Av.Fevzi Konaç

İmamoğlu & Balık Kılçığı & Kardan Adam !!!

İMAMOĞLU & BALIK KILÇIĞI & KARDAN ADAM🙂☃️❄️

İstanbul üzerinden Ekrem İmamoğlu'na hak ettiği kadar eleştiri, itham, beceriksizlik, duyarsızlık, kalitesizlik ve suistimal tespitlerinde bulunduk... adamın bir proje olduğu gün gün ortaya çıkarken... dakika dakika takip ettiğimiz ve yerden yere vurduğumuz adamın reklamını yaptığımızın farkına varmadan veya vararak, yazıp çizdiğimiz her şeyden maksat anlaşılmıştır diye umuyorum... millet perişan ve bu zihniyet İstanbul'u geriye götürüyor.

Şayet KARdan sonraki manzaradan ve üç yıllık İmamoğlu döneminden ders alınacaksa şimdi sıra bize geldi...

20 yıllık İstanbul Şehri-eminliğini üç yıl önce bu kapasitesiz adama karşı neden kaybettik? sorusuna makul cevaplar arama zamanı gelmiştir... 5 dönem emaneti bize veren vefakar İstanbul'lu emaneti verirken iyi idi de... bugün geri aldı diye kötü denilemeyeceğine göre... ciddi ciddi kendimize sormalıyız...

Kaybetmeye dair herkesin bir çok gerekçesi vardır mutlaka... dile kolay 25 yılda hangi iktidar olsa yıpranır... makam körlüğü yaşanması doğaldır... kayba dair bir çok mantıklı gerekçeler üretmekte mümkündür ancak sadece falan partililer bize kaybettirdi veya filan parti CHP adayına destek verdi söylemleri üzerinden züğürt tesellisi ile suçluyu teşhis ederek, tüm vebali onlara atarak yenilginin sorumluluğundan kurtulmak mümkün olmaz...

25 yıl büyük bir farkla aldığımız oyları bu dönem neden alamadık? sorusunun cevabını, milletin vermemesinden daha çok kendi alamadığımız oyların gerekçesini aramaz isek doğru yapmış olmayız... kıymet bilmeyen İstanbul'lu söylemi (!) veya aldatılan halk yaklaşımı (!) asla doğru değildir... oh işte verdiğiniz oyun sonucunu gördünüz mü? demek hele hiç kabul edilemez...!!

Kar mücadelesinde düşülen acziyet, metrobüs kuyrukları, sefer sırasında bozulup yolcular tarafından itilen otobüs görüntüleri, temeli bile atılamayan metro hatları ve bir kısım projeler binlerce işçi çıkışı ile yerlerine terör iltisaklı adamların belediyeye yerleştirilmesi iddiaları ve propagandaları üzerinden yapılan paylaşımlar ve oluşturulmak istenen başarısızlık algısı, yeni dönem seçimini kazanmak için yeterli olacak mı? bütün bunları doğru bir terazide yeniden tartmalıyız... İngiliz elçiyle yenilen balığın fatura kılçığı hepimizin boğazına battı tamam da... sonuç ne?

Bende inanıyorum veya inanmak istiyorum ki, bu adam ne İmamoğlu ne de Payitahtı idare edebilecek bir vasfa sahip... başından beri ne kadar üzüldüğümü her platformda dile getirdim... Payitahtın manevi anlamını bilme imkanı olmayan bu adamın seçilmesini hiç içime sindiremedim... ben tamamım da... İstanbul'lu üç yıl önce bu adama açtığı krediyi kapatıp, onun başarısızlığını tescil ederek, yeni dönem kredisini bizim iktidarımıza açtı mı? soru ve sorun bu?

Hem çok çalışmalıyız hem de tekrar tekrar şu soruların cevabını aramalıyız...!!

Kaybederken neyi yanlış yaptık? 20 yıllık güveni nasıl kaybettik? Kimleri küstürdük? Kimlere hak ettiğinden fazla değer verdik? Kadrolarımızda ehliyet, liyakat kavramına hakkıyla bağlı kalabildik mi? Kamuoyuna yansıyan iftira bile olsa usulsüzlüklerden hakkıyla hesap sorabildik mi? Görevden aldığımız belediye başkanlarımızın neden alındıklarına dair toplumu ikna edecek açıklamalar yapabildik mi? İstanbul'a ihanet ettik derken dersler çıkardığımıza toplumu inandırabildik mi? 20 yıl kadrolar bizim elimizde şekillendiğine göre Başkan değişince ne değişti de başarı trendi birden bire düştü? bunu millete izah edebildik mi? Seçimlerde ve sonrası karşı tarafın yalan yanlış propagandalarına karşılık verebildik mi? Yolsuzluk iddialarına karşı şeffaf bir duruşla hesap sorduğumuza dair milletimizi ikna edebildik mi? Destansı hizmetler yaptığımız bu şehrin insanının bunları görmesi için kalplerine dokunmayı ve eski günlerdeki gibi kapılarını çalmayı becerebildik mi? Yoksa deniliyor ya, güç zehirlenmesi ile milletten koptuğumuzu görmedik mi?

Tam da bu sorulara cevap aramak arifesinde; ne ehliyet ve nitelikli kadro anlamında insanımıza sahip çıkmak, ne de iç işleyişimize dair hakkıyla özeleştiri yapabildiğimiz hususunda ne yazık ki çok umutlu olmadığımı ifade etmeliyim...

Sanal alem bombardımanı ve İBB Meclis tartışmalarındaki söz üstatlığımız ile bu işin olmayacağını düşünüyorum... adam yalanlar üzerine hayaller dizerek başkanlığa geldi ama biz gerçekler üzerinden onun tahtını sallayabiliyor muyuz? bunu dikkate almalıyız... zannım o ki adam görev süresindeki performansı ile kendi ipini kendi çekti ama biz hakkıyla özeleştiri yaparak milletimizin gönlünü ve yeni dönem kredisini alabildik mi? asıl önemli soru ve aranacak cevap bu...!!

Perişan İstanbul söylemi ve yapılan kardan adamlar çabucak erir, önemli olan milletimizi üşüten ayazı unutturmamaktır...!!

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri