AV. MUSTAFA İLHAN

-YENİ- FİLİSTİNDE İNSAN HAKLARI - İSRAİLOĞULLARI KİM?

FİLİSTİNDE İNSAN HAKLARI - İSRAİLOĞULLARI KİM?

            Kur'an da ismi geçen peygamberlerden Hz. İbrahim İsrail oğulları tarafından ilk ata olarak kabul edilmektedir.

            Hz. İbrahim Şanlıurfa'da ateşe atılmak istenince eşi Hacer anamızı alarak Kenan iline göç etti. Burası şimdiki Kudüs çevresi ve Ürdün'ün batısı idi.

            Yahudi inancına göre Hz. İbrahim tanrı ile ahitleşmiş kabul edilir. Bu ahitleşme sonucu tanrı Hz. İbrahim'e ayak bastığı her yeri ona vaad etmiştir.

            Hz. İbrahim Hacer anamızla evlenince Hz. İsmail dünyaya gelir ve Allah'a söz verdiği için Kâbe’nin olduğu yere getirir. Orada olanları hepimiz bildiğimiz için tekrar etmiyorum.

            Hz. İbrahim Kudüs’ün güneyindeki El Halil kentine gelir. Burada Sare annemizle evlenir ve oğlu Hz. İshak dünyaya gelir. Hz. İshak'tan da Hz. Yakup dünyaya gelir. Bundan sonrasını da hepinizin bildiği üzere Hz. Yusuf Mısır'a gider.

            Hz. İbrahim ölünce El Halil'deki bir mağaraya gömülmesini vasiyet eder. El Halil'de Hz. İbrahim’in, Hz. İshak'ın Sare annemizin mezarları Hz. Yusuf'un makamı vardır. Aynı mağara içinde.

            Böylelikle Şanlıurfa'dan Mısır'a, Mekke'den Kudüs’e kadar yani Nil'den Fırat'a kadar olan bölge Hz. İbrahim'in ayak bastığı topraklar olarak İsrail oğullarına vaat edilmiş topraklar olarak kabul edilmeye başlanır.

            Nil'den Fırat'a kadar olan bölge için Değiştirilmiş Tevrat’ta ; " Haşin davranın, savaşa katılanlarla birlikte katılmayan kadın ve çocukları hatta hayvanları da katledin," (Tesniye 20-10-15 ) gibi emirlerde olduğuna inanılınca vahşi İsrail oğullarının insan hakları ihlali yapmalarını ne derece hak gördükleri açığa çıkıyor.

            TANRI +SEÇİLMİŞ KAVİM+ KUTSAL TOPRAK İnanışı yerleşmiştir.

FİLİSTİN'E YERLEŞME VE SÜRGÜN EDİLMELERİ

            Vaat edildiğine inanılan bölgede 7 ayrı kavim yaşamaktadır.  Bunlara karşı amansız bir savaş verirler.  Kudüs’ün kuzeyinde İsrail, güneyinde Yahuda devletini kurarlar. Hz. Davud ve oğlu Hz. Süleyman zamanında Kudüs’e Muhteşem bir mabet yapılır.

            M.Ö: 720 de Asurlular İsrail devletini yıkarak Yahudileri Babil'e sürgüne gönderirler.

            M.Ö: 587 yılında da Yahuda devleti de yıkılır Yahudiler sürülür.

            M.Ö. 200 yıllarında Romalı General TİTUS buraya yerleşen binlerce Yahudi’yi öldürdü mabetlerini yıktı. Kudüs’teki Mescidi Aksa'ya yeni binalar yaptı. Şu anki surlar Osmanlı zamanında yapıldı.

            M.S 638 yılında Hz. Ömer Kudüs’ü aldı.  Yahudilere ve Hristiyanlara dokunmadı. Hatta Yahudilerin Kudüs’e girmelerine izin verdi. Ancak Yahudilere konulan yüksek vergiler nedeni ile yahudiler 11. Yüzyılda dünyaya dağıldılar.

            Aşkenaz Yahudileri Almanya’ya, Safarad Yahudileri İspanya'ya, Koray Yahudileri Ukrayna’ya, Mızraki Yahudileri Orta Asya’ya yerleşti Yahudiler ticaretle uğraştılar ve Avrupa’nın en zenginleri oldular.

            17 ve 18 yüzyılda da çoğunluğu ABD’ye yerleştiler.

İSRAİL DEVLETİNİN KURULMASI

            1860 yılında Teoder Herzl İsrail devleti kurulması fikrini ortaya attı. Teşkilatlanmalar sonucu 1897 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde Siyonist kongre toplandı. 1901 de Teoder Herzl Abdülhamid’den Filistin'i istedi. Bunun karşılığında Osmanlı'nın tüm borçları silinecekti. Abdülhamid kabul etmediği gibi Yahudilerin Kudüs ve Akka sancaklarına girişlerini yasakladı.  ABD'nin en zengin ailelerinden Rodşild büyük bir arazi satın aldı. Bu sırada birinci dünya savaşı başlayınca İngilizler ABD nin de desteği ile Kudüs’te manda yönetimi kurdular.

            İkinci dünya savaşı sonunda da 500.000 Yahudi İsrail'e yerleşti. BM 1947 de Filistin'in %56 toprağını İsraillilere %43 toprağı da Filistinlilere bırakınca Filistin İsrail savaşları NEKBE ( büyük felaket) başladı. Bu süreçte 1 milyon Filistinli sürüldü. 675 köy yok edildi. 15.000 kişi öldürüldü.

            1948 de Arap İsrail savaşı oldu. Bu savaş sonunda Kudüs’ün batısı İsrail'in doğu Kudüs Ürdün'ün olmuştur. Mescidi Aksanın idaresi şu anda Ürdün tarafından yönetilen bir vakıf tarafından idare edilmektedir.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

            İsrail BM güvenlik konseyinin kendisi ile ilgili aldığı 64 kararın 24 ünü uygulamadı. Herhangi bir yaptırım da uygulanmadı. Son yıllarda da ABD sayesinde BM den İsrail aleyhine tek bir karar da çıkmamaktadır. Filistin’i 150 ülke tanıdığı halde BM güvenlik konseyi kararına ABD engel olduğu için Filistin şu anda devlet olarak BM tarafından tanınmamaktadır. Filistinlilere Self Determinasyon ( Kendi kaderini tayin hakkı ) tanınmamaktadır.

            1- Soykırım suçu - Filistinlileri kadın erkek çocuk demeden top yekün imha etme

            2- İnsanlığa karşı suçlar- İşkence, temel haklardan yoksunluk

            3- Savaş suçları - Kadın ve çocukların öldürülmesi, aç susuz bırakma

            4- Irk ayrımcılığı - kendi ırkından olanlara ayrıcalıklı davranma

            5- Diğer suçlar

A) Abluka - Gazze’ye uygulanıyor. Kuzey Gazze’de 3 mil, orta Gazze'de 6 mil, Güney Gazze'de 12 milden daha açıkta avlanma yasağı var. Tekneleriniz bunun dışına çıkma yasağı var.

B) Duvar inşası- Mısır İran sınırında dört aşamalı duvar var. 300 metre içeride bir tampon bölge, bundan sonra tel örgü, beton ve demirden olmak üzere kademeli duvar örülmüş durumda. Demir bariyerler yer altında onlarca metre aşağıya kadar ilerliyor. Ayrıca kule, radar ve kamera sistemi ile gözlemleniyor.

C) Mültecilerin eve dönüşüne izin verilmemesi- Ülkeden mülteci olarak ayrılmak zorunda kalanların geri dönüşleri kanunla yasaklanmış durumda.1970 yılında çıkan bir kanunla dönen Yahudilere izin verilirken, Filistinlilerin dönüşü yasaklandı.

D) Mülkiyet hakkı ihlali - Filistinlilerin toraklarının %21 i gasp edilmiş durumda.

E) tarım alanlarının yok edilmesi- Balıkçılık yasak, Filistin topraklarının %45 i zeytinlik. 10 milyon zeytin ağacı var. Son 20 yılda bu zeytinliklerin % 8 i yok edildi.

F) Su kaynaklarının kısıtlanması - Gazze'de daha önce kişi başı 90 litre su kullanılırken bu oran şimdi 2 litreye düşmüş durumda. BM en az 50 litre gerekli diyor. Su kuyusu açmak izne tabi. Ayrıca derin sondaja da izin verilmiyor.

G) Yardım kuruluşlarını engelleme - BM yardım kuruluşu UNRW yasaklandı. ABD de yardımları kesti.  172 gazeteci, 82 sivil savunma görevlisi, 885 sağlıkçı öldürüldü.

H) Yerleşimci zulmü - Filistin toprakları gasp edilip ülke dışından gelenlere bedava veriliyor. Şu anda 750.000 yerleşimci bu şekilde gasp edilen topraklara yerleşmiş durumda.

                    İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

1- Camilere 30 gün gitme yasağı

            2- Araçlara beyaz ve sarı plaka uygulaması

            3- 800'den fazla cami yıkıldı. Mescidi Aksa'da gaz bombası ile camları kırıldı.

            4- Hastane ayrımı, doktor ve araç gerek yokluğu, diğer hastanelere gitme yasağı

            5- Çöp haftada bir alınırken, Yahudi mahallelerinde her gün alınması

            6- Direniş gösterenlerin evlerinin buldozerle yıkılması

            7- Sivillere otomatik silah dağıtımı

            8- El Halil’de caminin bölünmesi turnike ve izinle camiye girilmesi

            9- Kutsal günlerde Mescidi Aksa'yı kapatma

            10- Şehirlerin surlarla çevrilmesi

            11- 65 yaşına gelene kadar Kudüs ve Mescidi Aksa yasağı

            12- Mescidi Aksaya girişlerde kimlik kontrolü gençleri girdirmeme

            13- Yurt dışına gitme için pasaport verilmemesi

            14- Evlerin tamir ve inşaat yasağı

            15-  Batı Şeria'da son 10 ayda 18 köy boşaltıldı. 641 yapı yıkıldı.

            16- Hastanelerin bombalanıp yıkılması

            17- Ölülerin toplatılmaması

            18- Kadın ve çocukların öldürülmesi

            19- Ambargo, açlık, kıtlık

            20- Soykırım

            21- Gazetecilerin öldürülmesi

            22- BM insani yardım çalışanlarının engellenip öldürülmesi

            23- Filistinlilerin arazilere sebep olmadan tanrı bize verdi diyerek el konulması

            24- Ürdün vadisindeki çiftçilerin evlerinden çıkarılıp, evlerinin yakılması

            25- Hayvanlar İHA ile taciz edilip el konulması

            26- Araçların yakılması

            27- Bedevi çadırları tatbikat diye yıkılıp yakılmakta köyleri ve otlakları alınıyor.

            28- Toprak altına yaptıkları sığınakları yok ediliyor.

            29- Dükkânlara ateş atılıp, yağmalanıyor.

            30- Köyler basılıp yüzlerce Filistinli direnince öldürülüyor.

            31- Direnirseniz hem alır hem ırzınıza geçeriz. Tanrı bize bu hakkı veriyor diyorlar.

            32- Kadın ve kızların ırzına geçiliyor.

            33- Yerleşimcilerin suçları % 93 kapatıldı, % 3 mahkûmiyet verildi.

            34- Yerleşimci destekçisi ve Mescidi Aksa'ya baskıncısı Ben Gvir Kürt Yahudi’nin oğlu.

            35- Yerleşimcilik bir devlet politikasıdır. Batı Şeria'yı ilhak kararı da bunun sonucu.

            36- Filistin yönetimi direnenleri İsrail'e teslim etmekten başka iş yapmıyor.

            37- İsrail Gazze'de NEKBE gibi göçe zorlamak istiyor.

            38- Batı Şeria'da Cenin ve Nablus Tugayları, İslami Cihat, Aksa şehitleri Tugayı gibi yapılanmalar var. Ancak hiçbiri Hamas gibi güçlü değil.

            39- Batı Şeria Ürdün’le bağlantılı. Ürdün'ün nüfusunun çoğunluğu Filistinli.

            40- Alt yapı yok ediliyor. Ayrılanların evleri kamulaştırılıyor.

            41- Yerleşim yerlerinin yıkımı, ruhsatlanması onay işi radikal maliye bakanı Smotriche verildi. O da yerleşimcilere silah dağıttı. Yeni yerleşim yerleri için Filistin arazilerine el koydu. 1993 ten bu yana 750.000 yerleşimci yerleştirildi.

            42- Başka ülkelerde olan Yahudilere bedava ev, iş, toprak vaadi verilerek yerleşimciler İsrail’e çekiliyor.

            43- 2022 de 856, 2024 te 1272 yerleşimci saldırısı oldu. 2025 te şimdiye kadar 1500 yerleşimci saldırısı olmuş durumda. 1993 ten bu yana 100.000 yerleşimci saldırı olmuş durumda.

            44- Gazze'de;

            364.000 yapı yıkıldı

            334 okul ve üniversite yıkıldı bunların 122 si tamamen yıkıldı.

            34 hastane servis dışı kaldı.

            3 kilise yıkıldı

            610 cami yıkıldı

            65.000 kesin şehit var. Bu sayının 650.000 civarında olabileceği konuşuluyor. Bunların % 65 i kadın ve çocuk.

            60 mezarlık parçalandı, 1000 ceset çalındı.

            82.000 ton bomba atıldı.       

İSRAİL HUKUKU VE 7 EKİM AKSA TUFANI

            İsrail'de 15 hapishane bulunmaktadır.  İnsanlar savunması alınmadan askeri mahkemelerce cezalandırılmaktadır. Filistin'de değişik zamanlarda en az bir milyon Müslüman hapis yatmıştır. İsrail hukukunda tutuklanmak için makul şüphe gerekmiyor. Keyfi tutuklama yapılabiliyor. Avukat dâhil kimse de sorgulayamıyor.

            İsrail hapishanelerinde bizdeki gibi yemek bedava değildir. Mahkûm yakınları para gönderirse yemek yiyebilirler. Bir mahkûma parası ile de olsa günde bir kez yemek verilmektedir. Bu yemekte 1 yumurta, yoğurt, bardak dolusu pilav ve bir kaç parça ekmek verilir.

            İsrail'de müebbet hapis cezası alan birisi 100 yıl hapis cezasına çarptırılmış demektir. Kaç insan 100 yıl yaşar bunun anlamı hapishanede ölecek demektir. Çok daha vahim olanı ise hapishane ölen birisinin cesedi ailesine teslim edilmez. Soğuk hava morglarında cesedin kalan cezasını çekmesi sağlanır. Yani insan ölse dahi kurtulamaz. Bu şekilde binlerce insan hapishanelerde ölmüş ya da öldürülmüş hala da cesetleri ailelerine teslim edilmemiştir. Cesetlerin organları çalınmıştır. Yer altında ışıksız hücreler bulunmakta olup, 11 yıl boyunca hücrede kalan mahkûmlar vardır. 

            Havalandırmaya çıkıldığında herkesin yüz üstü yere yatması istenir. Köpeklerle işkence edilir.  Havalandırmada yanındaki ile konuşmak yasaktır. Havalandırmada iki mahkûm konuşursa oradaki tüm mahkûmların bir hafta süre ile yatakları alınarak cezalandırılmaktadır.

            Aksa tufanı 30-40 yıldır hapishanelerde çürüyen insanları kurtarmak amacı ile yapılmıştır. İsrail'in kadın ve çocukları öldürecek kadar cani olacağı hesap edilmemiş, sözde medeni batının buna müsaade etmeyeceği düşünülmüştür. Aksa Tufanı ile 500 müebbet hapis cezalısı kurtarılmıştır. Halen İsrail tarafından verilmeyen ve verilmeyeceği belirtilen 100 müebbet hapis cezalısı daha hapistedir.

            Aksa tufanı sonrası İsrail mahkûmlara yemek, ilaç vermemiş dışarıdan avukat dâhil kimse ile görüşme yasağı getirilmiş, yazılı basın ve TV yasaklanmıştır. 7 Ekimde mahkûmlara ait elbise, yiyecek ne varsa koğuşlarından alınmış, pencere camları kırılarak soğuk yerde yatmaları istenmiştir. Bu sırada birçok mahkûm şehid olmuştur.  Daha önce askerlerin hapishaneye girmeleri yasak iken 7 Ekim sonrası işkence konusunda özel eğitilmiş askerler hapishanede işkence yapmaya başlamışlardır.

            Gazze'de yapılanlar gözlerimizin önünde olduğu ve her geçen gün şehitlere yeni şehitler eklendiği, yeni cami, okul, hastaneye saldırı olduğu, yiyecek ve su girişi yasaklandığını görüyoruz. 7 Ekim sonrası en az 100 mahkûm şartların ağırlaşması nedeni ile şehit olmuşlardır.  Namaz kılma yasaklanmış namaz kılanlara gaz sıkılmaya başlanmıştır. Mahkûmlar İMA ile namazlarını kılabilmişlerdir.

SONUÇ

        Hastanelerde kullanılan gazlı bez ilk olarak Gazze’de yapıldığı için gazlı bez denilmiştir. Tüm dünyaya gazlı bez yetiştirmişlerdir.  Ancak tüm dünya Gazze'nin derdine çare olamamıştır.

            2012 yılında iktidarda olan Muhammed Mursi Gazze'ye bu günkü gibi bir harekât yapılmak istenince Gazze’de bir hastaneyi ziyaret edip gözdağı verince İsrail geri adım atmıştı.

            Mısırda yapılan toplantı milat olur mu sanmam.

            Toplantı bize garantörlük hakkı verdi ise Türkiye İsrail savaşı yakın demektir.

            Dünya bu insan hakları ihlallerine daha ne kadar sessiz kalacak. Halklar ayaklandı ancak Mısır toplantısı sonrası suskunluğa büründü.

            İnsan Hakları mahkemesi ABD'nin tehdidi sonucu karar alamaz hale geldi.

            Hiristiyan siyonistlerle birlikte Yahudi Siyonistlerin mehdi beklentisi dünyayı kaosa sürüklüyor. Bizde ise hala hiçbir şeyin farkında olmayan " bize ne Arap ve Filistinlilerden" diyen büyük bir çoğunluk. Yahudi sosyal medya kanalları bizim düşüncelerimizi beyinlerimizi ele geçiriyorlar.

            Allah’a emanet olunuz.

                                               Av. Mustafa İlhan
                                               Kayseri Strateji Derneği Başkanı

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri