MÜFİT FURKAN

Mafyanın “Evrimi”; Ağır Abiler ve Yerel “Tetikçiler”

Mafyanın “Evrimi”; Ağır Abiler ve Yerel “Tetikçiler”

Mafya kelimesi köken olarak İtalyanca'dan gelen, en basit tarifle "yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan örgüt" demektir.

Konu ile ilgili akademik çalışmalarda “İtalyan mafyası” denildiğinde ritüelleri, hedefleri ve faaliyetlerinin çeşitliliği itibarıyla diğer suç örgütlerinden ayrılan kendine özgü bir yapı karşımıza çıkıyor. Araştırmacılara göre İtalyan mafyalarının ilk olarak Sicilya bölgesinde kök salmasının nedeni, devlet organlarının eksik veya yetersiz kalması ve bu açığı mafyanın doldurmaya çalışmasıdır.

İşin orjinalinde bu suç örgütlerinin başında; belli bir siyasi birikimi, amacı, hedefi, lider kişiliği olan gözü kara, korkusuz ve zeki tipler yer almış. Başlarda bizde de benzer şekilde birkaç mafya ortaya çıkmışsa da; zamanla İtalya’dan farklı olarak özenti ile türeyen “yerli mafyaların” hemen hepsinin başında "gözü kara, korkusuz, lider" olduğunu sanan, geneli itibariyle bir baltaya sap olamamış, kafası ilme, bilme basmayan, kendinden menkul bir kıymeti olmayan, memlekete zerre faydası bulunmayan, rızık peşinde koşmayı angarya sayan, aşağılık kompleksi ile kendine toplumda "mevki" arayan, kısa yoldan zengin olma hevesiyle lüks yaşantı heveslisi, para, şehvet ve şöhret düşkünü, serseri, kaba, lakayt, maganda, lüzumsuz tipler yer almış ki; bunlara "mafya babası" denilmiş.

İtalya’da devlet yetersiz, mafya zeki. Bizde devlet zeki “babalar” yetersiz olunca; yaygın inanışla “derin devletin" "adam" ettiği, birtakım işlerin kontrolünde maşa olarak kullandığı, karşılığında da belli bir rotada ve çapta "yaşamasına ve büyümesine" izin verdiği "mafya babaları" dolaylı olarak devlete "hizmet" etmiş oluyorlardı. Mafya babaları süper lüks araçları ve silahlı bir sürü “adamı” ile konvoy halinde geziyor, gittikleri her yerde (korkuya bağlı mecburen) iyi ağırlanıyor ve istekleri emir telakki edilebiliyordu. 

Zaman içinde toplumda “mayfa babalarına” karşı ciddi rahatsızlık oluşunca, yerini “ağır abiliğe” bırakmaya başladılar. "Babaların, ağır abiliğe evrimi” sürecinde yakın geçmişle bugün arasında gözle görülür farklar var. Ağır abilerin, "Beyefendi" görünümleri, siyasete bürünmeleri, "saygın birer iş insanı, müteahhit" olmaları, normal insanlar gibi kibar konuşmaları gibi birtakım özellikleri ile "evrim" süreçlerinde level atladıklarını görüyoruz.

Bir dönem esnafa giderek "seni düşmanlarından korumamız için bize her ay şu kadar para vereceksin; haa, düşmanım yok dersen bundan sonra biz sana düşman oluruz" diyerek, "seni bizden koruma haracı" isteyen mafyalar, şimdilerde ise maşası oldukları masabaşı efendilerinin "referansı" ile kamu kurum ve kuruluşlarında “Ağır Abiler” olarak boy gösterir olmuşlar. Devlet, millet, vatan, bayrak söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayan bu "Ağır Abiler" evrimleşmelerinde "devlet dairelerine, devlet işlerine" tabir yerinde ise "çökmeyi" kendilerine hak görmeye, çökebildikleri/yönetebildikleri oranda "büyüdüklerini" sanarak marifetmiş gibi övünmeye başlamışlar.

Mayfa döneminde önden giden tetikçiler birilerinin ayaklarına sıkarak kurşun izi bırakırken, evrim sonrasında ağır abilerin gizli sahibi olduğu yayın organlarındaki satılmış kalemler olan “Yerel Tetikçiler” ile aleyhte "yalan" haberler yaparak çamur atıp iz bırakır olmuşlar. Sonrasında da hakkında yalan haberler ile yıprattıklarını düşündükleri yöneticilere giderek "bize buralarda birkaç iş ver, bir iki adamımızı işe al biz de seni bu olumsuz yayınlardan koruyalım" derlermiş. Bilmezlermiş ki; millet artık lafa değil icraata bakıyor.

Ey nesli tükenmekte olan “ağır abiler”! Ey “mafya” artıkları! Ey; (tarafsız habercilik anlayışı ile yayın yapan onlarca yerel basının içinden çıkmış) çürük yumurta, hain, satılmış bir-iki “yerel tetikçi”! Ne ülkem o eski Türkiye ne de siz o eski “İtalyan Mafyasısınız”. Güçlü Türkiye’nin aydınlık geleceğinde sizlere yer yok! Mafya babalığından “ağır abiliğe” olan evrim sürecinizde bir sonraki durağınız yok oluştur.

Efendim; yerelde hal vaziyet böyle imiş, öyle diyorlar. Kim mi? Eller eller… Size tavsiyem; tarife uyan bir “Ağır Abi” ile karşılaşırsanız, sakin olun, paniğe kapılmayın, “yav he he” deyip geçin. Emin olun “Ağır Abi” birdenbire “hafif oğlan” olacak ve bir daha gelmeyecektir.

 

 

 

 

 

 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri