ÖĞR. GÖR. OSMAN UTKAN

-YENİ- İBADETLERDE SÜREKLİLİK VE BAŞARI

İBADETLERDE SÜREKLİLİK VE BAŞARI

İbadet ve başarı birbiriyle birçok konuda benzerlikler arz etmektedir. İbadetlerimizde uyguladığımız bazı kurallar ve davranışlar günlük yaşantımızda başarıya ulaşmamızda bizlere yardımcı olacaktır.

Peygamber efendimiz (SAS) “İbadetin en hayırlısı (güzeli) az da olsa devamlı olanıdır.” diye buyurmaktadır. Bazı kişiler bazen ibadetlerini abartılı düzeyde yerine getirir. Yapması gerekenlerden çok daha fazlasını yaparlar. Ancak bir süre sonra standart sorumlu olduklarını dahi yerine getirmediklerini görürüz. Bu gibi durumların önüne geçmek için Peygamber efendimiz az da olsa devamlılık vurgusunu yapmıştır.   Bu anlamda asıl olan süreklilik ve sürdürülebilirliktir.

İbadetlerde geçerli olan bu durum bütün işlerimizde de geçerlidir.  Süreklilik olarak ifade edilebilecek bu temel kaide özellikle de ders çalışan çocuklarımız için harika bir yol olarak düşünülebilir.

Ne yazık ki bizler, millet olarak, bir işe başlarken büyük bir aşkla ya da motivasyonla başlarız. Ama bir müddet sonra bizlerde gevşemeler olur. İlk günkü heyecandan eser kalmaz. Ve işler aksamaya başlar. Benzer durum öğrenciler ders çalışırken de yaşanır. Uzun soluklu bir yolculuk olarak düşünülen sınavlara hazırlık süreçlerinde, ilk zamanlar istekli ve heyecanlı çalışılırken zaman ilerledikçe kopuşlar başlar. İşte tam bu esnada bu hadis-i şerifte geçen kuralın ne kadar önemli olduğu bir daha anlaşılır.

Sınavlara hazırlanan öğrencilere için öneride bulunduğumda, ilk ve en önemli kural olarak “sürekliliği” vurgulamaya çalışırım. Biz anda çok fazla mesai harcayarak gece gündüz yoğun bir çalışma yapmaktansa belki nispeten az da olsa her gün çalışmak daha iyidir. Bu yolla çalışan birisi sonraki zamanlarda çalışma temposunu yükselterek yol alabilir. Burada yine ölçüyü kaçırmamakta fayda olacağını düşünüyorum.

Ders çalışmanın dışında devamlılık ilkesi diğer işlerde bizlere nasıl yardımcı olabileceğini birkaç husus üstünde değerlendirmek yerinde olacaktır. Diyelim ki diyet yapıyoruz. Bir ancak ölüm orucuna başlar gibi yemeyi ve içmeyi kesmek sağlıklı olmayacaktır. Bu durum aynı zamanda sürdürülebilir değildir. Bunun yerine her gün için dengeli bir tabak yemek yemeyi sürdürmek gerekir. Abartılı yemekten ısrarla kaçınmak yararlı olacaktır. Hatta bir müddet sonra porsiyon küçülterek yol alınabilir.

Yürüyüş yapmak ya da egzersiz yaparken de durum farklı değildir. Bir anda kendini heder edercesine bu işlere girişmek kişiye zarar verecektir. Bunun yerine, farzımuhal günlük 15 dakika yürüyüş yaparak başlanabilir. Böylece işe başlandıktan sonra yavaş yavaş arttırarak yol alınabilir. Gün gelir ki çok uzun süreli egzersizlerin veya yürüyüşlerin yapılabildiği görülecektir.

Kitap okurken azda olsa sürekli kitap okumak kişiyi iyi bir okuyucu yapabilir. Diyelim ki günde iki sayfa kitap okuyan bir kişi yılda 730 sayfa kitap okumuz olur. Bu da ortalama olarak üç kitap okumuş olmaktır. Günden beş sayfa kitap okuyan birisi de yılda onlarca kitap okuyabilir. Zaten sürekli olarak okuyanlar bir müddet sonra, doğal olarak, okuma oranlarını arttırmaktadırlar. 

Tasarruflar için de bu durum düşünülebilir. Bir anda büyük birikim yapmak mümkün değildir. Ama her ay az da olsa birikim yapmak bir zaman sonra büyük birikimleri beraberinde getirecektir. Azda olsa düzenli gelir ya da birikim düzensiz olandan daha güvenli ve değerlidir.

Devamlılık ile ilgili olarak atalarımızın söylediği ve hepimizin çok iyi bildiği bir söz vardır: “Damlaya damlaya göl olur.” diye. Bunu bütün işlerimize uyarlamak mümkündür.

Konuya ilişkin bir de şu söz çok hoşuma gider. Zamanında Konya’da bir holdingin sloganıydı. “Mermeri delen suyun çokluğu değil: damlaların sürekliliğidir.” 

KAHROLSUN İSRAİL!

YAŞASIN FİLİSTİN!

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri