- 25 Eylül 2025 - NE MAKAM… NE MEVKİİ…
- 24 Eylül 2025 - KÖR NOKTA…
- 27 Ağustos 2025 - MODERNİTE İLE TANIŞIKLIK…
- 20 Ağustos 2025 - KİM BUNLAR…
- 14 Ağustos 2025 - ESKİDEN VAZGEÇTİM… YENİSİ NEREDE?
- 07 Ağustos 2025 - BELKİ BASİT GELEBİLİR?
- 01 Ağustos 2025 - MASUMİYET KARİNESİ Mİ BU?
- 23 Temmuz 2025 - SÜRESİZ NAFAKA
- 17 Temmuz 2025 - İSRAİL, ABD ve HAÇLI ZİHNİYETİ…
- 10 Temmuz 2025 - TERAZİNİN KEFESİ BOŞ…
- 01 Temmuz 2025 - BİR YAZ MEVSİMİ…
- 19 Haziran 2025 - CAHİLLİĞE DAİR BİR ÖNSÖZ…
- 12 Haziran 2025 - ESAS MESELE NE?
- 31 Mayıs 2025 - DÜŞÜNCE KOZASI BU YAĞMUR…
- 23 Mayıs 2025 - NİYET, KAPASİTE VE VİZYON…
- 14 Mayıs 2025 - SIRADANLAŞMAK…
- 05 Mayıs 2025 - GELİŞMİŞLİK STANDARTLARI…
- 25 Nisan 2025 - BİR AVUÇ PETROL…
- 18 Nisan 2025 - ANLAŞILMAYAN BİR ŞEY VAR MI?
- 09 Nisan 2025 - MEDENİYET, TEKNOLOJİ, YABANCILAŞMA
- 27 Mart 2025 - ŞEHİR VE ŞEHİRLEŞME…
- 19 Mart 2025 - TURİZM VE KALKINMA
- 12 Mart 2025 - GARİPSENECEK BİR DURUMDU BU.
- 05 Mart 2025 - İNSAN BU YA...
- 28 Şubat 2025 - YÜZEYSEL NETİCELER…
- 19 Şubat 2025 - MESELE YÜK ALMAK…
- 13 Şubat 2025 - SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ…
- 06 Şubat 2025 - KURAKLIK, DEPREM VE SAVAŞLAR
- 01 Şubat 2025 - AİLE, BOŞANMALAR VE TESPİTLER…
- 25 Ocak 2025 - MESELE, BUNDAN MI İBARET?
- 16 Ocak 2025 - BİLGİNİN FAY HATTI (1)
- 08 Ocak 2025 - ARABESK KÜLTÜR…
- 02 Ocak 2025 - COĞRAFİ SİYASET…
- 26 Aralık 2024 - İLETİŞİM VE ULAŞIM…
- 18 Aralık 2024 - İKLİM MÜLTECİSİ
- 11 Aralık 2024 - KÜRESELLEŞME VE SORUNLAR…
- 05 Aralık 2024 - KİM NE ANLADI?
- 28 Kasım 2024 - TEŞBİHTE HATA VAR MI?
- 21 Kasım 2024 - İKLİM VE ÇEVRE…
- 15 Kasım 2024 - SIFIR HATA…
- 06 Kasım 2024 - KÂĞITTAN BARDAK…
- 31 Ekim 2024 - BEŞERİYET ŞUURU…
- 26 Ekim 2024 - DÜNYA MANZARALARI…
- 16 Ekim 2024 - İNSANIN ALACASI…
- 09 Ekim 2024 - UZUN BİR YAZI…
- 01 Ekim 2024 - CÜMLE ARTIĞI...
- 25 Eylül 2024 - ÖZNE ASLINDA KİM?
- 16 Eylül 2024 - SÜREÇ Mİ? SONUÇ MU?
- 07 Eylül 2024 - USTANIN MESELESİ…
- 23 Ağustos 2024 - MÜLKİYET DURUMU…
- 14 Ağustos 2024 - BÜTÜN BU SÜREÇ…
- 08 Ağustos 2024 - NE YAZIK Kİ…
- 31 Temmuz 2024 - SAKIN ŞAŞIRMA…
- 24 Temmuz 2024 - DUR… ZEMİN BOŞ.
- 15 Temmuz 2024 - YENİ NORMALLERİMİZ…
- 05 Temmuz 2024 - PLATONİK İLHAM…
- 26 Haziran 2024 - RİVAYET ODUR Kİ…
- 22 Haziran 2024 - EKONOMİK COĞRAFYA’NIN TEMELLERİ
- 12 Haziran 2024 - TURİZM VE FARKINDALIK EĞİTİMİ…
- 05 Haziran 2024 - SONUÇTA; BİR BAKIŞ AÇISI…
- 29 Mayıs 2024 - İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİR KRİZ Mİ?
- 23 Mayıs 2024 - KIRSAL KALKINMA VE ŞEHİRLEŞME
- 16 Mayıs 2024 - KURAKLIK VE KALKINMA
- 07 Mayıs 2024 - KASİSTEN KAÇMA! YAVAŞLA…
- 29 Nisan 2024 - BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DERKEN…
- 23 Nisan 2024 - BU HANGİ PARAMETRE…
- 16 Nisan 2024 - TURİZMİN ÜÇ A’SI…
- 10 Nisan 2024 - SONUÇTA İNSANIZ…
- 03 Nisan 2024 - TURİZM FAALİYETİ VE GELECEĞİ
- 26 Mart 2024 - TAHTA YAŞ GALİBA…
- 13 Mart 2024 - ALKIŞ BİR BAŞARI MI?
- 07 Mart 2024 - REALİTE VE ÜTOPYA…
- 29 Şubat 2024 - NE YAPARSIN?
- 22 Şubat 2024 - BİR MEVSİMİN ANATOMİSİ…
- 14 Şubat 2024 - DÜNYANIN DEVİR SAATİ…
- 08 Şubat 2024 - DURUN KALABALIKLAR…
- 02 Şubat 2024 - HABERLER BAŞLIYOR…
- 23 Ocak 2024 - FAY HATTI NE YA DA NE DEĞİLDİR?
- 17 Ocak 2024 - TARİHİN NOT DEFTERİ…
- 10 Ocak 2024 - BU HİKAYEYİ DAHA ÖNCE OKUDUNUZ…
- 03 Ocak 2024 - COĞRAFYA EĞİTİMİ GEREKLİ Mİ?
- 27 Aralık 2023 - SUYUN ARKASINDA Kİ GEÇİT
- 20 Aralık 2023 - Geçmeyen Akçe…
- 15 Aralık 2023 - Kayıp Aranıyor…
- 07 Aralık 2023 - Asrın Bilmecesi Bu…
- 01 Aralık 2023 - Yerleşim Birimleri Ve Medeniyet Anlayışı
- 21 Ekim 2023 - Tele Takılan Kamlumbağa
- 06 Ekim 2023 - Bu Bir Hastalık mı ?
- 13 Eylül 2023 - Ekmeği Fırından Almak Lazım
- 03 Eylül 2023 - Madenciliğin Ülke Geleceğindeki Yeri…
- 17 Ağustos 2023 - Öykünün Tamamı Bu Olsa Gerek…
- 12 Ağustos 2023 - Bu İnanılmaz Bir Başarı…
- 03 Ağustos 2023 - Sosyolojik Bulgu ve Neticeler…
- 27 Temmuz 2023 - Ormansız Köyün, Susuz Çeşmesi…
- 20 Temmuz 2023 - Bu Maydanozu Kim Yetiştirdi?
- 15 Temmuz 2023 - A Noktasından B Noktasına.
- 06 Temmuz 2023 - Düşüncenin Özeti Niteliğinde…
- 14 Haziran 2023 - Dünya Tiyatrosu… Bir Bulmaca
- 07 Haziran 2023 - Coğrafi Birikim ve Tarih…
- 01 Haziran 2023 - Yapbozun Parçaları
- 25 Mayıs 2023 - Eleştirinin Mahiyeti Üzerine…
- 17 Mayıs 2023 - Bir Şiir ve Bir Resim
- 11 Mayıs 2023 - Bak Buraya;”Konu Önemli.”
- 04 Mayıs 2023 - Üç Satır Cümle “H2o”
- 27 Nisan 2023 - Kırk Yıllık Hatır…
- 19 Nisan 2023 - “Çöl” Kavramı Üzerine…
- 13 Nisan 2023 - Söz, Tekrara Düştü…
- 07 Nisan 2023 - Astronomik Bilginin Seyri…
- 30 Mart 2023 - Taş Bulun…
- 23 Mart 2023 - Hava Durumu: Rüzgârlı
- 16 Mart 2023 - Doğru Soru, Cevap Buldurur.
- 09 Mart 2023 - “Ve” Bağlacı Bile, Bağlayamadı.
- 01 Mart 2023 - Gündem Dışı…
- 23 Şubat 2023 - Bilginin Fay Hattı…
- 16 Şubat 2023 - Gündem: Son Dakika
- 08 Şubat 2023 - Deprem Hususunda Unutmayın… Ne Yapmalıyız?
- 03 Şubat 2023 - Bir Fotoğraf, Bir Doğa ve Bir Şehir.
- 25 Ocak 2023 - Not Düşelim: Derdimiz Ne?
- 30 Aralık 2022 - Turizm Ve Doğaya Bakış Üzerine…
- 20 Aralık 2022 - Konu: Göç... Not Alın.
- 10 Aralık 2022 - Bitmeyen Ne...
- 24 Kasım 2022 - Noktanın Cümledeki Yeri
- 10 Kasım 2022 - Coğrafyanın Hikayesi

MEHMET TOPUZ
-YENİ- ZİHİNSEL HAVA KİRLİLİĞİ
ZİHİNSEL HAVA KİRLİLİĞİ
Bu haftanın konusunu sosyolojik yönü itibariyle kaleme alma düşüncesindeyim. Buradaki zihin, ifadesinin niteliksel değerini nicelikle olan ölçümünden uzakta ele alırken, diğer yönüyle de zihinsel geviş getirmeye yönelik zihinsel hava kirliliği üzerine konuşabiliriz.
Buradaki zihinsel geviş getirme ifadesi insani yönü itibariyle bir tekrarlamaya yönelik bir iddiaya sahip… Bu bir hazmı kolaylaştırma anlayışından tamamen uzakta yer edinen bir kavram niteliği taşımaktadır. Bir yönüyle konuya belki şunu ekleyebilirim. Burada zihinsel geviş getirmek belki zihinsel hazmı sağlamaya yönelik bir adım niteliği de taşıyabilir mi? Sanmıyorum…
Tekrar iyidir. Burada ki tekrarın iyi olduğunu söylemem gerekirdi. Bunu söylerken bir takım ifadeleri de desteklemek amacıyla konunun içerisine dağıtmam gerekmez mi? Elbette buradaki tekrar ilmi, bir konunun ezberlenmesi ya da ezberden öğrenmeye geçen vakit diliminde uzun süreliği belleğin işlevselliğini sağlamakla eşdeğer de olduğunu söylemem gerekir. Yoksa gündelizme dair, gündelik konuların yer edindiği bir zihinsel hava kirliliğinden bahsediyorum burada…
Zihinsel geviş getirme durumu, zihinsel hava kirliliğinden başka bir şey değil gibi duruyor.
Zihin varlığının düşünce süreçleri üzerindeki etkisi ve bu kavramların niteliksel değeri üzerinden bir parametreye tabi tuttuğunuzda zihni besleyen argümanların zayıf ve güçlü yanlarını ayıklamak önemli… Çünkü ayrık otunun temizliği bahçenin temiz olmasına bir müddet fayda sağlayabilir; şayet bu süreklilik arz etmiyorsa kavramların gelişigüzel ilerleyişine de neden olabilir.
Zihinsel geviş ve zihinsel hava kirliliğinin nedenleri hususunda; belki kendi öngörülerim olan birkaç tane veri paylaşabilirim.
Lumpen şehirleşme anlayışı bunlardan biri olabilir. Dijital obezite sonucunda dijital zihinsel veriler geniş alan kaplayabilir. Ya da bilginin eksikliği ve bakış açısı da bunlara eklenebilir. Dahası bu bir abartı değil, beslenme alışkanlıkları… Zihinsel geviş ve zihinsel hava kirliliğinin oluşmasında etkiye sahiptir.
Etki ve tepki süreci aslında insana en çok yakışan vasıflardan biri olmasına rağmen bu vasıfların içeriksel değerinin bilgi noksanlığı ile kirliliğe dönüşmemesi içten bile değil. Çünkü orta da zihin var bilgi yok, ya da bilgiyi oluşturacak kavramlar ortada yok diyebilir miyiz? Bu dönemde diyemeyiz. Nedeni ise; herkes her şeyi biliyor havasında olmasından kaynaklı olabilir mi?
Aslında bu da zihinsel bilgi kirliliğinin ilk adımı belki de… Her şeyi biliyor olmak. Keşke insan her şeyi bilebilseydi… Bu bir temenni mi? Hayır. En azından bilmeye yönelik eğilimi, eğitimli olmanın farzlarına ulaşabilecek olmasına rağmen, ulaşmadan bilmeye çalışmanın tanımsal değeri de başlıkta. Zihinsel geviş ve hava kirliliği. Burası da belki beşeriyet merkezli bir hava kirliliğinin, zihinsel yönüne olan etkisidir. Makrodan mikroya giden bir yolculuk nezdinde düşünülebilir.
Bir yönüyle de konunun açısal farkından kaynaklı şu kısmı da konuşabiliriz. Burada kirlenmeye maruz kalmış bir zihin durumunun varlığı gerçekten olumlu bir şey mi? Ya olmasaydı diye düşünülebilir mi? Zihinsel hava kirliliğini yaşayan bir zihnin veya beynin olmaması, sosyolojik ve bireysel yönü itibariyle içler acısı bir durum olmaz mıydı? Fakat bu durumu kurtarma anlayışı değil elbette.
Sonuçta; mecazi anlamda günlük hayatın içinde, karganın gak demesi aslında sadece bir söylem niteliği taşıdığı ve bu anlamda bir kıymetinin olmadığı gerçeğini bir kenara not almanın kimseye bir zararı olmayacaktır. Tabi burada bir teşbih sanatı elbette bir benzetmeye konu… Bu benzetilenle benzemek isteyen arasında bir duygudaşlık oluşturur mu? Bunun üzerine bir şey söylemem doğru olmayacaktır. Çünkü belki de buradaki duygudaşlık durumunun değeri üslubun ince çizgisinde yol alıyor olması sonuçta bir ayrım noktasına süreci götürebilir. Sağlıcakla kalın.
Henüz Yorum yok