İBRAHİM ERKAM

-YENİ- ACABA BU HADİSEYİ NASIL TEVİL ETSEK?

ACABA BU HADİSEYİ NASIL TEVİL ETSEK?

Alemlere rahmet olarak gönderilen, gönüllerimizin sultanı ve en sevdiğimiz Hz. MUHAMMED ALEYHİSSELAM, Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde Ensar, Efendimiz Aleyhisselam'ı dolunaya benzeterek gönüllere dokunan çok anlamlı bir ilahi ile karşıladılar:

طَلَعَ البَدْرُ عَلَيْنَا

مِنْ ثَنِيَّاتِ الوَدَاعْ

Dolunay doğdu üzerimize

Veda tepelerinden

وَجَبَ الشُّكْرُ عَلَيْنَا

مَا دَعَا لِلَّهِ دَاعْ

Şükür gerek bizlere

Allah'a çağıran bir davetçi olduğundan

 

Bir devlet yöneticisinin veya bir dini liderin diplomatik açıdan ülkemize gelmesi belki kabul edilebilir lakin nasıl karşıladığımız ve davrandığımız çok mühim. Bu geliş, tesadüfi değil, içinde başka amaç ve emelleri barındıran bir geliş diye düşünüyorum.

İsa Aleyhisselam'ı aşırı yüceltip “Allah’ın oğludur” diyerek “Allah üçtür” iftirasını atan, haçlı seferlerini yapıp binlerce insanı katleden, yahudileri besleyip, dünyada yaptıkları zulümleri destekleyenleri tazim göstererek ağırlamak da nedir?

Ruhban sınıfının formel kıyafeti mozetta ile Efendimiz (a.s.) için söylenen ilahiyi papa 14. leo için  söylemek iki cihan serverine ihanettir. Allah(cc), bunlarla ilişkinin sınırlarını belirlemişken, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) nasıl ilişki kurulmasını bize öğretmişken, bunlardan muradımız ne ki değişik şovlara girip kendimizi aciz düşürüyoruz.

“Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.”(Nisa,139)

“Sen onların dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla razı olmayacaklardır. De ki: “Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.” Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır.”(Bakara,120)

Müslümanların gönlünü yormak vebaldir. Yanlış yaptığımızı da kabul etmiyoruz. Her hatalı ve yanlış davranışı üst düzeyde tevil etmeyi de öğrendik. Hadi buyrun, bu hadiseyi de tevil edelim.

Yok aslında papayı tazimle karşılamaktan maksat “Müslüman hoşgörülü olur.” falan mı diyeceğiz. Ya da “Aslında idarecilerimizin bizim bilmediğimiz başka hedefleri var.” falan mı? Melekler fotoğrafımızı çekti. Bu duruş iyi bir duruş değil. Bu diyalogcu anlayış, fetönün eseri. Şu an fetö lideri hayatta olsa ve onlar aktif olsalar, bu fetönün işi diyecektik veya iktidarda farklı bir zihniyet olsa, onların işi diyecektik. Peki şu anda ne diyeceğiz?

Bu arada ben bu yazıyı yazarken Lübnan’da Müslümanlar papayı garip garip ritüellerle tazim göstererek karşıladıklarını öğrendim. Sadece bizim ülkemizde değil bütün İslam aleminde, çok derinlerde, bitmeyen bir aşağılık kompleksi var. Bu iman açısından büyük bir zafiyettir. Sürekli bir yerlere kendimizi kabul ettirme sevdası. Biz Elhamdülillah Allah’a ve Rasul’üne iman ettik. İman ettik deyip dosdoğru olmak bizim düsturumuz.

Biz inanıyoruz ki iman edenler insanlar arasında en üstün olanlardır. Başkalarına özenmek, hala kendimizde bir eksiklik varmış gibi davranmak bir mümine yakışmaz. Çünkü Allah(c.c.), mealen şöyle buyurdu: “Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; şayet inanıyorsanız, en üstün olan sizsiniz.” (Âli İmran, 139)

Müslümanlar olarak Dünyaya zulümsüz, adil bir sistemi inşa etmek gibi bir hedefimiz var mı? Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmek gibi bir hedefimiz var mı? Doğu Türkistan’ı zulümden kurtarmak gibi bir hedefimiz var mı? Roma’nın fethi gibi bir hedefimiz var mı?  Eğer yoksa varmış gibi davranmayalım. Varsa da buna uygun davranalım vesselam.

 

EĞİTİM DANIŞMANLIĞI,

MESLEKİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK

[email protected]

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri