Batı, kadınları değersizleştirmiştir. Kendisini fiziksel olarak sergilemenin, süslenmenin onlar için bir özgürlük olduğu empoze edilmiştir. Tabiki bu güdüleme  kadınları tüketen bireyler haline getirmiştir ve değersizleştirmiştir.

              Günümüzde dünya ülkeleri ve ülkemizde kadın hakları ile ilgili yapılan kanuni düzenlemeler kadınların uğradığı taciz ve şiddeti, cinayetleri önleyememektedir.

              İnsanların ruh dünyasında, inancında toplumsal hayat içerisinde kadınları gereken yere koymadığımızda maalesef bu olumsuz sonuçlar çıkmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerindeki toplumsal ve aile yaşantılarının toplumumuza yerleştirilmeye çalışılması sonucu aile yapımız bozulmaya çalışılmaktadır.

              Biz bir gün değil, her günün kadınlarımızın günü olduğuna inanıyoruz. Biz “Cennet Anaların Ayakları Altındadır.” Diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Biz, vatanımız namusumuz için canımızı veririz. Kadınlarımıza zulüm etmeyiz, onları aşağılamayız, onları değersiz görmeyiz.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri