KADİR EROL
-YENİ- SALT YÜZEYSELLİK....!
SALT YÜZEYSELLİK....!
İnsanların çoğu,
Hayatı yüzeysel yaşar. Karmaşık gibi gelen bilgilerden uzak, çok okumadan, dinlemeden, öğrenmeden, fazla kafa yormadan ve derin düşünmeden... Düz ve basit yaşamayı tercih ederler. Kolayı budur.
Ama herşeyi de bilirler! Nasıl oluyorsa ? Hani Einstein'e izâfe edilen bir söz var ya; "Cahillik ne güzel, herşeyi biliyorsun !" Bu durumu, fazilet zanneden de, epeyi çoktur mealesef !
Hiç çaba göstermeden, öğrenmeden, bilmeden, herşeyi en iyi sen biliyorsun ! Ayrıca, hep sen haklısın, hep başkaları kusurlu veya suçlu, hep sen alacaklısın, hemde herkesten...!
Okuma yok, bilgi yok, öğrenme yok, analiz yok, düşünme yok, sentez yok, kültür yok, an'âne yok, örf yok, âdet yok, ahlâk yok, ideal yok, bilim yok, felsefe yok, mantık yok, din yok, sorumluluk yok...
Ama slogan gâyet çok, kibir tavan, akıl yavan, habire bâtıl batı'ya dayan... Yalan söz, boş laf, salla gitsin !
Bu yüzeysellikte yürüyüp giden bir vasattaki insanların, soyutlama ve soyut olanı kavrama yeteneği de, gâyet azalıyor.
Bu yüzden, insanların çoğunluğu; şablonlarla, genellemelerle, hazır etiketlerle ve önyargılarla hareket ediyorlar. Dünyayı, kendini, hayatı ve diğer insanları, anlama ve anlamlandırma faaliyetleri de, bu sığ'lıkta ve yüzeysellikte oluyor. Uğur Mumcu' nun dediği gibi, "Yeterli bilgi sahibi olmadan, kanaat sahibi olmak" böyle bir durumdur ve mealesef çok yaygındır.
Tabii bunun birçok sonuçları vardır. Ben bunlardan sâdece birine dikkat çekiyorum: Böyle kişilerden oluşan topluluklar, toplum olma vasfını kazanamazlar. Toplum, kardeş ve ümmet olamazlar.
"Aklı gözünde" denilen bu seküler insanlar, kutsadığı bir lideri olan, kesin saplantılı ve nobran bir topluluk oluştururlar. Onlarla bir konuyu sâkince konuşup, müzâkere edemezsiniz. Çok kızıp, öfkelenirler ve bağırmaya, hakarete, ahlâksızca küfürlere başlarlar. Bu tipler, algı ile yönlendirilir ve yönetilirler. Herşeye müsâit bir kitle olurlar.
Toplum mühendisliği yapan, algı operatörleri, böyle yüzeysel yaşayan toplulukları, çok severler. Çünkü, özenle oluşturdukları algı ürünlerini kolayca kabul edip, dış yönlendirmeye en açık olan gruplar, bunlardır.
Bilmediği halde, kibirle "biliyorum" zanneden, özenle oluşturulup enjekte edilen algılara göre hareket ettiği halde, kendi öz görüşünün de bu olduğunu narsistçe iddia eden, "kolaycı yüzeysellerin taraftarlığı" ceptedir artık ! Kitle hazır !
Başka türlü nasıl olabilir ki ? Dünyanın en büyük ve en organize hırsızlıklarını yapanları, siyâsî birer kahraman gibi savunmak üzere, bir kitle, başka nasıl motive edilebilir ve başka nasıl sokağa dökülebilir ki ?
Hakkında 3741 sayfalık resmi "yolsuzluk iddianâmesi" yazılan birisi için, bunun 1 sayfasını bile okumadan ve okumaya hiç ihtiyaç duymadan, "bunlar hep siyâsî" deyip geçivermek aymazlığı, işte bu kolaycılığın ve yüzeyselliğin doğal bir sonucudur.
İnanılır gibi değil.
Salt Yüzeysellik !
Av. Kadir EROL
15 Kasım 2025


Henüz Yorum yok