- 08 Temmuz 2025 - -YENİ- “VERİLEN EMRİ” YERİNE GETİRMEK
- 03 Temmuz 2025 - AHSEN-İ TAKVİMSİN SEN (S.A.V.)
- 02 Temmuz 2025 - POSTMODERN DÖNEMİN MÜSLÜMANLARA SUNDUĞU FIRSATLAR
- 23 Haziran 2025 - “BABANIN GÖLGESİ” İYİ BİR ŞEY Mİ?
- 18 Haziran 2025 - “ANADOLU MAYASI” SÜTÜ YOĞURDA DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR.
- 02 Haziran 2025 - ERTELEME HASTALIĞI (PROCRASTİNATİON)
- 27 Mayıs 2025 - OĞUZ TÜRKÜ “İKİ ATEŞ” ALTINDA
- 19 Mayıs 2025 - TÜRKİYE AİLE VAKFI-TAV (ACİL)
- 12 Mayıs 2025 - KISIR DÖNGÜ
- 05 Mayıs 2025 - TOPRAK OLMAYI İSTEMEK!
- 28 Nisan 2025 - YA 3 T’Lİ (TESPİT-TENKİT-TEKLİF) KONUŞUN, YA DA EBEDİYEN SUSUN!
- 22 Nisan 2025 - ÖLÜMDEN KİM/NİÇİN KORKAR?
- 14 Nisan 2025 - -YENİ- HER KİTABIN ANLAŞILMA REHBERİ TEK BİR KİTAPTIR.
- 10 Nisan 2025 - ZAMAN VE MEKÂNA BAKIŞIMIZ
- 07 Nisan 2025 - KİME KONUŞUYORUZ/YAZIYORUZ?
- 25 Mart 2025 - İYİ FİNAL/YAŞLILIK İÇİN…
- 17 Mart 2025 - MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN 5 KİLOMETRE TAŞI
- 10 Mart 2025 - NEYİ ÇEKİYORSUNUZ? (Rezonans-Çekim Yasası)
- 03 Mart 2025 - ŞEYTANI NE DAVET EDER?
- 24 Şubat 2025 - ŞANLI DEVRİMİ DUYDUNUZ MU?
- 17 Şubat 2025 - -YENİ- AİLE YILINDA KAMU-STK DENGESİ (AİLE VAKFI ÖNERİSİ)
- 10 Şubat 2025 - MİKROFONLA EZAN OKUNURKEN SAĞA/SOLA DÖNÜLÜR MÜ?
- 04 Şubat 2025 - YILDIZ MI, AY MI, KARA DELİK MİSİNİZ?
- 27 Ocak 2025 - FELAKETLERİN İLK ADIMI SUÇLUNUN MASA İLAN EDİLMESİYDİ
- 20 Ocak 2025 - “ÜZÜMÜN SAPI, ARMUDUN ÇÖPÜ, MUZUN KABUĞU” YENİR Mİ?
- 13 Ocak 2025 - BİZİ KİM DAHA İYİ YIKAR? SU MU, ATEŞ Mİ?
- 07 Ocak 2025 - KAN BAĞIŞI MI? HACAMAT MI?
- 30 Aralık 2024 - KAVGALARIN ASIL SEBEBİ NEDİR?
- 25 Aralık 2024 - “VER KORKUYU” DEĞİL; “VER COŞKUYU”
- 17 Aralık 2024 - İMAN-HİKMET-GAYRET-TEVEKKÜL
- 09 Aralık 2024 - ZITLIKLARIN ORTASINDA VASATI BULMAK
- 02 Aralık 2024 - MECELLE PUSULASI (ALTIN FORMÜL İÇERİR)
- 25 Kasım 2024 - ZAHMETTEN KAÇARAK RAHMETE ULAŞILABİLİR Mİ?
- 18 Kasım 2024 - HAK YOK VAZİFE VAR; FERT YOK CEMİYET VAR.
- 11 Kasım 2024 - POLİMAT-ENTELEKTÜEL
- 04 Kasım 2024 - ÖNCE DONANIM (HARDWARE) SONRA YAZILIM (SOFTWARE)
- 28 Ekim 2024 - İBRETLİK BİR ÖLÜMDEN DERS ÇIKARABİLMEK (FETÖ GERÇEĞİ)
- 21 Ekim 2024 - YAŞLANMA “SÜREÇ ODAKLI” BİR GELİŞMEDİR VE ANNE KARNINDAN BAŞLAR.
- 15 Ekim 2024 - ÜÇÜ BİRLEYEBİLİR MİYİZ? (Türkçülük/İslamcılık/Batıcılık)
- 07 Ekim 2024 - BEYİN-BEYİNCİK-VİCDAN=YASAMA-YÜRÜTME-YARGI
- 30 Eylül 2024 - GEÇMEK Mİ, KALMAK MI?
- 23 Eylül 2024 - METAFOR (MESNEVİ/KABAK METAFORU)
- 10 Eylül 2024 - İDDİALAR VE HIRSLARIMIZIN KUŞATTIĞI HAYATLARIMIZ
- 03 Eylül 2024 - KİTAP VE SİLAH DENGESİ
- 21 Ağustos 2024 - GÖZ BEBEĞİMİZ OLAN DOSTLARIMIZ (!)
- 12 Ağustos 2024 - ÖNCELİKLİ KAYGILARIMIZ
- 06 Ağustos 2024 - SEVGİ-ACI-HZ. İNSAN
- 29 Temmuz 2024 - İNİŞ-ÇIKIŞ-KONFOR
- 22 Temmuz 2024 - GENÇLİĞİN GÜNDEMİNDEKİ KONULARA DAİR: SORU/CEVAP
- 15 Temmuz 2024 - KAPAĞINIZ/DUDAĞINIZ KAPALI MI?
- 09 Temmuz 2024 - SÜLEYMANLAR AYAKTA ÖLÜR.
- 05 Temmuz 2024 - EVLİLİK YAŞI İÇİN 5 N 1 K (HZ. AİŞE ÖRNEĞİ ÜZERİNDEN)
- 25 Haziran 2024 - İNSAN HAYATA NEREDEN BAŞLAMALI ?
- 12 Haziran 2024 - İNSAN NEDEN ALZHEİMER VE DEMANS OLUR?
- 05 Haziran 2024 - SEVİNİNCE TOPRAĞA, ÜZÜLÜNCE GÖKYÜZÜNE BAK!
- 29 Mayıs 2024 - BİR HİKÂYENİZ VAR MI?
- 23 Mayıs 2024 - “EN BÜYÜK SÜRPRİZ” BİZİ BEKLİYOR OLABİLİR Mİ?
- 13 Mayıs 2024 - MESLEK LİSESİ Mİ, FEN/ANADOLU LİSESİ Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 06 Mayıs 2024 - ANAOKULU MU, ÜNİVERSİTE Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 29 Nisan 2024 - HARDAL TANESİ
- 22 Nisan 2024 - ÖZELEŞTİRİ Mİ / SAVUNMA MI?
- 08 Nisan 2024 - SİYASETTE ADALET Mİ FAYDA MI?
- 03 Nisan 2024 - YAPAMADIĞIMIZ ŞEYİ ALLAH’TAN İSTEMEK!
- 26 Mart 2024 - BUEN VİVİR
- 25 Mart 2024 - BAŞROL DE Mİ OYNUYORSUNUZ, YOKSA FİGÜRAN MISINIZ?
- 13 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 12 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 05 Mart 2024 - SAYGI DUYMAM GEREKEN BU(!) MU?
- 29 Şubat 2024 - DÜNYA VE AHİRETTE UYUYABİLMEK VE UYANABİLMEK
- 22 Şubat 2024 - OMURGA
- 12 Şubat 2024 - AİLE NEDEN İLK DÜŞMANDIR?
- 09 Şubat 2024 - ANNE/BABA/ÖĞRETMEN ACI BİR TEBESSÜM
- 29 Ocak 2024 - DERDİNİN DEVASI SEN’SİN
- 23 Ocak 2024 - EŞYANIN RUHU
- 15 Ocak 2024 - ALÇAK GÖNÜLLÜ
- 09 Ocak 2024 - NEDEN UZAKLARI YAKIN, YAKINLARI UZAK ETTİK?
- 01 Ocak 2024 - EN BÜYÜK FESAT NEDİR ?
- 25 Aralık 2023 - İKİNDİ NAMAZI VE BENÎ KURAYZA YAHUDİLERİ
- 18 Aralık 2023 - Kütük Çok Sahibi Yok!
- 12 Aralık 2023 - Fix/Takıntı
- 04 Aralık 2023 - Siyaset ve Tefekkür
- 27 Kasım 2023 - Haddini bil, mutlu ol!
- 20 Kasım 2023 - Korona Döneminin Dijital Çocukları
- 14 Kasım 2023 - Sessizliğin Gücü (Meryem, 19/10)
- 07 Kasım 2023 - Çocuğa Sevgi, Gence Güven ve Yaşlıya Saygı
- 16 Ekim 2023 - Pozitiflik, Saf Pozitiflik midir?
- 12 Ekim 2023 - Gülümseme ve Huzur
- 02 Ekim 2023 - Kabz ve Bast
- 20 Eylül 2023 - Bağınız her daim açık mı?
- 13 Eylül 2023 - Nişanlınız Nasıl Güzel Olur?
- 30 Ağustos 2023 - Helalleşme/Sıfırlama(!?) Mümkün mü?
- 22 Ağustos 2023 - Yalanın Negatif ve Pozitifi
- 17 Ağustos 2023 - Ne yığdırın, ne de bağırtın.
- 07 Ağustos 2023 - Kadife Yumruk (Gerçeğin Gücü)
- 03 Ağustos 2023 - Artırılmış Sanal Hayatın Kurbanları
- 23 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 18 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 03 Temmuz 2023 - Neredesin Hızır?
- 28 Haziran 2023 - Nakıs/Noksanlık/İmtihan
- 14 Haziran 2023 - “5” “95”den Büyüktür. (Çocuk Eğitimi)
- 06 Haziran 2023 - Aile Mahremiyeti ve Nükleer Enerji
- 29 Mayıs 2023 - Talip Olduklarımıza Dikkat!
- 23 Mayıs 2023 - Liderlere “Hüsn-i Hâtime” İçin 5 Tavsiye
- 15 Mayıs 2023 - Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi
- 08 Mayıs 2023 - Ubasute
- 01 Mayıs 2023 - İşiniz Zor mu?
- 10 Nisan 2023 - Niyet-Düşünce-Söylem-Eylem-Amel-Ahlak
- 03 Nisan 2023 - Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
- 27 Mart 2023 - Faraziye Hayatlar, Şimdi ve Burası
- 20 Mart 2023 - Kifayetsiz Muhterisler, Dış Güçler ve Türkiye Yüzyılı
- 13 Mart 2023 - Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)
- 06 Mart 2023 - Hayat; geriye doğru …, ileriye doğru…
- 20 Şubat 2023 - Sabır; Boyun Eğmek Değil Mücadele Etmektir.
- 13 Şubat 2023 - Deprem - Kenetlenme - Kader - Tedbir
- 08 Şubat 2023 - Köy/Şehir Gerilimi ve Başıboş Köpekler Sorunu
- 31 Ocak 2023 - Akupunktur-İğnelenme-Eleştiri
- 23 Ocak 2023 - Üç Farklı Rüzgârın Anaforundaki Ülke’m
- 17 Ocak 2023 - Mehmet’leri “Fatih” Yapmak İçin…
- 09 Ocak 2023 - Mevlana, Konevi ve Urmevi’yi Anlamak İçin…
- 03 Ocak 2023 - Kadın ve Erkek “Eş” Değerdir.
- 26 Aralık 2022 - “Sema” bize ne anlatır?
- 20 Aralık 2022 - Kötülük Genini Çıkarabilir miyiz?
- 12 Aralık 2022 - Kimin Uydusuyuz?
- 05 Aralık 2022 - Sağlıklı Birey-Mutlu Aile-Huzurlu Toplum
- 02 Aralık 2022 - Hak ve Hakikat
- 21 Kasım 2022 - Acı Bir Tebessümle Kayan Yıldızlar
- 15 Kasım 2022 - Aile ve Gençlik Çalıştayı

DR. CEMİL PASLI
YURT DIŞI KURBANIN BEDELİ NE KADAR OLMALIDIR?
YURT DIŞI KURBANIN BEDELİ NE KADAR OLMALIDIR?
Son yıllarda artan bir ivme ile yurt dışı kurban kesimi için farklı STK'lar (buna Kızılay ve DİV gibi kamu destekli STK'lar da dahilinde) vücuttan bağış topluyorlar.
Giderek artan bu yurtdışı kurban kesimi kampanyalarında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus olduğunu düşünüyorum.
Benim kanaatime göre; Yurtdışı için ayrı, ikamet için ayrı kurban bedeli ile bağışlanmak suretiyle kurban ibadetinin ruhuna aykırıdır.
DİB Din İşleri Yüksek Kurulu 2026 için bu konuyla ilgili ele alan toplantı yapılmalı ve bir karar verilmeli.
DİYK, Türkiye için nasıl ki fitre ibadeti konusunda bir rakam belirleniyorsa, her yıl kurban bayramına iki ay kala o yıl Türkiye için asgari kurban bedelini de açıklamalıdır.
Örneğin; 2025 yılı için Türkiye için asgari kurban bedeli 12.000 TL dir.
Kurban ibadeti üzerine vacip olan Türkiye'de yaşayan Müslümanların ilk ödemesi; 12.000 TL bedeli bir kenara ayrılmalıdır.
İkinci vade; Eğer bu kurbanı yurt dışında bırakmak istiyorsa muhatabı olan STK'ya her kurban için en az 12.000 TL ödeme yapmalıdır.
Üçüncü vade; kurban sahibinden her kurban için en az 12.000 TL alan STK; bu 12.000 TL'yi kurban keseceği miktar kurban bedeline bölünmelidir.
Örneğin: Kongo da kurban bedeli 4.000 TL ise; Türkiye'de yaşanan kurban kesecek vatandaş 12.000/4.000=3 hesabıyla kestiği makbuzda bu bolluğu yer vermeli ve Kongo da en az üç kurban kesmelidir.
Dördüncü sırayla; Kongo'da Türkiye'de bir kurbana 3 kurban kesen STK kestiği kurbanların çoğaltılması/cinsini/kg vb -üç kurbanın kesinlikle kesildiğine dair kati kanaat oluşturacak şeklide- tarif bağış sahibi ile paylaşılmalıdır.
Kurban, zekat, hacc ve umre gibi ibadetler hem harici hem mali ibadetlerdir.
Bunlarda Türkiye arzı fiyatlarında bedel ve beden teri katılamıyorsa ibadet sahih olmaz.
İbadetlerde ayrıca niyetli en önemli adımdır.
Eğer Türkiye'de yaşayan bir Müslüman “ülkemde kurban 12.000 TL Kongo da 4.000 TL, yurt dışında hem daha kolay hem daha hesaplı hem de hiçbir zahmeti yok ” diyorsa olay çok tehlikeli bir yere doğru kayıyor demektir.
İslam her konuda önceliğine yakınlıklara sahiptir.
Her Cuma hutbede okunan Nahl suresi 90. Ayet Allah iyiliğe yakınlarımızdan başlamamızı emreder.
Bütün ayrıntılarıyla sıla-i rahim farzdır.
Türk-İş sistemlerine göre; 2025 yılı için Türkiye'de 4 kişilik bir yoksulluk sınırı 25.092 TL, yoksulluk sınırı 81.734 TL dir.
Türkiye'de kırmızı et fiyatları ve insanların evindeki kırmızı et miktarı da bellidir.
Mevcut yaygın yurtdışındaki kurban organizasyonlarının ulusal tarım ve hayvancılığın etkisi ayrıca ele alınarak gerçekleştirilmektedir.
DİYK acilen bu konuyu ele almalı ve yukarıda belirtilenlerin dört adımlı bir fetva halinde yayınlamalı ve bu dört adıma ilk olarak DİV ve Kızılay'a uymamalı; diğer STK'larda devlet organlarının sıkı bir takip edilerek toplanması.
“Din samimiyettir” sözüyle Allah Resulü ibadetin/kulluğun özüne dikkat çekildi.
Eğer kurbanlarımız gerçekten bizi Allah'a yaklaştıracaksa; bu hususta lütfen yukarıda dile getirdim dört adıma dikkat edin!
DİYEK veya devlet bu önerimi dikkate almazsanız ya da almazsınız.
İbadet/Kulluk şahsi bir sorumluluktur.
Lütfen yazınız onu okuyan Müslüman bu dört adımı bir düşünsün, dostlarıyla, her şeyi ehli ile istişare etsin veee en son vicdanına danışsın.
İnsanda beyin yasama organı, beynin nakledilmesi ve vicdan da yargı görevi ifa eder.
Yazıda belirtmeye çalışmam hususları beyinciğe talimatların aksamasından önce lütfen yasama ve denetimin denetiminin sunun olur mu?
Yurt Dışında Yapılacak Bir Kurbanın Bedeli Ne Olmalıdır?
Son yıllarda çeşitli STK'lar (Kızılay, DIV gibi kamu destekli STK'lar da dahil) yurt dışında kurban kesimi için vatandaşlarımızdan giderek artan bir ivmeyle bağış topluyorlar.
Yurt dışında giderek artan kurban kesim kampanyalarında dikkat edilmesi gereken önemli bir hususun olduğunu düşünüyorum.
Kanaatimce; yurt dışı için ayrı kurban bedeli, yurt içi için ayrı kurban bedeli olmak üzere bağış toplamak, kurban ibadetinin ruhuna aykırıdır.
DIB Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 2026 yılında bu konuyu ele almak üzere toplanıp karar alması gerekiyor.
DİYK'nin fitre ibadeti konusunda Türkiye için bir rakam belirlediği gibi, her yıl Kurban Bayramı'ndan iki ay önce o yıl için Türkiye için ödenecek en düşük kurban bedelini de açıklaması gerekiyor.
Örneğin; Türkiye'de 2025 yılı için asgari kurban bedeli 12.000 TL'dir.
Türkiye'de yaşayan ve kurban ibadetini yerine getirmekle yükümlü olan her Müslümanın ilk etapta 12 bin TL ayırması gerekiyor.
İkinci adımda; eğer bu hayvanı yurtdışında kurban etmek istiyorsa, görüştüğü STK'ya her hayvan için en az 12.000 TL ödemesi gerekiyor. Üçüncü adımda; hayvan sahibinden her hayvan için en az 12.000 TL alan STK, bu 12.000 TL'yi kurban edeceği ülkedeki hayvanın maliyetine bölmek zorunda.
Örnek: Kongo'da kurban bedeli 4.000 TL ise; Türkiye'de yurtdışında kurban kesecek olan vatandaşın kestiği hayvanı makbuzda 12.000/4.000=3 tutarında göstermeli ve en az 3 hayvanı Kongo'da kurban etmelidir.
Dördüncü adımda; Kongo'da bir hayvan karşılığında Türkiye'de 3 hayvanı kurban eden STK, kurban ettiği hayvanların fotoğraflarını/cinsini/kg'sini vb. -üç hayvanın kesin olarak kurban edildiğine dair kesin bir inanç yaratacak şekilde- bağışçıyla paylaşmalıdır.
Kurban, zekât, hac ve umre gibi ibadetler hem bedeni hem de mali ibadetlerdir.
Bu fiillere bedel ve beden terinin Türkiye'nin arzına orantılı olarak dahil edilmemesi halinde ibadet geçerli olmaz.
Niyet ibadetin en önemli adımıdır.
Türkiye'de yaşayan bir Müslüman, "Benim ülkemde kurban bedeli 12 bin TL, Kongo'da 4 bin TL, yurtdışında daha kolay, daha uygun, hiçbir sıkıntı yok" diyorsa, durum çok tehlikeli bir yere doğru gidiyor demektir.
İslam dini her konuda akrabalık ilişkilerini ön planda tutmuştur.
Her cuma hutbesinde okunan Nahl Suresi'nin 90. ayetinde Allah, akrabalarımıza iyilik yapmaya başlamamızı emrediyor.
Akrabalık bağlarını her yönüyle gözetmek farzdır.
Türk-İş verilerine göre; Türkiye'de 2025 yılı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 25 bin 92 TL, yoksulluk sınırı ise 81 bin 734 TL olarak belirlendi.
Türkiye'de kırmızı et fiyatları ve insanların aylık evlerine ne kadar kırmızı et aldıkları da biliniyor.
Günümüzdeki uluslararası kurban organizasyonlarının ülke tarımı ve hayvancılığına olan etkisi de ayrıca ele alınmalıdır.
DİYK'nin bu konuya acilen el atması ve yukarıda bahsettiğim dört adımı bir fetva şeklinde yayınlaması, bu dört adımı öncelikle DIV ve Kızılay'ın uygulaması, diğer STK'ların da devlet kurumları tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekiyor.
Allah Resulü, “Din samimiyettir” sözüyle ibadetin/kulluğun özüne dikkat çekmiştir.
Eğer fedakarlıklarımız bizi gerçekten Allah'a yakınlaştıracaksa; bu konuda yukarıda bahsettiğim dört adıma lütfen dikkat edin!
DİYK veya devlet bu öneriyi dikkate alabilir veya almayabilir.
İbadet/Kulluk kişisel bir sorumluluktur.
Lütfen yazımı okuyan her Müslüman bu dört adımı düşünmeli, dostlarına, uzmanlarına danışmalı ve en sonunda da vicdanına danışmalıdır.
İnsanda yasama organı beyin, yürütme organı beyincik, yargılama organı ise vicdandır.
Beyinciğe talimat vermeden önce, makalede belirtmeye çalıştığım hususları lütfen yasama ve yargı denetimine sunalım, tamam mı?
Henüz Yorum yok