ADNAN KALKAN

-YENİ- PAKİSTAN SEFERİMİZ VE GÖZLEMLERİM

PAKİSTAN SEFERİMİZ VE GÖZLEMLERİM

Prof. Dr. Hasan Bozgeyikli hocamın daveti ve Pakistan Faisalabad Üniversitesi’nin resmî davet mektubu üzerine, arkadaşım İbrahim Halil Can ve dostlarımızla birlikte, Doç. Dr. Osman Yılmaz yönetimindeki Akademik Çalışmalar Grubu ekibiyle Pakistan Bilim Kongresi’ne katılmak üzere yola çıktık. Bu yolculuk, benim için sadece bir kongre programı değil; aynı zamanda medeniyetimizin kardeş ülkesiyle gönül bağlarımızı güçlendiren bir köprü ve kardeşlik yolculuğu oldu.

Riyad ve İlk İzlenimler

İstanbul’dan hareket ettik. Aktarmamız Riyad’daydı. Uçağın kapısından adımımızı atar atmaz Müslüman bir coğrafyada olmanın huzurunu derinden hissettik. Havalimanındaki insanların selamı, tebessümü, sıcaklığı bizlere kendimizi yabancı hissettirmedi. Bu manevî atmosfer, yolculuğun daha ilk dakikalarında gönlümüze bir muhabbet duygusu yerleştirdi. Zaten daha uçak kalkarken dua ve esma-i hüsna duasıyla kalktı.

İslamabad’ın Planlı Görünüşü

Riyad’dan İslamabad’a geçtiğimizde, düzenli şehir yapısı, ferah yolları, yeşil alanları ve sakinliğiyle Pakistan’ın başkenti bizi karşıladı. İlk olarak şehrin bazı kültürel ve tarihî noktalarını ziyaret ettik. Ardından Pakistan Uluslararası Teknoloji Müzesini gezdik. Burada hem Pakistan’ın hem de Türk devletlerinin teknoloji ve bilim alanındaki katkılarını yansıtan eserler görmek beni ziyadesiyle etkiledi. Müze, medeniyetimizin ortak hafızasını yansıtan bir bilgi merkezi gibiydi. Ayrıca Muhammed İkbal şehrin her alanına yansımıştı.

Faisal Camî

Ziyaretimizin en anlamlı duraklarından biri hiç şüphesiz Faisal Camii idi. İslamabad’ın simgesi olan bu muazzam cami hem yerli halk hem de turistler tarafından yoğun ilgi görüyordu. Ancak caminin namaz vakitleri dışında kapalı olması dikkatimi çekti.
Bu durum beni Türkiye’deki camiler üzerine düşünmeye sevk etti. Bizde camiler sürekli açık; Ayasofya, Süleymaniye ve Fatih camilerinde her dinden insan içeri giriyor. Lakin çoğu zaman bu ziyaretlerde caminin ruhuna uygun olmayan giyim ve davranışlar sergileniyor. O an içimden geçirdim: “Camilerimizi korumak, sadece taş duvarlarını değil, manevî atmosferini korumak anlamına geliyor.”

Bilim, Kardeşlik ve Ortak Gelecek

Ertesi gün, Pakistan Faisalabad Üniversitesi’ndeki “Gezegenler, İnsanlık ve Barış” temalı kongreye geçtik. Üniversiteye adım attığımızda, bizi samimiyetle karşılayan gençlerin gözlerindeki sevgi, Türkiye’ye duydukları muhabbetin bir yansımasıydı.
Faisalabad Üniversitesi yönetimi, başta Rektör Prof. Dr. Aman Ullah Malik ve Dekan Muhammed Ashfaq olmak üzere, son derece misafirperverdi. Rektör bey, inançlı ve vizyoner bir yöneticiydi. Akademik çalışmalarını dinledik, öğrencilerin dijital iletişim ve tıbbi cihaz projelerini inceledik.
Türkiye ekibi olarak biz de üniversite bahçesinde hatıra fidanı diktik; ardından hatıra defterini imzalayarak iki ülke arasındaki kardeşliğin nişanesini bıraktık.

Kongrede İlmi Derinlik

“Gezegenler, İnsanlık ve Barış” kongresi boyunca gerek çevrim içi gerek yüz yüze birçok nitelikli sunum yapıldı. Bilim, etik ve insanlık temelli konuşmalar yapıldı. Üniversitede İslam’ın ilimle yoğrulmuş medeniyet anlayışının izlerini görmek mümkündü. Dekan Dr. Ashfaq Bey’in gayretiyle düzenlenen kongre, örnek bir buluşma hâline geldi.

Pakistan Halkı, Kalbi Türkiye Atıyordu

Kongre dışında çeşitli şehirleri ve köyleri ziyaret etme imkânı bulduk. Her gittiğimiz yerde aynı cümleyi duydum:

“Siz Türkiye’den misiniz? Türkiye, Pakistan kardeştir.”
Bir köyde, yaşlı bir amca çay ikram etmek için davet ederken gözlerindeki sıcaklık ve muhabbet, aslında yüzyıllardır süregelen İslam kardeşliğinin sessiz bir ifadesiydi.

Türkiye’de eğitim görmüş Pakistanlı öğrencilerle de karşılaştık. İçlerinden biri olan Luqman kardeşimiz, sürekli bize samimi bir yoldaş oldu. Bu hali beni derinden etkiledi. Çünkü biz, ülkemize gelen her yabancı öğrenciyi sadece misafir değil, yarın ülkelerinde Türkiye’nin gönül elçileri olacak fertler olarak gördük, görmeliyiz.

Gözlemler ve Düşünceler

Pakistan’da dikkatimi çeken unsurlardan biri, nüfusun yoğunluğu ve buna rağmen insanların yardımlaşma kültürünün güçlü olmasıydı. Ancak bazı bölgelerde evsizlerin refüj ortalarında uyuması, gönlümde hüzün bıraktı. Yine de onların hayata tutunuşundaki sabır, tevekkül ve inanç; İslam’ın hayatı anlamlandırmadaki gücünü bir kez daha gösteriyordu.

İslamabad’ın şehir planlaması ise gerçekten örnek alınacak düzeydeydi. Her bölge kendi alanına göre ayrılmıştı: sanayi, teknoloji, ticaret ve ziraat bölgeleri net bir biçimde organize edilmişti. Trafik düzeni ve şehir estetiği açısından da hayranlık uyandırıcıydı.

Yeni Kongre ve Yeni Ufuklar

Ziyaretimizin sonunda önümüz sene, Bilimler Işığında Yaratılış 10. Bilim Kongresini Pakistan’da Faisalabad Üniversitesi, Ghazi Üniversitesi ve MNS Üniversitesi arasında ortak bir uluslararası kongre düzenleme kararı aldık. Rektör Prof. Dr. Ashfaq Ahmad Chatha özellikle bunu destekledi. Bu birliktelik, İslam dünyasında ilim, kardeşlik ve medeniyet inşası adına güçlü bir köprü ve önemli adım olacak inşallah.

Kapanışta yapılan gala yemeğinde, Türkiye’ye duyulan sevgi bir kez daha gözler önüne serildi. Samimi dostlukların, ortak duaların ve gelecek planlarının konuşulduğu o akşam, ilim yolculuğumuzun sadece bir başlangıç olduğuna inandım.

Pakistan’dan ayrılırken içimde iki duygu vardı:
Birincisi, İslam kardeşliğinin hâlâ capcanlı olduğuna dair umut.
İkincisi ise, bu bağı ihlasla, inançla ve muhabbetlele güçlendirme sorumluluğu.

Rabbim İslâm kardeşliğini daim kılsın ve bizi kardeşlik duygularında buluştursun. Türkiye- Pakistan İslâm kardeşidir.

Adnan Kalkan
[email protected]

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri