İBRAHİM ERKAM

-YENİ- HAFIZLIK

HAFIZLIK

Arapça'da ha-fi-za, fiil olarak ezberlemek,korumak anlamlarına gelir. Hıfz, masdar halidir. Hafız ise ezberleyen,koruyan anlamında ism-i faildir. Türkçe'de ise genelde hafızlık şeklinde bir kullanım yaygınlaşmıştır.

Herhangi bir metnin ezberlenmesi, insanlık açısından hep varolagelen bir olgudur. İlk vahiy dönemlerinde ilmin aktarılması şifahi yolla idi. Hz. Cebrail, sözlü bir şekilde Efendimiz'e (as) Kur'an'ı aktardı. O da aynı şekilde Sahabe'ye aktardı. İlim, başlangıçta daha çok sözlü olduğu için ezber daha önemli ve öncelikli idi. 

Kur'an'ı ezberleyip hafız olma ve gelecek nesle aktarma hususu ayrıca ele alınmalıdır. Çünkü Kur'an sıradan bir kitap değil Allah'ın Kelamıdır. Rabbimiz, bu hususla ilgili şöyle buyurmuştur:"Kesin olarak Zikri(Kur'an) biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz."(Hicr Suresi,9)

Burada şöyle bir soru akla gelebilir. Madem Allah,(cc) Kur'an'ı koruyacağını kesin olarak vadetmişse o zaman biz niçin ezberlemek için can atıyoruz. Allah bir şeyi korumak için nasıl ki güç ve kudrete muhtaç değilse Kur'an'ı korumak için de muhtaç değildir. Burada biz kullar için şöyle bir fırsat doğuyor. Kur'an'ın Kıyamete kadar insanlara nakledilmesinde benim de bir katkım olur mu, ben de bu hayırlı işe vesile olabilir miyim? Bu ne muazzam bir nimet.

Kur'an'ı ezberlemenin fazileti ile ilgili birçok hadis mevcuttur. 
Hz. Aişe'den (ra) nakledildiğine göre, Peygamber, (sav) şöyle buyurmuştur: “Kur'an'ı ezberleyip okuyan kişi, Allah katındaki seçkin meleklerle birlikte olacaktır. Kur'an'ı zorlanarak da olsa devamlı okumaya çalışan kişiye ise iki kat ecir vardır.”
(Buhârî, Tefsir,Abese,1)

Enes,(ra) şöyle demiştir:
“Rasulullah'ın Bi’r-i Maûne’de şehit olan ashabına üzüldüğü kadar, hiçbir şeye üzüldüğünü görmedim!” (Müslim, Mesacid, 302) Çünkü Bi’r-i Maune şehitlerinin hemen hepsi de Ashab-ı Suffe’den olup, Allah Rasulü’nün manevi terbiyesi altında yetişmiş kurra hafız ve Kur’an muallimiydiler.

Bir başka hadiste ise Efendimiz,(as) şöyle buyurmuştur:
“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allah bu sayede o kimseyi cennetine koyar. Ailesinden hepsi cehennnemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148)

Bu Hadis, hafızın Kur'an'ı sadece bellek gibi depolamasından ziyade manevi olarak da Kur'an ahlakı ile ahlaklanması, helal ve haramları bilip ona göre yaşam tarzı sergilemesi hususunda bize ışık tutuyor. 
Rabbim bizleri Kuran ve Sünnet'i kendisine rehber edinenlerden eylesin. Kitap yüklü eşeklerden eylemesin. Amin.

Hafızlık Danışmanlık ve Rehberlik

İletişim:[email protected]

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri