MEHMET TOPUZ

-YENİ- MODERNİTE İLE TANIŞIKLIK…

MODERNİTE İLE TANIŞIKLIK…

İnsanlık tarihi boyunca beşeriyetin kendi kültürel anlamda ortaya koyduğu miras çağın içinde bir ilerleme haline şahitlik etmiştir. Bazen modernizm adı altında sunulanın bir modernite hali olmadığı gerçekliği ile yüzleşen beşeriyet bir takım unsurları alt yapısı olmadan benimsemeye çalışması ister istemez bunalım dönemlerinin yaşanmasına şahit olmuş ve bu bunalım dönemlerini atlatması kendi kültür hazinesine yönelişi beraberinde getirmiştir.

Modernizm adı altında sunulan ile geçmişin tarihsel bağlamına ve biriken kültürel mirasın bir rotaya sahip olmaması kaybolmanın ilk adımı olabilir mi? Yeni bir rota belirlenmesi bu süreç içerisinde geçmişin ve geleneklerin etkisinde modernite ile tanışıklığın getirdiği unsurların kaynaşması ne kadar mümkün? Batılı bir modernizm anlayışından bahsetmiyorum bu arada. Burada çağın getirdiği ve kendi içinde bir ilerleyişe sahip olan geçmişin bütün unsurlarından uzakta kırılma noktası olan bir alandan bahsediyorum. Bu kırılma bir takım birey temelli beyinsel aktivitenin yerini yapay zekânın alması kadar bir gerçeklik alanına sahip.

Burada bilim ve teknik mekanizmasının bütün değerleri de bir tartışma konusundan şimdilik uzak. Belki şu konuşulabilir, geçmişe dair. Cümleye bir vakitler diye başlamak zorunda kalacağım; çünkü bir vakitler bilim, teknik verileri destekler nitelikte idi. Günümüz mecrasında artık teknik, bilimi bu anlamda desteklemeye başladı. Çünkü çağ ve modernite ve buna bağlı bir tanışıklık hali günümüzde hala şaşkınlığa neden olabilmekte… Tabi buradaki modernite hali bir tartışma konusu ve eleştiriye açık bir mevzu olarak mevcut konumunu korumaya devam ediyor.

Şimdi adı ne olursa olsun ya da kaynağı bu çağın bir getirisi de olsa şunu burada yok saymak mümkün değil. Modernite denilen kavramın kıyısından köşesinden bir tanışıklık halinin varlığında olan bir bireyin, kendi kültür hazinesini bilmesi elzemdir. Zaten buradaki bilmemezlik hali ne olduğunu anlamadığı bir dünyanın içerisinde bir şaşkınlık vakasının yaşanmasına neden olmuş olabilir mi? Belki… Bu belkinin içeriğine dair ise şunu söyleyebilirim. Dijital imkânlar, bir imkân niteliği taşımaktan ziyade dijital obeziteye ya da bir bağımlılık sürecine dönüşmesi bu belkinin en somut halini barındırmaktadır.

Buradaki gelişimsel imkânlar ile mikro bazdaki temeli olmayan bir anlayış sonuçta günümüzde dijital hastalıkları da beraberinde getirmiş gözükmektedir. Belki bir yanıyla hayalî bir değer taşıdığı düşünülse de yakın gelecekte dijital hastalıklar biriminin açılmaması içten bile değil. Somut yönüne dair göz hastalıkları, ekran yüzüne maruz kalan bireylerde bunalım dönemleri hala ilk teşhisi konulma aşamasında olan veriler olarak karşımızda durmakta.

Ve elbette bir reçetenin varlığı burada önem arz ediyor. Reçeteyi yazan ile ilk teşhisi koyan arasında elbette tarihsel anlamda bir varoluşsal süreç var. Bunu inkâr etmek mümkün değil. Yapılan teşhis ile reçetenin birbirini tamamlaması modernite kavramının tanışıklık sürecinin kültürel bağlamda epistemolojik yönünün eksikliğinden kaynaklı olması da aşikâr. Ve buradaki kırılma hali bir yönüyle bir bunalım haline sürüklese de diğer yönüyle de dijital obeziteden uzakta yeni arayışları ve tanımayı da beraberinde getirebilir. Ayakları sağlam basan bir zeminde bu arayış hali bilimsel ve teknik anlamda bir ilerleyişin kapısını aralayacaktır.

Sonuçta; çağ ve modernite adı altında sunulanın kolaycılığa olan yönü itibariyle beraberinde getirdiği tanışıklık halinin, ayakları sağlam basmayan bir zeminde sürüklediği alan kaygı ve bunalım halidir. Ve burada milletlerin kendi kültürel mirasının varlığından haberdar olması ve dijital imkânların değerli ve değerli olmayan yönüyle bir damıtma işlemine tabi tutulması sürecin daha sağlıklı işlemesine neden olacaktır. Bu da sonuçta lumpen bir dijitalleşmenin, lumpen bir dönüşümün, lumpen bir şehirleşmenin önüne geçecektir. Sağlıcakla kalın…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri