- 31 Ekim 2025 - DERDİM BANA DERMAN İMİŞ
- 23 Ekim 2025 - NEFİS VE RUH
- 17 Ekim 2025 - İRADE-2- KÜRESEL SUMUD FİLOSU ÖRNEĞİ
- 10 Ekim 2025 - İRADE
- 02 Ekim 2025 - AKIL
- 21 Eylül 2025 - MADEMKİ İNSANIZ...
- 12 Eylül 2025 - İNSAN
- 05 Eylül 2025 - EMANET ŞUURU
- 28 Ağustos 2025 - FITRAT-DİN-İSLAM
- 21 Ağustos 2025 - GAZZE MEKTEBİ VE FITRAT
- 17 Ağustos 2025 - HAFIZ OLABİLMEK Mİ ZOR HAFIZ KALABİLMEK Mİ?
- 08 Ağustos 2025 - HAFIZLIK SÜRECİNDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
- 01 Ağustos 2025 - HAFIZIM, HAYIRLI MÜBAREK OLSUN
- 25 Temmuz 2025 - HAFIZLIKTAN ÖNCE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
- 17 Temmuz 2025 - NİÇİN HAFIZLIK?
- 12 Temmuz 2025 - HAFIZLIK
- 03 Temmuz 2025 - KUR'AN ÖĞRENMENİN VE ÖĞRETMENİN ÖNEMİ
- 27 Haziran 2025 - KUR'AN-I KERİM'İN İNDİRİLİŞ GAYESİ
- 20 Haziran 2025 - KUR'AN'I TEĞANNİ İLE OKUMAK
- 13 Haziran 2025 - KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUMALIYIZ?(III) -TEDEBBÜR-
- 30 Mayıs 2025 - KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUMALIYIZ? (II) -TECVİD-
- 23 Mayıs 2025 - KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUYACAĞIZ? (I)
- 18 Mayıs 2025 - KUR'AN-I KERİM OKUMANIN FAZİLETLERİ
- 15 Mayıs 2025 - LAFIZ VE MANA AÇISINDAN KUR'AN-I KERİM
İBRAHİM ERKAM
-YENİ- KALB-İ SELİM
KALB-İ SELİM
Bu yazımızda kalb-i selim ve akl-ı selim kavramları arasındaki ilişkiyi incelemeye çalışacağız inşallah.
Kalp kelimesi Arapça’ da lügat açısından bir şeyi çevirmek, döndürmek, ters çevirmek anlamlarına gelir. Kalp, hem maddi hem de manevi tarafı olan bir organdır. Maddi açıdan insanın hayatının devam etmesi ona bağlı olduğu gibi manevi açıdan hayatta kalıp kalmaması da ona bağlıdır. Kalp, akledip tefekkür edebilen bir özelliğe sahiptir.(Hac,46). Aynı zamanda halden hale girebilen tarafı var ki Peygamberimiz ‘in (sav) şu duayı çokça yaptığı rivayet ediliyor:" Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl." (Tirmizi, Deavât 124). En önemlisi de insanın uhrevi hayatının belirleyicisidir kalp. Efendimiz,(sav) bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Mümin, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir leke oluşur. Sonra tövbe eder, kendini o günahtan çekip çıkarır ve Allah’tan mağfiret dilerse kalbi cilalanarak leke silinir. Eğer günahta ısrar ederse, kalbindeki siyah leke çoğalır.”(İbn Mace, Zühd,29)
Fıtrat bahsinde de değindiğim üzere anlaşılan o ki insan, doğumundan ölümüne kadar olan süreçte fıtratını korumaya çalışıyor. İste bu fıtratın korunması kalbin özünün korunmasına bağlı. İbrahim Aleyhisselam'ın duasından da anlaşılacağı üzere kalbin özünün korunması, kalb-i selim üzere olmak anlamına geliyor. "Allah’a selim bir kalple gelenler dışında insanların diriltileceği, malın da çocukların da fayda vermeyeceği gün, beni mahçup etme!” (Şuara,87-88-89)
Bu ayet, kilitlendiği için isabetli düşünmekten mahrum kalmış kalplerden bahseden (Muhammed 47/24) ayetiyle birlikte değerlendirilecek olunursa, kalb-i selimin akl-ı selime çok yakın bir mana taşıdığı veya en azından aklın selametini koruyabilmek için yaratılıştaki saflığını ve istikametini devam ettiren bir kalbe yahut da vicdana sahip bulunmak gerektiği sonucuna varılabilir.(bk. Dia, KALB).
Aynı şekilde Kur’an’da geçen ‘lüb’ kavramının çoğulu olan ‘elbab’ kavramı da meallerde akl-ı selim sahipleri veya akıl sahipleri şeklinde tercüme edilmektedir.
Buradan şunu anlıyoruz ki kalb-i selim ve akl‐ı selim kavramları arasında sıkı bir bağ mevcut. Hatta kalb-i selim sahibi olmadan akl-ı selim sahibi olunamayacağı ortaya çıkıyor. Yani öncelikle önemli olan kalbin korunmasıdır. Çünkü Efendimiz, (sav) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:“…Bilin ki! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki o, iyi (doğru ve düzgün) olursa bütün vücut iyi (doğru ve düzgün) olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Bilin ki! O, kalptir.”
( Buhari, İman, 39)


Henüz Yorum yok