MEHMET ALTUNTAŞ

-YENİ- BARINMA HAKKI VE YENİ FİNANSMAN MODELLERİ: SOSYAL DEVLET NEREDE DURMALI?

BARINMA HAKKI VE YENİ FİNANSMAN MODELLERİ: SOSYAL DEVLET NEREDE DURMALI?

Türkiye’de konut meselesi artık yalnızca bir “ekonomi haberi” değil; giderek büyüyen bir toplumsal kriz. Barınma hakkı, Anayasa’da güvence altına alınmış temel bir ihtiyaçken, büyükşehirlerde neredeyse bir ayrıcalığa dönüşmüş durumda. Bakan Murat Kurum’un açıkladığı faizsiz finansman modeli umut verse de, yüksek fiyatlar nedeniyle erişilebilirlik hâlâ en büyük sorun. Avrupa’daki sosyal konut örnekleri ise, piyasanın insafına bırakılmayan bir sistemin mümkün olduğunu hatırlatıyor.

Yatırım Aracı mı, Temel Hak mı?

Türkiye’de konutun bir “barınma hakkı” olmaktan çıkıp “yatırım aracına” dönüşmesi, krizin en çarpıcı boyutlarından biri. Bir yanda 5–10 evi olanlar, diğer yanda tek ev bulamayan milyonlar. Bu tablo, sosyal devlet anlayışıyla ciddi bir çelişki yaratıyor.

Yeni Umut mu? Faizsiz Finansman Modeli

Bakanlık tarafından duyurulan faizsiz ev, araç ve işyeri edinme modeli:

  • Devlet güvencesi altında olacak,
  • TOKİ ve Emlak Konut destek verecek,
  • Çekilişli ve çekilişsiz iki sistemle işleyecek.

Amaç, özellikle orta gelirli vatandaşlara nefes aldırmak. Faiz yükü olmayan bir seçenek sunulması umut verici. Ancak kritik soru şu: Bu model geniş kitlelere gerçekten erişebilecek mi?

Sorun: Fiyatlar ve Erişim

Faizsiz olsa bile mevcut fiyat seviyeleri, birçok aile için hâlâ caydırıcı. Eğer sistem sadece belirli bir gelir grubuna hitap ederse, eşitsizlik derinleşebilir. Gayrimenkul sertifikası uygulamasında olduğu gibi, sosyal politika eksik bırakılırsa bu model de kısa sürede yatırım aracına dönüşebilir.

Ne Yapmalı? Sosyal Konut Modeli

Türkiye’nin ihtiyacı, yalnızca konut üretmek değil, adil ve kapsayıcı bir barınma sistemi kurmak. Bunun için:

  • TOKİ, Emlak Konut ve belediyeler kâr amacı gütmeden sosyal konut üretmeli.
  • Ev sahibi olmayanlar, gençler ve emeklilere öncelik sağlanmalı.
  • Uzun vadeli, düşük taksitli hibrit modeller uygulanmalı.
  • İkinci ve üçüncü ev sahiplerinden alınacak ek vergiler, doğrudan sosyal konut fonuna aktarılmalı.

Avrupa’dan Dersler

Almanya: Kira artışlarını sınırlayan “Mietspiegel” sistemi ve sosyal konut desteği.

Hollanda: Nüfusun %30’u sosyal konutlarda yaşıyor; fon doğrudan vergilerden besleniyor.

Fransa: Yeni projelerde %20–25 sosyal konut zorunluluğu, şehir merkezlerinde gelir çeşitliliğini koruyor.

Bu örnekler, konut piyasasının tamamen serbest bırakılmadan da düzenlenebileceğini gösteriyor.

Sonuç: Sosyal Adalet mi, Yatırım Aracı mı?

Türkiye’de atılan adımlar önemli, fakat sosyal devlet perspektifi olmadan yetersiz. Barınma hakkı, piyasanın insafına bırakılamayacak kadar temel bir insan hakkıdır. Eğer faizsiz finansman modeli sosyal konut politikalarıyla birleşirse, adil bir barınma sistemi kurulabilir. Aksi halde, ev sahibi olmak milyonlar için hayal olmaya devam edecek.

Türkiye’de konut meselesi uzun zamandır sadece bir “ekonomi haberi” değil, aynı zamanda derin bir toplumsal sorun. Türkiye’de konut artık yatırım aracı mı yoksa temel bir hak mı? Bakan Murat Kurum’un açıkladığı faizsiz finansman modeli umut verse de, yüksek fiyatlar erişimi zorlaştırıyor. Avrupa’daki sosyal konut örnekleri ise barınma hakkını korumanın mümkün olduğunu gösteriyor. Çözüm, piyasanın insafına bırakılmayan adil ve kapsayıcı bir sistem kurmaktan geçiyor.

Mehmet Altuntaş | Yorum - Analiz |

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri