- 06 Kasım 2024 - -YENİ- NEYE ÂŞIKSAN O'SUN!
- 29 Ekim 2024 - VERMEM VATANIM SENİ!
- 24 Ekim 2024 - HARAM OLSUN SİZE!
- 13 Ekim 2024 - YAŞAM ve ÖLÜM
- 25 Eylül 2024 - SANA MÜJDE OLSUN-2
- 21 Eylül 2024 - SAHİBİ VAR!
- 23 Ağustos 2024 - SANA MÜJDE OLSUN!
- 12 Ağustos 2024 - HANİ? GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM.
- 29 Temmuz 2024 - NE SANDIN Kİ ?
- 22 Temmuz 2024 - BENİM AHİRETTE BİR BEKLEYENİM VAR
- 09 Temmuz 2024 - SEN DEĞİLSEN, KİMSE DEĞİL!
- 26 Haziran 2024 - HABER EDİN ERENLERE!
- 05 Haziran 2024 - DEĞMEZ UZAK DUR!
- 29 Mayıs 2024 - BİR ÇARE BULDUNUZ MU?
- 16 Mayıs 2024 - BIRAKMADIN!
- 09 Mayıs 2024 - KAÇ ÖĞRETMEN ÖLSÜN DAHA?
- 02 Mayıs 2024 - AH YAVRUM, KUZUM!
- 29 Nisan 2024 - ANNE OLUNCA ANLADIM
- 19 Nisan 2024 - DAHA NE OLMASI LAZIM?
- 13 Nisan 2024 - ANLADIM Kİ
- 26 Mart 2024 - EVLÂDA DUA
- 19 Mart 2024 - SEN İNSANDAN BİR ŞEY UMMA
- 10 Mart 2024 - FİLİSTİN'DEN BANA NE!
- 09 Mart 2024 - BİR HÜZÜN VAR KALBİMDE
- 29 Şubat 2024 - ÖĞRETMENİM BEN!
- 22 Şubat 2024 - BANA ENBİYADAN BİR HAL LAZIM!
- 14 Şubat 2024 - HANGİ CENNETİ UMUYORSUN?
- 12 Şubat 2024 - BENİ GAZZE'DE ÖLDÜRÜYORLAR ŞUAN!
- 08 Şubat 2024 - KALBİ GÖĞSÜMDE DOĞU TÜRKİSTAN!
- 02 Şubat 2024 - HEP'KEN HİÇ OLACAK!
- 25 Ocak 2024 - GAZZE'DE NEDEN YEMEK YOK!
- 18 Ocak 2024 - YA KARNEN İYİ DEĞİLSE
- 13 Ocak 2024 - KİMİN NE HADDİNE!
- 09 Ocak 2024 - VAZGEÇEMEM
- 29 Aralık 2023 - NOEL'İN BABASI
- 25 Aralık 2023 - ÖLÜMÜZ DİRİLİR BİZİM
- 24 Aralık 2023 - AKSA'YA BAKACAK YÜZÜM KALMADI
- 18 Aralık 2023 - Ben Yapamam!
- 10 Aralık 2023 - Gargat Ağacı
- 03 Aralık 2023 - İsrail Diyor ki !
- 25 Kasım 2023 - Âksa; Bilse Gücenirmiydi?
LEYLA BAYKAL YILDIZ
ŞU GARİP NE ETSİN ÂRİF?
ŞU GARİP NE ETSİN ÂRİF?
Hani baharlar vardı, düşler vardı,
Oynayan çocuklar, şen gülüşler vardı,
Hânemde bekleyen işler, uğraşlar vardı,
Şimdi enkazımda yârem ne etsin ârif?
Hani umutlar, hayaller, hülyalar vardı,
Pamuk bulutlar, gökler, renkli rüyalar vardı,
Kızlar nakış işler, oğlanlar bakış kovalardı,
Şimdi yıkıntımda yârim ne etsin ârif?
Hani pembe masallar, pak insanlar vardı,
İpek kıyafetler, beyaz kaftanlar vardı,
Ninneler, nağmeler söyleyen analar vardı,
Şimdi çöküntümde çârem ne etsin ârif?
Hani kara boyayı ak yazan kalemler vardı,
Hani derdi derman ile bozan âlemler vardı,
Hani medet kapısı hatırlı alimler vardı,
Şimdi hârabesinde hârem ne etsin ârif?
Hani sabra selâmet, sırra kerâmet vardı,
Kıyâmete alâmet; zillete nedâmet vardı,
Göğe bir azamet, yere gür hürmet vardı,
Şimdi virânesinde mahrem ne etsin ârif?
Hani gülene gülistan bir çehre vardı,
Hani ölene kabristan bir behre vardı,
Hani ışık ışık aydınlık bir zühre vardı,
Şimdi kaybında yitiği ne etsin ârif?
Gel halime mâder ol; ah bilen ârif!
Yıkıldı, tükendi, bak bitti mağrif.
Öyle bir hayret ki; yetmez ki tarif!
Şimdi şu garip, bu halde ne etsin ârif?
Leyla BAYKAL YILDIZ
Yıkılan şehirler, bombalanan evler içinden sözler.
Henüz Yorum yok