İBRAHİM ERKAM

-YENİ- DERDİM BANA DERMAN İMİŞ

• admin
• 31 Ekim 2025
• Yazar
• 314 Görüntüleme

DERDİM BANA DERMAN İMİŞ

Derman arardım derdime
Derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma
Aslım bana burhan imiş

                               Niyazi MISRİ

İnsanla ilgili niçin bu kadar kafa yoruyorum? Neye ulaşmaya çalışıyorum? Bu soruları bazen çok soruyorum kendime. Kendimizi tanımamız, hayat serüvenimiz açısından çok önemli. Çünkü kendimizi tanımamız, nefsimizi terbiye ve tezkiye etmemize, kemalat yolculuğunda kendimizi geliştirmemize vesile olur. Bu da davranışlarımıza olumlu yansır.

İnsan, hayatta dertleriyle yaşayan bir varlık. Burada kastettiğim, adı dert olan bir dert değil de gerçekten yaşanılan bir dert. Bu dertler, insanı tanıma yolculuğunda ve nefis terbiyesinde bize yardımcı oluyor anlaşılan. Yukarıda zikredilen mısrada şairin ulaştığı sonuca göre bir derdin dermanı olduğunu ve asıl dermanın derdin kendisinde olduğunu anlıyoruz. Fakat her insan, bu dermanın ne olduğunu araştırır mı, her araştıran da doğru yerde arar mı, ondan emin değilim.

İnsanı insanı yapan, kemale erdiren, onu meşgul eden derdi imiş. Eskiler bir iltifat ya da iyi bir dua namına “Allah derdini artırsın” dermiş. O zaman başımıza gelen herhangi bir derdi, sınanmayı, imtihanı nasıl karşıladığımız mühim. Allah bize bir dert verip sınadığı zaman, başta niçin başımıza geldiğini tefekkür etmeliyiz.  Allah, (cc) Şura Suresi 30. Ayet’te şöyle buyurdu: “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.” Bu ve benzeri ayetleri tefekkür ederek başımıza gelen dertlerle ilgili hikmet arayışına çıkmalıyız. Günahlarımız ve hatalarımızla yüzleşip nefsimizi terbiyeye koyulmalıyız.

Şair, bu durumu netleştirmek için bir burhan arıyor. Burhan, delil, kanıt, işaret, yol gösteren şey demektir. Burhanı aslında, özünde, fıtratında yani kendinde buluyor. İnsanın çevreden bağımsız olarak özüne inip kendini tanımaya çalışması,  onu kendiyle barışık kılar. İnsan, kendini kabul edip, kendine karşı nesnel yaklaşarak olanı ortaya koyarsa var olan dertlerinin hikmetlerini ve kendisine ne gibi faydası dokunduğunu anlar. Bu anlam da Allah ile bağını kuvvetlendirir ki insan-ı kamil olma yolculuğunda bu önemlidir.

Fakat sanki biz sosyal hayatta kendimizle meşgul olmaktan ziyade başkaları ile daha çok meşgul olup uğraşıyoruz. Bu şekilde toplumu ıslah etmeye çalışıyoruz. Halbuki ıslah etmeye kendimizden başlamalıyız ki böylelikle toplum ıslah olsun. Bir imam, bir vaiz için bile konuştuğu şeyleri öncelikle kendisi için konuşması gerektiği hatırlatılır. Zaten başta kendisine konuşan ve kendisi yaşayan bir insanın konuşması, sohbeti, konferansı, şiiri, yazısı daha tesirli olacaktır. Bir amirin, müdürün, devlet başkanının da öncelikle kendiyle barışık olması, kendisine söz geçirmesi, kendisini geliştirmesi ve ahlaklı olması halinde idare ettikleri kişiler de öyle olacaktır.

Rabbim, öncelikle kendini tanıyıp nefsini terbiye eden ve kendini ıslah eden kullarından eylesin. Amin.