- 28 Temmuz 2025 - YÜKSEKÖĞRETİM NASIL “YÜKSEK” OLUR?
- 21 Temmuz 2025 - -YENİ- “DÜNYA’YA ÖNCE GELMEK/YAŞLILIK” KAZANIM MIDIR?
- 14 Temmuz 2025 - DİVRİĞİ’Yİ GÖRMEDEN ÖLMEYİN!
- 08 Temmuz 2025 - “VERİLEN EMRİ” YERİNE GETİRMEK
- 03 Temmuz 2025 - AHSEN-İ TAKVİMSİN SEN (S.A.V.)
- 02 Temmuz 2025 - POSTMODERN DÖNEMİN MÜSLÜMANLARA SUNDUĞU FIRSATLAR
- 23 Haziran 2025 - “BABANIN GÖLGESİ” İYİ BİR ŞEY Mİ?
- 18 Haziran 2025 - “ANADOLU MAYASI” SÜTÜ YOĞURDA DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR.
- 10 Haziran 2025 - YURT DIŞI KURBANIN BEDELİ NE KADAR OLMALIDIR?
- 02 Haziran 2025 - ERTELEME HASTALIĞI (PROCRASTİNATİON)
- 27 Mayıs 2025 - OĞUZ TÜRKÜ “İKİ ATEŞ” ALTINDA
- 19 Mayıs 2025 - TÜRKİYE AİLE VAKFI-TAV (ACİL)
- 12 Mayıs 2025 - KISIR DÖNGÜ
- 05 Mayıs 2025 - TOPRAK OLMAYI İSTEMEK!
- 28 Nisan 2025 - YA 3 T’Lİ (TESPİT-TENKİT-TEKLİF) KONUŞUN, YA DA EBEDİYEN SUSUN!
- 22 Nisan 2025 - ÖLÜMDEN KİM/NİÇİN KORKAR?
- 14 Nisan 2025 - -YENİ- HER KİTABIN ANLAŞILMA REHBERİ TEK BİR KİTAPTIR.
- 10 Nisan 2025 - ZAMAN VE MEKÂNA BAKIŞIMIZ
- 07 Nisan 2025 - KİME KONUŞUYORUZ/YAZIYORUZ?
- 25 Mart 2025 - İYİ FİNAL/YAŞLILIK İÇİN…
- 17 Mart 2025 - MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN 5 KİLOMETRE TAŞI
- 10 Mart 2025 - NEYİ ÇEKİYORSUNUZ? (Rezonans-Çekim Yasası)
- 03 Mart 2025 - ŞEYTANI NE DAVET EDER?
- 24 Şubat 2025 - ŞANLI DEVRİMİ DUYDUNUZ MU?
- 17 Şubat 2025 - -YENİ- AİLE YILINDA KAMU-STK DENGESİ (AİLE VAKFI ÖNERİSİ)
- 10 Şubat 2025 - MİKROFONLA EZAN OKUNURKEN SAĞA/SOLA DÖNÜLÜR MÜ?
- 04 Şubat 2025 - YILDIZ MI, AY MI, KARA DELİK MİSİNİZ?
- 27 Ocak 2025 - FELAKETLERİN İLK ADIMI SUÇLUNUN MASA İLAN EDİLMESİYDİ
- 20 Ocak 2025 - “ÜZÜMÜN SAPI, ARMUDUN ÇÖPÜ, MUZUN KABUĞU” YENİR Mİ?
- 13 Ocak 2025 - BİZİ KİM DAHA İYİ YIKAR? SU MU, ATEŞ Mİ?
- 07 Ocak 2025 - KAN BAĞIŞI MI? HACAMAT MI?
- 30 Aralık 2024 - KAVGALARIN ASIL SEBEBİ NEDİR?
- 25 Aralık 2024 - “VER KORKUYU” DEĞİL; “VER COŞKUYU”
- 17 Aralık 2024 - İMAN-HİKMET-GAYRET-TEVEKKÜL
- 09 Aralık 2024 - ZITLIKLARIN ORTASINDA VASATI BULMAK
- 02 Aralık 2024 - MECELLE PUSULASI (ALTIN FORMÜL İÇERİR)
- 25 Kasım 2024 - ZAHMETTEN KAÇARAK RAHMETE ULAŞILABİLİR Mİ?
- 18 Kasım 2024 - HAK YOK VAZİFE VAR; FERT YOK CEMİYET VAR.
- 11 Kasım 2024 - POLİMAT-ENTELEKTÜEL
- 04 Kasım 2024 - ÖNCE DONANIM (HARDWARE) SONRA YAZILIM (SOFTWARE)
- 28 Ekim 2024 - İBRETLİK BİR ÖLÜMDEN DERS ÇIKARABİLMEK (FETÖ GERÇEĞİ)
- 21 Ekim 2024 - YAŞLANMA “SÜREÇ ODAKLI” BİR GELİŞMEDİR VE ANNE KARNINDAN BAŞLAR.
- 15 Ekim 2024 - ÜÇÜ BİRLEYEBİLİR MİYİZ? (Türkçülük/İslamcılık/Batıcılık)
- 07 Ekim 2024 - BEYİN-BEYİNCİK-VİCDAN=YASAMA-YÜRÜTME-YARGI
- 30 Eylül 2024 - GEÇMEK Mİ, KALMAK MI?
- 23 Eylül 2024 - METAFOR (MESNEVİ/KABAK METAFORU)
- 10 Eylül 2024 - İDDİALAR VE HIRSLARIMIZIN KUŞATTIĞI HAYATLARIMIZ
- 03 Eylül 2024 - KİTAP VE SİLAH DENGESİ
- 21 Ağustos 2024 - GÖZ BEBEĞİMİZ OLAN DOSTLARIMIZ (!)
- 12 Ağustos 2024 - ÖNCELİKLİ KAYGILARIMIZ
- 06 Ağustos 2024 - SEVGİ-ACI-HZ. İNSAN
- 29 Temmuz 2024 - İNİŞ-ÇIKIŞ-KONFOR
- 22 Temmuz 2024 - GENÇLİĞİN GÜNDEMİNDEKİ KONULARA DAİR: SORU/CEVAP
- 15 Temmuz 2024 - KAPAĞINIZ/DUDAĞINIZ KAPALI MI?
- 09 Temmuz 2024 - SÜLEYMANLAR AYAKTA ÖLÜR.
- 05 Temmuz 2024 - EVLİLİK YAŞI İÇİN 5 N 1 K (HZ. AİŞE ÖRNEĞİ ÜZERİNDEN)
- 25 Haziran 2024 - İNSAN HAYATA NEREDEN BAŞLAMALI ?
- 12 Haziran 2024 - İNSAN NEDEN ALZHEİMER VE DEMANS OLUR?
- 05 Haziran 2024 - SEVİNİNCE TOPRAĞA, ÜZÜLÜNCE GÖKYÜZÜNE BAK!
- 29 Mayıs 2024 - BİR HİKÂYENİZ VAR MI?
- 23 Mayıs 2024 - “EN BÜYÜK SÜRPRİZ” BİZİ BEKLİYOR OLABİLİR Mİ?
- 13 Mayıs 2024 - MESLEK LİSESİ Mİ, FEN/ANADOLU LİSESİ Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 06 Mayıs 2024 - ANAOKULU MU, ÜNİVERSİTE Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 29 Nisan 2024 - HARDAL TANESİ
- 22 Nisan 2024 - ÖZELEŞTİRİ Mİ / SAVUNMA MI?
- 08 Nisan 2024 - SİYASETTE ADALET Mİ FAYDA MI?
- 03 Nisan 2024 - YAPAMADIĞIMIZ ŞEYİ ALLAH’TAN İSTEMEK!
- 26 Mart 2024 - BUEN VİVİR
- 25 Mart 2024 - BAŞROL DE Mİ OYNUYORSUNUZ, YOKSA FİGÜRAN MISINIZ?
- 13 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 12 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 05 Mart 2024 - SAYGI DUYMAM GEREKEN BU(!) MU?
- 29 Şubat 2024 - DÜNYA VE AHİRETTE UYUYABİLMEK VE UYANABİLMEK
- 22 Şubat 2024 - OMURGA
- 12 Şubat 2024 - AİLE NEDEN İLK DÜŞMANDIR?
- 09 Şubat 2024 - ANNE/BABA/ÖĞRETMEN ACI BİR TEBESSÜM
- 29 Ocak 2024 - DERDİNİN DEVASI SEN’SİN
- 23 Ocak 2024 - EŞYANIN RUHU
- 15 Ocak 2024 - ALÇAK GÖNÜLLÜ
- 09 Ocak 2024 - NEDEN UZAKLARI YAKIN, YAKINLARI UZAK ETTİK?
- 01 Ocak 2024 - EN BÜYÜK FESAT NEDİR ?
- 25 Aralık 2023 - İKİNDİ NAMAZI VE BENÎ KURAYZA YAHUDİLERİ
- 18 Aralık 2023 - Kütük Çok Sahibi Yok!
- 12 Aralık 2023 - Fix/Takıntı
- 04 Aralık 2023 - Siyaset ve Tefekkür
- 27 Kasım 2023 - Haddini bil, mutlu ol!
- 20 Kasım 2023 - Korona Döneminin Dijital Çocukları
- 14 Kasım 2023 - Sessizliğin Gücü (Meryem, 19/10)
- 07 Kasım 2023 - Çocuğa Sevgi, Gence Güven ve Yaşlıya Saygı
- 16 Ekim 2023 - Pozitiflik, Saf Pozitiflik midir?
- 12 Ekim 2023 - Gülümseme ve Huzur
- 02 Ekim 2023 - Kabz ve Bast
- 20 Eylül 2023 - Bağınız her daim açık mı?
- 13 Eylül 2023 - Nişanlınız Nasıl Güzel Olur?
- 30 Ağustos 2023 - Helalleşme/Sıfırlama(!?) Mümkün mü?
- 22 Ağustos 2023 - Yalanın Negatif ve Pozitifi
- 17 Ağustos 2023 - Ne yığdırın, ne de bağırtın.
- 07 Ağustos 2023 - Kadife Yumruk (Gerçeğin Gücü)
- 03 Ağustos 2023 - Artırılmış Sanal Hayatın Kurbanları
- 23 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 18 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 03 Temmuz 2023 - Neredesin Hızır?
- 28 Haziran 2023 - Nakıs/Noksanlık/İmtihan
- 14 Haziran 2023 - “5” “95”den Büyüktür. (Çocuk Eğitimi)
- 06 Haziran 2023 - Aile Mahremiyeti ve Nükleer Enerji
- 29 Mayıs 2023 - Talip Olduklarımıza Dikkat!
- 23 Mayıs 2023 - Liderlere “Hüsn-i Hâtime” İçin 5 Tavsiye
- 15 Mayıs 2023 - Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi
- 08 Mayıs 2023 - Ubasute
- 01 Mayıs 2023 - İşiniz Zor mu?
- 10 Nisan 2023 - Niyet-Düşünce-Söylem-Eylem-Amel-Ahlak
- 03 Nisan 2023 - Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
- 27 Mart 2023 - Faraziye Hayatlar, Şimdi ve Burası
- 20 Mart 2023 - Kifayetsiz Muhterisler, Dış Güçler ve Türkiye Yüzyılı
- 13 Mart 2023 - Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)
- 06 Mart 2023 - Hayat; geriye doğru …, ileriye doğru…
- 20 Şubat 2023 - Sabır; Boyun Eğmek Değil Mücadele Etmektir.
- 13 Şubat 2023 - Deprem - Kenetlenme - Kader - Tedbir
- 08 Şubat 2023 - Köy/Şehir Gerilimi ve Başıboş Köpekler Sorunu
- 31 Ocak 2023 - Akupunktur-İğnelenme-Eleştiri
- 23 Ocak 2023 - Üç Farklı Rüzgârın Anaforundaki Ülke’m
- 17 Ocak 2023 - Mehmet’leri “Fatih” Yapmak İçin…
- 09 Ocak 2023 - Mevlana, Konevi ve Urmevi’yi Anlamak İçin…
- 03 Ocak 2023 - Kadın ve Erkek “Eş” Değerdir.
- 26 Aralık 2022 - “Sema” bize ne anlatır?
- 20 Aralık 2022 - Kötülük Genini Çıkarabilir miyiz?
- 12 Aralık 2022 - Kimin Uydusuyuz?
- 05 Aralık 2022 - Sağlıklı Birey-Mutlu Aile-Huzurlu Toplum
- 02 Aralık 2022 - Hak ve Hakikat
- 21 Kasım 2022 - Acı Bir Tebessümle Kayan Yıldızlar
- 15 Kasım 2022 - Aile ve Gençlik Çalıştayı

DR. CEMİL PASLI
-YENİ- ELLERİMİZLE YAPTIĞIMIZ ALTIN KAFESLERİMİZ
ELLERİMİZLE YAPTIĞIMIZ ALTIN KAFESLERİMİZ
Bülbülü altın kafese koymuşlar,
“Ah! Özgürlük” demiş.
Oysa “altın kafes” bülbül için tam bir konfor alanı.
Her ihtiyacı veriliyor, hiçbir tehdit yok…
Ama bülbüle kanatları bir kafeste kalması için verilmemiş…
Kafeste şart değil.
Atlas okyanusunda Atlantisia adasında yaşayan ve ismini adadan alan “atlantisia” isimli kuş, adada kendisine yönelik hiçbir tehdit olmadığı için uçmayı unutmuş durumda.
Zira atlantisia adayı kendine “altın kafes” yapmış.
Gemilerde öyle.
En güvenli alanları limanlar ancak hiçbir gemi limanda beklemek için yapılmaz.
Onun asıl hedef ve gayesi açık denizlere açılmaktır.
Bu iki örnek açısından bakıldığında;
Sürekli kendine “konfor alanı” oluşturmaya çalışan insan, kendi “altın kafesi” ni yapıp oraya kendini mahkûm eden bir zavallıdır.
Allah kendini her gün yenileyip tazelediği (Rahman,55/29) kâinat kitabı üzerinden kendini tanıtıyor.
Kur’an-ı Kerim bu her gün yenilenen ve tazelenen kâinat kitabından nasıl etkin istifade edeceğimize dair rehberlik yapıyor.
“Şimdi Allah'ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şüphesiz ki O, ölüleri elbette dirilticidir. Çünki O, herşeye hakkıyla gücü yetendir.” Rum, 30/50.
Rahmet eserlerini görmek için sürekli bir hareket halinde olmak gerekiyor.
“Konfor alanı/Altın kafes” insanın bizzat eli ile nefis ve şeytan koalisyonunun rehberliğinde yaptığı mağarasıdır.
Bu mağara, bazen ailesi, bazen işi, bazen kariyeri, bazen işyeri, bazen arkadaş çevresi…
Bu altın kafesin güncel sonuçları demans ve alzheimer v.b. zihinsel hastalıklar olarak ortaya çıkıyor.
Kullanılmayan kasın erimesi gibi (atrofi) aktif kullanılmayan beyin de atrofiye uğruyor ve kendini iptal ediyor.
Zira kâinatta israf yok; kullanılan (şükredilen) artırılıyor, kullanmayanı (şükretmeyen) büyük bir azap (alzheimer/demans) bekliyor. (İbrahim, 14/7)
Misaller çoğaltılabilir…
Çevremizdeki en değerli şeylerde dâhil, her şey güneç ışığı gibidir, hayat verir.
Ancak siz o güneş ışığını mercekle bir yere odaklarsanız, yakar.
“Dünyada her şey zehirdir. Önemli olan dozdur.” (Paracelsus, 1493-1541)
Bu sebeple “vasat ümmet” olarak her şey de ifrat ve tefritten uzak orta yol tavsiye edilmiştir.
Kur’an rehberliğinde her yeni günde bizim için tazelenip yenilenen kâinat kitabından azami düzeyde istifade etmek için;
3 okuma, 2 dinleme, 1 yazma, bazen konuşmanın, ara sıra paylaşmanın eşliğinde “altın kafes/konfor alanı” ndan çıkıp sürekli bir hareket halinde olmak gerekiyor.
Hicret bu sürekli hareketin adıdır.
Yol eğitir, hicret olgunlaştırır, sabır kemale erdirir.
Sözü âlemlerin Rabbine, Allah’a bırakalım, bakın hareketin önemini nasıl vurguluyor:
“Mü'minlerden engel sahibi olmaksızın oturanlar ve Allah Teâlâ'nın yolunda mallarıyla, canlarıyla mücâhedede bulunanlar asla eşit olmazlar. Allah Teâlâ malları ile ve canları ile cihada atılanları, oturanlar üzerine derece itibariyle tafdil buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ hepsine de mükâfatın en güzelini vaadetmiştir. Ve Allah Teâlâ mücahit olanları, oturanlar üzerine pek büyük bir mükâfaat ile tercih kılmıştır.” Nisa, 4/95.
Kur’an-ı Kerim hep, yatan değil; “koşan adamlar” dan bahseder.
Adiyat suresi de özetle şunu söylüyor:
Ne mutlu o tozu dumana katarak koşturanlara,
Yazıklar olsun boş durarak koşanların tozu dumanını yutanlara…
Our Handmade Golden Cages
They put a nightingale in a golden cage,
"Ah! Freedom!" it cried.
Yet, the "golden cage" is a complete comfort zone for the nightingale.
Everything it needs is met, there are no threats...
But the nightingale wasn't given its wings to remain in a cage...
A cage isn't necessary.
The bird named "Atlantis," which lives on the island of Atlantis in the Atlantic Ocean and takes its name from the island, has forgotten how to fly because there are no threats to it.
Because Atlantis has made the island a "golden cage."
The same goes for ships.
Harbors are the safest places, but no ship is built to wait in harbor.
Its true goal and purpose is to sail the open seas.
When viewed in terms of these two examples:
A person who constantly tries to create a "comfort zone" for themselves is a wretched person who creates their own "golden cage" and confines themselves there.
God introduces Himself through the book of the universe, which He renews and refreshes daily (Rahman, 55:29).
The Holy Quran provides guidance on how to effectively benefit from this book of the universe, which is renewed and refreshed every day.
"Now, consider the works of God's mercy! How He gives life to the earth after its death? Indeed, He is the One who gives life to the dead. For He has power over all things." Ar-Rum, 30:50.
To see the works of mercy, one must be in constant motion.
The "comfort zone/Golden cage" is the cave that a person has personally built under the guidance of the coalition of the self and Satan.
This cave is sometimes their family, sometimes their work, sometimes their career, sometimes their workplace, sometimes their circle of friends...
The examples could be multiplied...
The current consequences of this golden cage are manifesting as mental illnesses like dementia and Alzheimer's.
Just as an unused muscle wastes away (atrophy), the brain that is not actively used also atrophies and self-destructs.
For there is no waste in the universe; what is used (for which one is grateful) increases, and a great torment (Alzheimer's/dementia) awaits the unused (for which one is not grateful). (Ibrahim, 14:7)
Everything around us, including the most precious things, is like sunlight, giving life.
However, if you focus that sunlight with a lens, it burns.
"Everything in the world is poison. The important thing is the dose." (Paracelsus, 1493-1541)
For this reason, as the "medium ummah," a middle path, far removed from excess and understatement, is recommended in all matters.
To benefit maximally from the book of the universe, which is refreshed and renewed for us each day under the guidance of the Quran, we must break out of our "golden cage/comfort zone" and engage in constant movement, accompanied by three readings, two listenings, one writing, sometimes speaking, and occasionally sharing.
Hijra is the name of this constant movement.
The path educates, hijra matures, and patience perfects.
Let's leave the final sentence to God, the Lord of the worlds. See how He emphasizes the importance of movement:
“Those of the believers who sit down without any obstacle and who strive in the path of Allah with their wealth and their lives are never equal. Allah has ranked those who strive with their wealth and their lives above those who sit down. And Allah has promised them all the best of rewards. And Allah has preferred the ones who strive with a great reward over those who sit down.” An-Nisa, 4:95.
The Quran always speaks of “those who run,” not those who lie down.
Surah Adiyat summarizes this:
“Blessed are those who run, raising the dust in their voices!
“Woe to those who swallow the dust and smoke of those who run idly.”
Henüz Yorum yok