- 20 Ağustos 2025 - -YENİ- KİM BUNLAR…
- 07 Ağustos 2025 - BELKİ BASİT GELEBİLİR?
- 01 Ağustos 2025 - MASUMİYET KARİNESİ Mİ BU?
- 23 Temmuz 2025 - SÜRESİZ NAFAKA
- 17 Temmuz 2025 - İSRAİL, ABD ve HAÇLI ZİHNİYETİ…
- 10 Temmuz 2025 - TERAZİNİN KEFESİ BOŞ…
- 01 Temmuz 2025 - BİR YAZ MEVSİMİ…
- 19 Haziran 2025 - CAHİLLİĞE DAİR BİR ÖNSÖZ…
- 12 Haziran 2025 - ESAS MESELE NE?
- 31 Mayıs 2025 - DÜŞÜNCE KOZASI BU YAĞMUR…
- 23 Mayıs 2025 - NİYET, KAPASİTE VE VİZYON…
- 14 Mayıs 2025 - SIRADANLAŞMAK…
- 05 Mayıs 2025 - GELİŞMİŞLİK STANDARTLARI…
- 25 Nisan 2025 - BİR AVUÇ PETROL…
- 18 Nisan 2025 - ANLAŞILMAYAN BİR ŞEY VAR MI?
- 09 Nisan 2025 - MEDENİYET, TEKNOLOJİ, YABANCILAŞMA
- 27 Mart 2025 - -YENİ- ŞEHİR VE ŞEHİRLEŞME…
- 19 Mart 2025 - TURİZM VE KALKINMA
- 12 Mart 2025 - GARİPSENECEK BİR DURUMDU BU.
- 05 Mart 2025 - İNSAN BU YA...
- 28 Şubat 2025 - YÜZEYSEL NETİCELER…
- 19 Şubat 2025 - MESELE YÜK ALMAK…
- 13 Şubat 2025 - SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ…
- 06 Şubat 2025 - KURAKLIK, DEPREM VE SAVAŞLAR
- 01 Şubat 2025 - AİLE, BOŞANMALAR VE TESPİTLER…
- 25 Ocak 2025 - MESELE, BUNDAN MI İBARET?
- 16 Ocak 2025 - BİLGİNİN FAY HATTI (1)
- 08 Ocak 2025 - -YENİ- ARABESK KÜLTÜR…
- 02 Ocak 2025 - COĞRAFİ SİYASET…
- 26 Aralık 2024 - İLETİŞİM VE ULAŞIM…
- 18 Aralık 2024 - İKLİM MÜLTECİSİ
- 11 Aralık 2024 - KÜRESELLEŞME VE SORUNLAR…
- 05 Aralık 2024 - KİM NE ANLADI?
- 28 Kasım 2024 - TEŞBİHTE HATA VAR MI?
- 21 Kasım 2024 - İKLİM VE ÇEVRE…
- 15 Kasım 2024 - SIFIR HATA…
- 06 Kasım 2024 - KÂĞITTAN BARDAK…
- 31 Ekim 2024 - BEŞERİYET ŞUURU…
- 26 Ekim 2024 - DÜNYA MANZARALARI…
- 16 Ekim 2024 - İNSANIN ALACASI…
- 09 Ekim 2024 - UZUN BİR YAZI…
- 01 Ekim 2024 - CÜMLE ARTIĞI...
- 25 Eylül 2024 - ÖZNE ASLINDA KİM?
- 16 Eylül 2024 - SÜREÇ Mİ? SONUÇ MU?
- 07 Eylül 2024 - USTANIN MESELESİ…
- 23 Ağustos 2024 - MÜLKİYET DURUMU…
- 14 Ağustos 2024 - BÜTÜN BU SÜREÇ…
- 08 Ağustos 2024 - NE YAZIK Kİ…
- 31 Temmuz 2024 - SAKIN ŞAŞIRMA…
- 24 Temmuz 2024 - DUR… ZEMİN BOŞ.
- 15 Temmuz 2024 - YENİ NORMALLERİMİZ…
- 05 Temmuz 2024 - PLATONİK İLHAM…
- 26 Haziran 2024 - RİVAYET ODUR Kİ…
- 22 Haziran 2024 - EKONOMİK COĞRAFYA’NIN TEMELLERİ
- 12 Haziran 2024 - TURİZM VE FARKINDALIK EĞİTİMİ…
- 05 Haziran 2024 - SONUÇTA; BİR BAKIŞ AÇISI…
- 29 Mayıs 2024 - İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİR KRİZ Mİ?
- 23 Mayıs 2024 - KIRSAL KALKINMA VE ŞEHİRLEŞME
- 16 Mayıs 2024 - KURAKLIK VE KALKINMA
- 07 Mayıs 2024 - KASİSTEN KAÇMA! YAVAŞLA…
- 29 Nisan 2024 - BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DERKEN…
- 23 Nisan 2024 - BU HANGİ PARAMETRE…
- 16 Nisan 2024 - TURİZMİN ÜÇ A’SI…
- 10 Nisan 2024 - SONUÇTA İNSANIZ…
- 03 Nisan 2024 - TURİZM FAALİYETİ VE GELECEĞİ
- 26 Mart 2024 - TAHTA YAŞ GALİBA…
- 13 Mart 2024 - ALKIŞ BİR BAŞARI MI?
- 07 Mart 2024 - REALİTE VE ÜTOPYA…
- 29 Şubat 2024 - NE YAPARSIN?
- 22 Şubat 2024 - BİR MEVSİMİN ANATOMİSİ…
- 14 Şubat 2024 - DÜNYANIN DEVİR SAATİ…
- 08 Şubat 2024 - DURUN KALABALIKLAR…
- 02 Şubat 2024 - HABERLER BAŞLIYOR…
- 23 Ocak 2024 - FAY HATTI NE YA DA NE DEĞİLDİR?
- 17 Ocak 2024 - TARİHİN NOT DEFTERİ…
- 10 Ocak 2024 - BU HİKAYEYİ DAHA ÖNCE OKUDUNUZ…
- 03 Ocak 2024 - COĞRAFYA EĞİTİMİ GEREKLİ Mİ?
- 27 Aralık 2023 - SUYUN ARKASINDA Kİ GEÇİT
- 20 Aralık 2023 - Geçmeyen Akçe…
- 15 Aralık 2023 - Kayıp Aranıyor…
- 07 Aralık 2023 - Asrın Bilmecesi Bu…
- 01 Aralık 2023 - Yerleşim Birimleri Ve Medeniyet Anlayışı
- 21 Ekim 2023 - Tele Takılan Kamlumbağa
- 06 Ekim 2023 - Bu Bir Hastalık mı ?
- 13 Eylül 2023 - Ekmeği Fırından Almak Lazım
- 03 Eylül 2023 - Madenciliğin Ülke Geleceğindeki Yeri…
- 17 Ağustos 2023 - Öykünün Tamamı Bu Olsa Gerek…
- 12 Ağustos 2023 - Bu İnanılmaz Bir Başarı…
- 03 Ağustos 2023 - Sosyolojik Bulgu ve Neticeler…
- 27 Temmuz 2023 - Ormansız Köyün, Susuz Çeşmesi…
- 20 Temmuz 2023 - Bu Maydanozu Kim Yetiştirdi?
- 15 Temmuz 2023 - A Noktasından B Noktasına.
- 06 Temmuz 2023 - Düşüncenin Özeti Niteliğinde…
- 14 Haziran 2023 - Dünya Tiyatrosu… Bir Bulmaca
- 07 Haziran 2023 - Coğrafi Birikim ve Tarih…
- 01 Haziran 2023 - Yapbozun Parçaları
- 25 Mayıs 2023 - Eleştirinin Mahiyeti Üzerine…
- 17 Mayıs 2023 - Bir Şiir ve Bir Resim
- 11 Mayıs 2023 - Bak Buraya;”Konu Önemli.”
- 04 Mayıs 2023 - Üç Satır Cümle “H2o”
- 27 Nisan 2023 - Kırk Yıllık Hatır…
- 19 Nisan 2023 - “Çöl” Kavramı Üzerine…
- 13 Nisan 2023 - Söz, Tekrara Düştü…
- 07 Nisan 2023 - Astronomik Bilginin Seyri…
- 30 Mart 2023 - Taş Bulun…
- 23 Mart 2023 - Hava Durumu: Rüzgârlı
- 16 Mart 2023 - Doğru Soru, Cevap Buldurur.
- 09 Mart 2023 - “Ve” Bağlacı Bile, Bağlayamadı.
- 01 Mart 2023 - Gündem Dışı…
- 23 Şubat 2023 - Bilginin Fay Hattı…
- 16 Şubat 2023 - Gündem: Son Dakika
- 08 Şubat 2023 - Deprem Hususunda Unutmayın… Ne Yapmalıyız?
- 03 Şubat 2023 - Bir Fotoğraf, Bir Doğa ve Bir Şehir.
- 25 Ocak 2023 - Not Düşelim: Derdimiz Ne?
- 30 Aralık 2022 - Turizm Ve Doğaya Bakış Üzerine…
- 20 Aralık 2022 - Konu: Göç... Not Alın.
- 10 Aralık 2022 - Bitmeyen Ne...
- 24 Kasım 2022 - Noktanın Cümledeki Yeri
- 10 Kasım 2022 - Coğrafyanın Hikayesi

MEHMET TOPUZ
ESKİDEN VAZGEÇTİM… YENİSİ NEREDE?
ESKİDEN VAZGEÇTİM… YENİSİ NEREDE?
Eski ve yeni kavramlarının içeriksel değeri sonuçta düşünme süreçlerinin bütün bağıntılarından uzakta düşünülemez. Cümlenin belki de dikkate mazhar olan kısmı da yenisinin nerede olduğu ile alakalı olsa gerek. Çünkü soruya muhatap olunan burası da değil, bir vazgeçmek ifadesinin yüklemsel niteliğinin yeni bir arayışa neden olması olabilir mi?
Modernizmin çatısı altında yaşayan dünya, keşfe dair bütün beyinsel aktiviteleri ile yaşam arayışında… Eskiye yüklediği anlam ile yeninin eskiyi aratmasından kaynaklı olarak bütün bir şekilde yıkıntıya uğrama halini mikro bazda bir tecrübeye konu etmesi sonuçta dünyaya dair bir mevzu olsa gerek. Modernizm kavramsal diyalektiğinin düşünce anlayışına olan etkisini yeni kavramının ortaya çıkmasına dair bütün çabasal uğraşların obsesif çizgiden dışarıya adım atmamış olması da sonuçta bir taklit ürünü olmasına neden olabilir. Burada vazgeçilenin, nerede ifadesinin kavramsal bağıntısından çokta uzakta olmadığı gerçeği gün gibi ortada durmaya devam edecektir.
Kime neye göre eski olması ya da vazgeçilmesine neden olacak yeni bir anlayış ya da yeni bir düşüncenin değeri sonuçta bir tekâmül halinin yansıması gibi görülebilir. Fakat buradaki tekâmül halinin olumlu karşılanması nerede sorusunun, sorunsalında değerlidir. Bu aslında bir sorunsaldır. Çünkü arayış halinin bütün beyinsel, düşünsel süreçleri işletme çabasının ve bir fikir sancısının mahsulü olması nedeniyle bir çaba gerektirmesi, kolaycılığın ilk basamağı olan taklidin yeni yüzünü oluşturabilir.
Modernizm adı altında eski ve yeni kavramlarına dair bir ölçüt oluşturmakta mikrodan makroya yani toplumun bütün kademelerinde erozyona sebep olabilir. Bu anlamda modernizm bir ölçüt değil. Şayet bunu bir ölçüt niteliğinde jüri masasına oturttuğunuz da karşınız da size ait olmayan yani kültürden ve geleneklerden uzakta yeni bir anlayışın ortaya çıktığını kabul etmek zorunda kalırsınız. Ve burada onay almak gibi bir gaflet karşısın da bunalım halinin ilk basamağında olduğunuzun farkına varmakta bir vakte tabi olabilir. İnsanlar tarih boyunca etki ve tepkiye açık olmuştur. Buradan kastettiğim bu değil. Aslında anlatmam gereken modernizm kavramının, güya modernite adı altında beşeriyete dayatılan bir düşünce anlayışının etkisinde kalmamak gerektiği olsa gerek.
Ayrıca bu çağın içinde batı kaynaklı bir düşünce anlayışı içerisinde modernite aramakta beyhude… Modernizm düşüncesi adı altında yenilikleri açık olduğunu ifade eden bir batılı anlayış ile batılı zihniyetin tabanında yer edinen düşünce anlayışı da düşünülmesi gereken bir cümle olarak karşılanmaktadır. Çünküsüne dair bir ara paragraf olarak şunu söyleyebilirim. Batılı anlayıştan bahsetmiyorum burada, batılı zihniyet ürünü bütün modernizm adı altında insanlığa karşı yahudi ile birlikte soykırım yapmaya devam ediyor. Ve dünyaya modernizm sunduğunu iddia eden bu zihniyet bugün insanlığın yeni ve eski kavramlarına dair insanı; batılı bir anlayış ile bütünleştirme düşüncesinden vazgeçmiş gözükmüyor.
Netice de;
Yenisi ortada hala yok. Galiba biraz fikir mahsulüne ihtiyaç var gibi gözüküyor. Eskisinin değeri hala ortada fakat eskimişliğinden kaynaklı bir arayışa neden olması, olmayan mahsulden kaynaklı olarak taklitten öteye geçmiyor. Taklit ise; aslını yüceltme gibi bir anlayışa hiçbir zaman sahip olmamıştır. Çünkü aslını yücelttiğini iddia edenler eskiye olan özlemlerini dile getirme anlayışından uzakta bir acizliğin pençesine sığınmış olabilirler. Ve sonuçta bu da bir modernite anlayışı değildir. Sadece modern sanma anlayışıdır.
Sağlıcakla kalın…
Henüz Yorum yok