VEYSEL EKİNCİ

Havlayın, Devam Edin!

HAVLAYIN, DEVAM EDİN!

 

  Siz havladıkça, biz daha tedbirli, daha uyanık ve bilinçli oluyoruz.

  Havlayın, saldırılarınız sonucu  biz daha çok kenetleniyoruz, daha çok hazırlık yapıyoruz, ısırmak için üzerimize atladığınız anda, dişlerinizi kırmak için deynek, salyalarınızdan korunmak için dezenfektan maddeler taşıyoruz.

  Saldırın ki, biz daha çok konsolide olalım, özümüze daha sıkı dönelim, değerlerimize dört elle sarılalım.

   Vatanımızın, dinimizin, bayrağımızın, kıymetini daha şiddetli idrak edelim. Bu uğurda  ölmeyi en büyük onur ve şeref kabul edelim. Korkuyu ilelebet tatile çıkaralım.

   Zaman zaman bu havlamar, moral- motivasyon bozsa da, ayaklara takılan prangalar olsa da, rahatsız edici bir ses olup, araya fitne fesat soksalar da, hatta fiziki şiddete başvursalar  da, yine de bu azmimizi kıramıyacaklar, şahlanmayı durduramıyacaklar Allah'ın inayeti ile.

   Nasıl bir muhalefet, nasıl bir şer ittifakı, nasıl bir üstün görünme, sahiplenme gayreti, nasıl bir hazımsız vatan paydaşları ile birlikte, aynı havayı teneffüs ediyoruz?  Ak'ın karşısında, kapkara olan bu zihniyet sahipleri ile nasıl baş edeceğiz? Ya Rabb! Yardım eyle.

  Açtırmayın ağzımızı. Zaten açtırmamak için her türlü zorbalığa, fiziki şiddete, sert  yasal önlemlere başvuruyorsunuz.  Fikri ve ilmi münazaralara tahammülünüz yok. Size çizilen, sizin de bizlere çizmeye çalıştığınız dayatmacı, dar ufuklu, şablonik  düşünce sistemine girmediğimiz için kuduruyorsunuz. 

   Yıllardır hangi iktidar gelirse gelsin, sürdürdüğünüz üstün olma hak ve özerkliğini yavaş yavaş kaybettiğinizi görüyorsunuz. Son bir savunma ile, elde tutmanın çabasını veriyorsunuz. Bu mücadelede, hiç bir ahlaki, hukuki, evrensel prensipleri dikkate almıyorsunuz.

   Öyle bir tepeden bakmacı, öyle bir üstün statüde görünme mübtezelligi, öyle bir sahiplenme, öteleme, itme,  yönetme, gütme heveslisi olan bir güruh ve uygulamayla karşı karşıyayız ki, sonumuz hayır getire.

  Dinî  meseleler olur, bunlar fetva verir, sağlık konusu olur ortaya fırlarlar, sanat, ekonomi, insan hakları konuları olur,  buyurgan olurlar. Ülke terörle mücadele eder, savaşa girer, bunlar hırlarlar. Vay sizin cibilliyetinize!

  Bizzat tv ekranlarından kusuyorlar, ağız ishali olmuş kadınlı- erkekli  yaratıklar.

   Bazı tv program sunucuları, yayına  hayırlı  günler, hayırlı cum'alar diyerek başlıyormuş, Allah'a emanet olun diye kapatıyorlarmış. Ülke ne hale geldi diyerek, dayanılmaz tahammülsüzlük sergiliyorlar.

   Hatta, meymenetsiz kokananın biri tv den, pkk ya özenerek, iktidara karşı silahlanmanın etkili bir güç oldugunu  vurgulayarak, adrese imalar yapıyor, kendince gözdağı veriyor ha bire.

   Yine, kimi ekranlara tüneyen, kelaynak kişilikli  yaratıklar, hiç  bir değer yargısı tanımadan, hiç bir kanunu takmadan, ağızlarına gelen hakaret ve yalanı sansürsüzce akıtmaktadırlar.

    Vatan, millet, ülke adına yapılan, dünyanın taktir ve hayranlıkla bahsettigi bir ülke ve O'nun Liderinin icraatları, bu gibi yerli muhalif, satılmış ve nankörler tarafindan tu kaka edilip, karalanmaktadır.

  Nasıl bir tinet ki, hiç bir iyi  İcraat, bunlar tarafindan uygun görülmemektedir.

    Corono virüs konusundaki başarıyı bile, büyük bir hezimet olarak gösterip, ülkenin geleceği konusunda kara tablolar çizmektedirler.

   Hele hele, dünyanın gıpta ile baktığı şehir hastanelerine bile burun kıvıran birilerini, adam yerine koyup cevap vermek bile züldür bizim için.

   Ne kadar   hainlik yaparsanız yapın, niyeti halis olan, mazlumların, garip- gurebanın duasını alan, hele hele, arkasında yüce Mevla'nın yardımı olan bir milleti ve Liderinin  icraatlarnı engellemeniz mümkün olmayacaktır.

   Şükürler olsun, ne mutlu bu yolun yolcularına.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri