Müfit Furkan

Hay Ben Senin Gibi Başkanın...

Hay ben senin gibi Başkanın…

Bu nasıl bir Başkandır? Sürekli halkın içinde, gece gündüz çalışan Başkan mı olur? Sana ne, ücra mahallelerdeki garibandan? Yüzlerce kilometre asfalt yol yapmakta neyin nesi,  köprülü kavşaklar yaparak kime hizmet ediyorsun? Yeni tramvay hatlarına, ek hava terminaline ne gerek var, şehri demir ağlarla örünce ne olacak, havaalanını genişletince oradan havalanan uçaklarla başın göğe mi erecek? Hay ben senin gibi Başkanın…

Ne o? Sürekli yeni icraatlar peşindeymişsin. Kentsel dönüşüm projeleri, Erciyes Dağı’na yatırımlar, UNESCO dünya mirası listesine giren kültür varlıkları (Koramaz Vadisi gibi) çalışmaları, Millet Bahçesi, yollar, kaldırımlar, alt geçitler, üst geçitler, raylı sistemler, alt yapı çalışmaları, oyun alanları, Aile Sağlığı Merkezleri, okullar, meslek edindirme kursları, aş evleri, parklar bahçeler, tesisler, sosyal projeler, hayvan barınakları, kültürel faaliyetler, sağlık ve gastronomi turizmi girişimleri. Daha bilmem neler neler... Hiç durmadan yeni projeler geliştirmek yormuyor mu arkadaş? Bu hafta sonu bile temel atmışsın. Yok artık! Hay ben senin gibi Başkanın…

Ya hu “bizim bildiğimiz”; Başkan dediğin şehrin bir avuç mutlu azınlığına hizmet eder, bağına bahçesine yol götürür, “burjuvanın” yoğun olarak bulunduğu bir iki mahalleyi diğerlerinden fazla temizlettirir, parkını bahçesini daha güzel yapar, üç-beş “ileri gelenini” “memnun” edecek projeler yapar, sonra da oturur makamında keyfine bakar. Etliye sütlüye karışmaz. Ne diye yoruluyorsun merkeze bilmem ne kadar uzaktaki “orta hallilerin” mahallelerine spor sahası, park yapacağım diye? Kimi kimsesi olmayanı evinde ziyaret edince oy mu gelecek? “Sıradan” Ahmet’i, Mehmet’i “adam yerine koyup” makamda ağırlamanın ne getirisi var? Garibandan sana ne fayda var da bilmem ne köyündeki üç beş adama yol götürüyorsun? Oraya harcadığın asfaltın onda birini bağ evinin yoluna serdiğinde seni o koltuğa zamk ile yapıştıracak “kodamanlar” varken ne diye uğraşırsın gariban vatandaşlara hizmet etmeyle? Hay ben senin gibi Başkanın…

Hem öyle “sıradan” Başkan mı olur ya hu? Mübarek adam; sen halktan, bizim gibi “sıradan birisin” işte. Gençlik yıllarından bu yana hep devletine hizmet için çabalamış durmuşsun, milli olan oluşumlarda koşturmuşsun. Ömrün “dava” uğrunda geçmiş, tabandan gelmişsin, çilesini çekmişsin bir kutlu davanın. Devlet demişsin, millet demişsin, ezan, bayrak, vatan, mukaddesat demişsin. Gayri milli ne kadar oluşum varsa dikilmiş karşına; post modern darbelerde, 28 Şubat’ta, 15 Temmuz’da halkla kol kola darbecilere direnmişsin. Ya hu aynı bizim gibisin işte, milli bir görüşün, milli bir duruşun var. Hak bir davan, şuurlu bir mücadelen, onurlu bir yaşamın, tecrübeli bir siyasi hayatın, köklü bir geçmişin var. Hay ben senin gibi Başkanın…

Haa bir de; her şeyden evvel Allah’a (cc) güveniyormuşsun. Peygamberimizi (sav) rehber edinmişsin. Siyasette Reis’in yolundan gidiyormuşsun. Sırtını halka dayamışsın, gücünü milletten alıyormuşsun. Dik duruyor dikleşmiyor, halka hizmet etmeyi Hakk’a hizmet sayıyormuşsun. Seni ayakta tutan faktörlerden biri de yaptığın hizmetlerden aldığın dua imiş. Zeki, çalışkan, mert, sözünün eri, cesur ve dürüstmüşsün. Arkanda mafya yokmuş, derin abiler, ağababalar yokmuş, ihalelerin şeffaf ve fesatsızmış, işleri de usulsüzce belli bir zümreye veren biri de değilmişsin. Milletin ve devletin parasını israf etmeden yine milletine ve devletine harcıyormuşsun. Hay ben senin gibi Başkanın…

Böyle Başkan mı olur!?

Olur, arkadaş olur, hem de bal gibi olur, mis gibi olur!

Yerli ve milli, bizden biri, halka hizmet için gecesini gündüzüne katan, babacan, gariban dostu, kibirden uzak, mütevazı, tecrübeli, kültürlü, donanımlı, bilgili, Kayseri’ye renk katan, eğitimden sağlığa, spordan sanayiye her alanda destekleri olan, dev yatırımları hayata geçiren, şehrin her köşesinde imzası bulunan, kadim geçmişe sahip bu güzel kenti kaliteli bir geleceğe emin adımlarla taşıyan, şehrin marka değerinde çıtayı sürekli yükselten, mutlu azınlığın değil kentin tamamının Başkanı, yalnızca “burjuvaya” değil, “köylüsüyle” şehirlisiyle, yabancısıyla “yerlisiyle”, zenginiyle fakiriyle, cumhurun ittifakıyla,  bir milyondan fazla vatandaşa hizmet eden bir Başkan. Hizmete dayalı kaliteli bir belediyecilik adına Kayseri için önemli değer, siyasi tecrübe, dava adamı, içimizden biri; Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Memduh Büyükkılıç.

Evet; Memduh Başkan, nam-ı diğer “Atom Karınca”, adam gibi adam. Hay ben senin gibi Başkanın elini öpeyim…

Allah (cc); imana, İslam’a ve insanlığa hizmet edecek, devlet ve millet adına yetki sahibi her kademedeki “Başkanlara” basiret, cesaret, güç ve kuvvet versin, yar ve yardımcısı olsun. Âmin.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri