MUSTAFA SARI

ALLAH’IN SÖZLERİNDEN NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?

ALLAH’IN SÖZLERİNDEN NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?

Allah’ın Evinde Allah’ın Sözü Susturulamaz

Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde okutulan bir Cuma hutbesi, ne yazık ki İzmir Barosu tarafından hedef alındı. Hutbede Kur’an-ı Kerim’in açık hükümlerinden biri olan miras paylaşımı hatırlatıldı. Bunun üzerine İzmir Barosu, “Türkiye şeriatla yönetilen bir ülke değildir” diyerek adeta halkın inancına karşı bir bildiri yayımladı.
Burada asıl soruyu sormak gerekiyor:

Allah’ın evinde, Allah’ın emirlerini söylemek suç mu oldu?

Bu ülkenin nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman. Camide okunacak hutbenin, Kur’an-ı Kerim hükümlerine dayanması kadar doğal bir şey olabilir mi? Bu sözlerden rahatsız olmak, aslında doğrudan Allah’ın kelamından rahatsız olmaktır.

Bugün barolar, sivil toplum örgütleri veya başka kurumlar elbette fikir beyan edebilirler. Ancak mesele İslam’ın en temel hükümlerinden biri olunca, eleştirinin ötesine geçen ve halkın inancını hedef alan açıklamalar kabul edilemez.

28 Şubat Zihniyeti Hâlâ Devrede

Bizler 28 Şubat sürecinde başörtüsüyle üniversiteye giremeyen genç kızları, mesleğinden edilen öğretmenleri, inancı sebebiyle ötekileştirilen nice insanı unutmadık. Bugün İzmir Barosu’nun dili, o günlerin yasakçı zihniyetini yeniden hatırlatıyor.
Oysa artık devran değişti. Küfrün ve zulmün devri bitmiştir. Halkın inancına ayar vermeye kalkan anlayış, tarihin çöplüğüne karışmıştır.

İnanç Özgürlüğü Çifte Standartla Ölçülmez

Bir şehirde mini etekli bir kadın özgürce gezebiliyorsa, aynı şehirde çarşaflı bir kadın da özgürce dolaşabilmelidir. Sakallı bir erkek de, farklı giyinen bir genç de kimseye hesap vermek zorunda değildir. Bu özgürlüğün adı demokrasidir. İnanç ve yaşam tarzı özgürlüğü tek taraflı olamaz.
Bugün baroların yapması gereken şey, toplumun inançlarını hedef almak değil; hukuku, adaleti ve temel özgürlükleri savunmaktır. Çünkü bir Müslüman için en temel özgürlük, Allah’ın emirlerine göre yaşama hakkıdır.

Sonuç olarak;

İzmir Barosu’nun yaptığı bu açıklama, ne hukuka ne demokrasiye ne de halkın değerlerine hizmet etmektedir. Milletin inancı ile kavga etmek kimseye fayda sağlamaz. Aksine, toplumsal barışı zedeler.
Bu topraklarda yaşayan insanların kahir ekseriyeti, ezanla büyür, Kur’an’la yaşar ve Allah’ın rızasını gözetir. Hiç kimsenin, bu hakikati görmezden gelme lüksü yoktur.

Son söz:

Allah’ın kelamından rahatsız olanlar bilsin ki; bu millet, imanıyla, ezanıyla ve Kur’an’ıyla var olmaya devam edecektir.

Mustafa Sarı

 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri