HAŞİM AKIN

Acımıza Karışmayın

Acımıza Karışmayın

Bu topraklar her zaman dış güçlerin gözünü kamaştırdı. Tamam, burası bilmem kaç bin yıl önce bizim değildi. Buraya geldik ve bilek gücüyle aldık. Bunu inkâr edemeyiz. Zira bizim inanıcımız “fitne ortadan kalkıp din yalnız Allah’ın oluncaya kadar mücadeleyi” emretti.

Ancak bizim ve bu toprakların üzerinde emelleri olanlar hiç geri durmadı. Tanzimat’la beraber ciddi bir şekilde batıya ve batıla özenme / öykünme hissiyatı gelişti.  Biz ipin ucunu ne zaman ve nasıl kaçırdık da inanç ve köklerine bu kadar düşman olan nesil yetişiverdi. Önce buraya odaklanmak lazım... Değilse tarih tekerrür etmeyi sever.

Bir dönemde “tamam, sildik onları. Köküne kezzap suyu döktük. Bir daha doğrulmaları mümkün değil” dediler. Gerçekten de görüntü öyleydi. Ezanlar bile okunamaz olmuştu. Kur’an okuduğu için tevkif edilenler veya asılanlar da işin cabasıydı. Derken küllerinden yeniden dirildi bu millet. Kamusal alanlarda bile(!) Müslüman olmaya kalktılar. Firavun “ben izin vermeden nasıl iman edersiniz?” diye kızmış ve iman etme şerefine erişmiş sihirbazları el ve ayaklarını çaprazlama kesme cezasına çarptırmıştı.

Bizim bu toprakların egemen güçleri de benzeri şeyleri söylediler. Baktılar ki bu işler onların dedikleri gibi gitmeyecek 28 Şubatta önemli bir adım attılar. O dönemi kitap ve görsellerden öğrenmeyen bizim kuşak için hiç de küçümsenmeyecek gelişmeler oldu. Bunun bin yıl süreceğine dair yeminler etmişlerdi. Kendileri bin yıl yaşayamadı. Zaten bu imkânsızdı da. Onlar yetiştirdiği nesillerine güvendiler. Ancak Allah yardım etti de o da kadük kaldı.

Kısa süre sonra büyük bir infial oluştu ve bu darbecileri ve darbe sever yalakaları süpürüverdi “asıl halk”. Şimdi 28 Şubat bitti mi? Aslında bendeniz de bitti diyenlerdendim. Ancak baktım ki birileri o günleri ve dönemin acısını sulandırarak devam ettirmek ve işi mecrasından saptırıp bizi kekleme niyetindeler. Yani o meş’um dönemi böyle devam ettirecekler.

Anlamadınız mı? Size başka bir örnek vereyim. Bununla da anlatamazsam, bırakın benim yazımı okumayı. Siz çok anlayışlı ve leb demeden Çorum’daki leblebi tarlalarının yerini gösterecek kadar akıllısınız. Ancak sorun bende olmalı...

Geçen hafta şehadet yıl dönümü münasebetiyle hayatını ve mücadelesini yâd ettiğimiz Malcolm x / Malik El-Şahbaz, kendi hayatını anlattığı kitabında bir döneme ait şöyle bir anekdotu paylaşır. “Amerika’da yaşayan zenciler ırk ayrımına karşı çok büyük bir yürüyüş yapmaya karar verir. Yapılan planlama ve katılımcı durumuna bakılınca bu ayrımcılıktan nemalanan ağa babalar ciddi zarar görecektir. Önce bunu engellemek isterler. Bakarlar ki engellemek çok zor olacak ve başka sıkıntılar çıkaracak. Hemen işin manipüle edilmesi yöntemine sarılırlar. Devlet bu büyük yürüyüşe katılım için çağrılar ve organizasyonlar yapar. Büyük bir karnaval şekline dönüşen bu yürüyüş yapılır. Ama ayrımcılıktan ezilen zencilerin dertleri de dile getirilemez.”

Ben yaşım gereği akan gözyaşlarının şahidiyim. Beni bir koridorda ağlatan öğrencilerimi de unutamam. O dönemde candan bezdiren takipleri, tutuklananları, sürüklenenleri unutmadık. Bizi öcü gösterirken milletin cebinden kaçırdıkları servetleri de bir köşeye yazmıştık.

Sadece bana özel olarak ulaşmamışsa o dönemin sevimli ve cici figüranlarından birisi geçen gün “ben de bir 28 Şubat mağduruyum(!)” diye gülerek başlıyordu sözlerine.

Bir dakika bayım, birçok şeyi sömürmeyi kendinize hedef bildiniz. O gün paramızı çaldınız. Umutlarımızı aldınız. Gençlerin geleceklerine ipotek koydunuz. Kimliğinde başörtülü fotoğrafı olduğu için hastanede muayene olamayan Medine teyzemizi de unutmadık. Ama ne olur mücadelemize sahip çıkmayın biz acımıza kendimiz yanmak istiyoruz.

Hem de unutmamak ve bir daha yaşamamak için...
Hem de yaşatanları ve bunun önünü kesenleri bilmek için...
Yolu tıkayanları ve yolu açanları ayırt edebilmek için...
Elimizdeki nimete şükretmeni bilebilmek için...
28 Şubat bizim...
Zulüm sizin... O size daha çok yakışıyor.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri