Mahmut Sami Saka

AB’nin yeni ticaret ortağı, Türkiye

AB’nin yeni ticaret ortağı,

Avrupa Birliği, yirmi yedi üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir yapı durumundadır. Yaklaşık 1 trilyon dolarlık iş hacmi ve 450 milyonluk nüfus hacmi ile önemli bir pazar konumundadır.

AB tek bir blok olarak düşünüldüğünde dünya mal ihracatından %15,2, dünya ithalatından ise %14,7 oranında pay alarak, dünya mal ihracatında ve ithalatında ikinci sırada yer almaktadır. Hizmet ticaretinde de 112 milyar dolar ticaret fazlasıyla AB, dünyanın en büyük ihracat ve ithalatçısı konumundadır.

Avrupa Birliği Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’ne (EUISS, European Union Institute for Security Studies) göre, pandemi, aşağıdaki şekillerde potansiyel olarak oyunun kurallarını değiştirecektir:

i. Tedarik zincirleri ve güvenlik açıklarına ilişkin yeni bir farkındalık ve kritik malların güvenli tedarikinin önemi derinden hissedilmiştir. Küresel tedarik zincirlerinde çeşitlendirme ve yeniden konumlandırmaya doğru bir kayma görülebilir

ii. Kriz, güçlendirilmiş bilimsel iş birliği ve sağlık için küresel bir yaklaşımın ortaya çıkması için bir fırsat penceresi yaratabilir iii. Çevrimiçi araçların ve teknolojilerin kullanımındaki artış, diplomasinin dijitalleşmesini muhtemelen hızlandıracaktır iv. Yaşam tarzı ve tüketim alışkanlıklarındaki krizin neden olduğu değişiklikler, daha sürdürülebilir ekonomik uygulamalara yol açarak, iklim değişikliği ve çevre konularında harekete geçmenin yolunu açabilir v. Siyasi aktivizmde ve demokratik reform taleplerinde bir artış olacaktır. Türkiye’nin ihracatı, küresel ticaretteki gelişmelere kayıtsız kalmamaktadır. Küresel ticaret ise küresel ekonominin bir parçası olarak küresel siyasetteki gelişmelerden bağımsız değerlendirilemez.

Avrupa Birliği, Gümrük Birliği’ne üye olan Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği’dir. Bu itibarla Türkiye’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi son derece iddialı hedefler içeren anlaşmaya uyumu son derece önemli hale gelmiştir. AB’nin Yeşil Mutabakat’ın çeşitli aşamalarını yasalaştırdığı süreci Türk sektörlerinin ve ihracat yapan firmaların yakinen takip edip, karar alma mekanizması üzerinde etki doğurmaya dönük katılım sağlaması da, atılması gereken öncelikli adımlardandır. Uyum sayesinde Türk üretici ve ihracatçıları AB’nin aday ve komşu ülkelerine sağlamayı planladığı finansmandan optimum düzeyde yararlanma fırsatına sahiptir. Sınırda Karbon düzenlemesinin Türk üretici ve ihracatçılarına olası etkileri ve alınabilecek aksiyonlar açısından sektör ve firma bazlı bir bilinçlendirme faaliyetleri hususiyetle üzerine düşülmesi gereken konulardandır.

Küresel Tedarik Zincirinde Dönüşüm ve Türkiye İçin SWOT Analizi

Avrupa Birliği’nin yeni nesil ticaret anlaşmaları ile Türkiye’nin AB ve ABD ile ilişkilerde yaşanan sıkıntılar, ABD’de yeni yönetimin Trans Atlantik ticaret görüşmelerini yeniden canlandırması ile Trans Pasifik Ticaret Anlaşması’nı imzalaması olasılığıdır.

Avrupa Birliği, bölge ülkelerinin politikalarını destekleyecek şekilde Nisan ayı itibariyle yardım paketleri açıklamaya başlamıştır. İlk etapta 540 milyar Euro tutarında sunulan istihdamı koruma, şirketlere destek verme ve sağlık maliyetlerine katkı verme amaçları güden ekonomik paketini, Temmuz ayında 750 milyar Euro değerinde bir program izlemiştir.

AB’nin dünya ticaretindeki payı oldukça büyüktür ve yeni üyelerin eklenmesiyle bu pay her geçen gün daha da artmaktadır. AB’nin üçüncü ülkelerle olan ticaretinin artması, ortak bir ticaret politikası oluşumuna neden olmuştur.

Son derece derin ve çeşitlendirilmiş bir pazar yapısına sahip olan AB, yatırım malları, kimyasal ürünler ve muhtelif tüketim malları imalatı ve ithalatının yanı sıra tarım ürünleri, ham madde ve enerji gibi ana ürünleri de ithalat ederek değer zincirinin her aşamasında ihracatçılarımıza sayısız fırsatlar sunmaktadır. Yaklaşık 2,1 trilyon dolarlık bir ithalat hacmine sahip olan AB birçok sektördeki ithalat hacmini günden güne artırmaktadır. Bu ithalat büyüklüğü ile söz konusu sektörler ihracatçılarımıza büyük bir pazar fırsatı sunmaktadır.

Şeffaf piyasa yapısı, daha az ticaret engeli ve daha açık mevzuat yapısı ile büyük bir tüketici kesimine sahip AB, benzersiz ulaşım ve taşımacılık alt yapısı ile ve aynı zamanda yüksek yolcu taşıma kapasiteli havalimanları ile ürün ve hizmetleri güvenli bir şekilde ulaştırma imkânı sağlamaktadır.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB ve Avro Bölgesi’nin 2022 yılına ilişkin uluslararası ticaret verilerini yayımladı.

Buna göre, Avro Bölgesi’nde 2022’de toplam ihracat önceki yıla kıyasla yüzde 14,1 artarak 2 trilyon 434,3 milyar avroya, toplam ithalat yüzde 21,4 yükselerek 2 trilyon 305,9 milyar avroya çıktı.

Avro Bölgesi’nin 2022 yılındaki ticaret fazlası 128,4 milyar avroyu buldu.

AB’nin 2022’de toplam ihracatı önceki yıla göre yüzde 12,8 artışla 2 trilyon 180,5 milyar avroya, ithalatı da yüzde 23 yükselişle 2 trilyon 111,5 milyar avroya ulaştı. Böylece AB, Ocak-Aralık 2022 döneminde 69 milyar avroluk ticaret fazlası verdi.

AB ülkelerinden geçen yıl en fazla ithalat yapan ülkeler 399,4 milyar avro ile ABD, 283,6 milyar avro ile Birleşik Krallık, 223,3 milyar avro ile Çin, 156,5 milyar avro ile İsviçre, 89,3 milyar avro ile Rusya, 79,2 milyar avro ile Türkiye, 62,4 milyar avro ile Japonya ve 56,5 milyar avro ile Norveç oldu.

AB ülkelerine en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler ise 472,2 milyar avro ile Çin, 232 milyar avro ile ABD, 158,5 milyar avro ile Rusya, 146 milyar avro ile Birleşik Krallık, 123,6 milyar avro ile İsviçre, 78 milyar avro ile Türkiye,74,5 milyar avro ile Norveç ve 62,3 milyar avro ile Japonya olarak belirlendi.

Geçen yıl AB ile ticarette Çin 248,9 milyar avro ve Rusya 69,2 milyar avro, Norveç 18 milyar avro fazla verirken, ABD 167,4 milyar avro, Birleşik Krallık 137,6 milyar avro, İsviçre 32,9 milyar avro ve Türkiye 1,2 milyar avro açık verdi.

AB’nin toplam ticaret hacmi, Çin’le 695,5 milyar avro, ABD’yle 631,4 milyar avro, Birleşik Krallık’la 429,6 milyar avro, İsviçre’yle 280,1 milyar avro, Rusya’yla 247,8 milyar avro ,Türkiye’yle 157,2 milyar avro, Norveç’le 131 milyar avro ve Japonya’yla 124,7 milyar avro seviyesini buldu.

Böylece, geçen yıl AB’nin en büyük ticaret ortağı Çin oldu. Çin, 2020’de ABD’yi geçerek AB’nin en büyük ticaret ortağı konumuna gelmişti. Çin söz konusu pozisyonunu 2021’de de korumuş oldu.

Türkiye, 157,2 milyar avroluk ticaret hacmiyle AB’nin 6’ncı en büyük ticaret ortağı konumunda yer aldı.

Ülkemiz ile AB Arasındaki Mevcut Ticaret

31 Aralık 1995 tarihinde Gümrük Birliği’nin ihdas edilmesi ile birlikte Türkiye ve AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacmi 2022 yılında 196,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve AB ülkemizin en önemli ticaret ortağı olmayı sürdürmüştür. Ülkemiz, 2021 yılında AB’nin toplam ihracatından aldığı %3,6’lık pay ile 6. sırada yerini almıştır.

AB, 2022 yılında 103,1 milyar dolar ile ihracatımızdan %40,6 oranında pay almakta olup toplam ihracatımızda ilk sırada yer almaktadır.

Ülkemiz AB’nin toplam ithalatında ise 2021 yılında %3,7’lik payla 6. sırada gelmektedir (AB ülkelerinin kendi aralarında yaptığı ticaret hariç tutulduğunda). Ayrıca AB, ülkemizin ihracatında olduğu gibi ithalatında da ilk sırada yer almaktadır. 2022 yılı rakamlarına göre; Türkiye 364 milyar dolarlık toplam mal ithalatının 93 milyar dolarlık kısmını (%25,6’lık pay) AB’den gerçekleştirmiştir. 2022 yılında ülkemizin AB ile olan ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı %110,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Hâlihazırda yalnız sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsayan Gümrük Birliğinin önümüzdeki dönemde kapsamı genişletilerek ve derinleştirilerek güncellenmesi durumunda yanı başımızdaki dev pazar konumunda olan AB’nin öneminin daha da artacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerine ihracatı, 2022 yılında 100 milyardoları geçti.

2022 yılında en fazla otomotiv endüstrisi, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve mamulleri, çelik, demir ve demir dışı metaller ihracatı yapıldı.

AB ülkelerine ihracatta otomotiv endüstrisi, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve mamulleri, çelik, demir ve demir dışı metaller ihracatının payı yüzde 65 olarak gerçekleşti.

Söz konusu dönemde AB ülkelerine 17 milyar 81 milyon 130 bin dolarlık otomotiv endüstrisi, 11 milyar 142 milyon 687 bin dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon, 9 milyar 39 milyon 894 bin dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri, 7 milyar 582 milyon 986 bin dolarlık çelik ve 5 milyar 825 milyon 459 bin dolarlık demir ve demir dışı metaller ihracatı yapıldı.

2023 yılında Türkiye , Avrupa Birliği için çok önemli bir tedarikçi konumuna gelmiştir.

Bu büyük fırsatın taraflarca çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini kanaatindeyim.

Makalemi okuduğunuz için teşekkür ederim.
Mahmut SAKA      17.01.2023

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri