ÖĞR. GÖR. OSMAN UTKAN

-YENİ- DUALAR VE GÜNLÜK YAŞAM

DUALAR VE GÜNLÜK YAŞAM

Bazı mahalleler vardır ki güvenlik, eğitim, gelir düzeyi ve iletişim gibi konularda diğer muhitlerden ayrışır. Bu gibi yerler birçok hususta, çoğu zaman, dezavantajlı bir konumdadır.  Bu gibi yerlerde asayiş ile ilgili olarak ciddi sıkıntılar yaşanır.  Bu bölgeler, oralarda görev yapan polis, öğretmen ve sağlıkçı gibi kamu görevlileri için de zorlukları beraberinde getirir.

Kayseri’de böylesi zorlu yerlerde bulunan okullarında uzun yıllar yöneticilik yapmış Gökhan Hoca, (Gökhan Orak) bana oldukça ilgi çekici bir hatırasını anlatmıştı. “Benim müdürlük yaptığım okul, oldukça zor bir okuldu.” diye başlamıştı, anlatmaya.  Gökhan Hoca okula giriş yaptığında, hiç aksatmadan her gün Kuran’da İsra suresi 80’inci ayette geçen bir duayı okurmuş. Bu dua, bir yere girilirken, selamet ve esenlik için okunan bir duaymış.

Gökhan Hoca okunuşu " رَّبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَل لِّي مِن لَّدُنكَ سُلْطَانًا نَّصِيرًا" (Rabbi edhilni müdhale sidkin ve ehricni mührece sidkin vecalli min ledünke sultanan nasira) şeklinde olan duayı, her sabah okuyarak okula girermiş.  Peygamberimizin Mekke’den hicret edip de Medine’ye girerken okuduğu bu duanın anlamı “Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla! Bana tarafından yardım edici bir güç ver!"  şeklindedir.

Kendisinin deyişine göre “Görev yaptığım bu okullarda, onca süre boyunca, kolay kolay önemli bir sıkıntı çıkmadı.” diye vurgu yapmıştı. Böylesi zor bir mahallelerdeki okullarda huzurlu bir şekilde görev yapmasının altında yatan temel nedenlerden birisi olarak, okuduğu duanın etkisi olduğuna olan inancını dile getirmişti.

Okul yöneticisi olan diğer müdür yardımcısı hocalar da Gökhan Hoca’nın bu duayı mutat olarak okuduğunu bilirlermiş. Günlerden bir gün okulda öğrenciler arasında ciddi bir kavga çıkmış. Aileler de olaylara karışınca işler çığırından çıkmış ve polis olaylara müdahale etmek zorunda kalmış. Gökhan Hoca “O gün gerçekten zor bir gündü.” diye ifade etmişti.

İşin ilginç yanı ise her gün okuyarak okula girdiği bu duayı, o gün okumadığını tebessüm ederek anlatmıştı. Hatta müdür yardımcısı, Hoca’ya “Ya hocam! Sen galiba bugün duayı okumadın!” diye şaşkınlıklarını gizleyememişler. Gökhan Hoca da “ilginç ama ben her gün okuduğum duayı, aceleyle geldiğim için, okumayı unuttum.” demiş.

Olan hadise “ne bir fazla ne bir eksik” bu şekildedir. İnanan inanır; inanmayan inanmaz. Naçizane ben dualara fazlasıyla inanan birisiyim. Buna benzer olan, babamdan öğrendiğim her gün standart olarak okuduğum dualarım vardır. Bu duaları okuduğumda kendimi emniyette hissederim. Hatta yukarıda anlattığım Gökhan Hoca’nın olayına benzer olan benim de hatıralarım vardır.

Arapçası بِسْمِ اللّٰهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ في الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ"

şeklinde olan ve Türkçe okunuşu ise “ bismillahillezi la yedürru ma asmihi şeyun filardi ve la fissemai ve hüvessemiul alim” şeklinde olan bu duayı, yıllardır sürekli olarak sabahları uyandığımda ve gece uyuduğumda mutlaka okumaya çalışırım. Anlamı ise “İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla. O her şeyi duyar ve bilir.’ derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” şeklindedir.

 

Babam rahmetli her sabah ve her gece uyumadan önce bu duayı okurdu. Bana da her seferinde okumam için tavsiye ederdi. Nitekim peygamberimiz bahsi geçen dua ile ilgili olarak “Kim sabah uyandığında bu duayı okursa gece uyuyana kadar selamet içinde olur; kim ki gece uymadan önce üç defa okursa sabah uyanana kadar selamet içinde olur ve ona hiçbir şey zarar veremez” diye buyurmuştur.

 

Geçenlerde ilim yayma ödülleri ile ilgili olarak Erciyes Kültür Merkezinde bir toplantıya katılmam gerekiyordu. Biraz geç kalmıştım ve aceleyle evden çıktım. Her gün okuduğum duamı okumamıştım. Toplantıya yetişmiştim. Hatta biraz zamanımız olduğu için İlim Yayma Cemiyeti’nden diğer arkadaşlarla büyük salondaki sunumları dinlemek için salona geçtik. Kendi toplantımız katılmak için büyük salondan ayrılırken, düz zemine iki basamak kalmıştı ki ayağım burkuldu ve yuvarlanıp yere yığıldım.

 

Birkaç gün ayak bileğim ağrımıştı. Yanımda küçük oğlum Yunus da varken, laf arasında arkadaşlara “Her gün okuduğum duamı bu sabah okumamıştım.” dedim. Yunus da bana her evden çıktığımızda “Baba duanı okudun mu?” diye sorarak, artık bana hatırlatmada bulunmaktadır.

Bu durumlara binaen Nizip İmam Hatip Lisesi ilk mezunlarımızdan Mustafa Yıldırım ağabeyim ile konuşurken çok güzel ve yerinde bir tespitte bulunmuştu. Kendisi “Bu tarz dini pratiklerin gerçek hayatta, ciddi anlamda, bir karşılığı bulunmaktadır. Binlerce yıldır bu böyle olduğu için günlük yaşamda insanlar İslam’ın topluma sunduğu bu pratiklerden asla vaz geçmiyorlar. Din böylece toplumların vaz geçilmez bir unsuru olarak yerini korumaya devam etmektedir.” diye açıklama getirmişti. Kendisinden Allah razı olsun.

Büyükler “Yer gök dua ile…” derlerdi. Büyüklerimiz en ufak bir şey dahi için bile olsa, dua etmemin önemine dikkat çekerlerdi. Kuranda geçen duaların ve peygamberimizin bizatihi yaptığı duaların okunması oldukça kıymetlidir. Tabi ki “kalpten yani samimi bir şekilde ve inanarak dua edilmesi” ise ayrıca bir öneme sahiptir.

Dua ile kalın!

Dua eder dua bekleriz.                     

Gazze için de bilhassa dua edelim.

 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri