MEHMET TOPUZ

-YENİ- SIRADANLAŞMAK…

SIRADANLAŞMAK…

Sıradanlaşmak, ifade ve kavramların zihinsel çöplük alanından ortaya saçılma durumu olabilir mi? İnsan sığlaşmanın ya da sıradanlaşmanın kıyısında yaşamaya bulunduğu koşulların içerisinde yer edinebilir mi? Sosyal medya mecraları sıradanlaştırmada etkiye sahip midir?

Elbette hepsi mümkün… Çevremizi temiz tutalım ifadesini duymayan yoktur. Ya da bir yerlerde okumuşluğunuz ve buna dair beyninizde bir yargı oluşturmuş olabilirsiniz. Beşeriyet sonuçta tüketim kültürü içerisinde yer edinen, yeri geldiğinde tükettiğini üreten bir canlı ve bu süreçte beynini aktif kullanabilme yetisine de sahip olan bir varlıktır. Bugün günümüz dünyasında çevresel kirlilik tezahürünün en basit evresi çevreye çöp atmamak ve bu anlamda doğayı korumanın insanın geleceğini korumakla eşdeğerde olduğu önemli bir veri olarak karşımızda durmaktadır.

Ve bu ürünlerin doğaya karışmadan geri dönüşüm sürecine evrilmesi, geri dönüşüm sürecinde yeniden kullanılabilir bir duruma getirilmesi doğal kaynakların aşırı tüketilmesini önlediği gibi gelecek nesillere yaşanabilir bir ortam bırakmanın gerekliliğine dair bir ödev bilinci oluşturmaktadır. Çünkü doğal kaynakların aşırı tüketimi gelecekte insanı ve insanlığı yeni arayışlara yönlendirebilir ya da farklı projelerin teknoloji sayesinde gündeme gelmesine neden olabilir.

Sıradanlaşmak ya da sığlaşmak ifadelerinin bu konu içerisinde yeri neresi diye sorabilirsiniz. Kapsama alanı fazla olan bir kavram sonuçta…

Şöyle çevremizi temiz tutalım, ifadesinin sadece doğaya yönelik bir kavram olması cümlenin içeriksel değerine yönelik anlaşılan durumdan uzakta, şunu söyleyebilir miyiz? İnsan sosyal bir varlıktır. Yani doğanın temiz olması gerektiği kadar insanın arkadaş çevresinin temiz olması, etki ve tepkiye açık bir varlık içinde önemli olduğu gerçeği ve bu gerçeğin doğadan etkilendiği kadar insanın çevresinin de insanın düşünce anlayışında büyük etkiye sahip olduğu psikolojik bir gerçekliktir.

Sıradanlaşmak süreci sadece çevrenin etkisi kadar okuma araştırma kendini geliştirme anlayışından uzaklaştıkça sığlığı artmakta ya da kıta sahanlığı azalabilmektedir. Sonuçta doğayı temiz tutmak kadar insan kendi çevresindeki insanların varlığından da haberdar olmalıdır. Üzümün üzüme bakarak kararması ve kasanın içindeki çürük elmanın diğer ürünler üzerindeki etkisi hem doğa adına hem de beşeriyet adına önemli örneklerdir.

Çevremizi temiz tutalım. Doğanın kirlenmesi ya da kirletilmesi, çevre kirliliği beşeriyet nezdinde olumlu sonuçlara kapı aralamayacaktır. Çevre kelimesinin sadece doğayı barındırmadığı bunun yanında insanın kendi hinterland alanının belirlenmesi olduğu da unutulmamalıdır.

Sıradanlaşmak kelimesinin çevresel faktörlerden esinlendiği üzerinde durduk. Belki bugün beşeriyetin sosyal çevre ifadesi de günümüz şartlarında sosyal medya mecralarına evrilmiş olduğu gözükmektedir. Zihinsel çöplük alanına maruz kalma gibi durumlarda belki sıradanlaşmanın ilk belirtileri arasında yer edinebilir. Çünkü sosyal medya mecraların da yer bulma anlayışı da belki zihinsel olarak temiz olmayan ya da bilinçli olmayan bir kullanım sonucunda beşeriyetin kendi oluşturduğu zihinsel çöplük alanına maruz kalmasına neden olabilir gelecekte.

Bu da çevremizi temiz tutalım ifadesinin günümüz dünyasında yer edinen yeni anlayışı olarak söyleyebilirim. Çünkü insan etkiye açık bir varlık. Bu mecralar sonuçta günümüz dünyasında bir nebze olsa insanın çevresi niteliğindedir ve çevremizi temiz tutalım anlayışını da bu alana uygulayabilmelidir.

Sağlıcakla kalın…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri