Yapay Zeka'nın Geleceği Enderun Mektebi'nde Masaya Yatırıldı

Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen “Enderun Mektebi” Programları devam ediyor. Bu hafta Enderun Mektebi programında “Yapay Zeka: Geleceğin Mimarı mı Tehdidi mi?” konusu anlatıldı. Konuyu Araştırmacı-Yazar/Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu ele aldı.

Yapay Zeka'nın Geleceği Enderun Mektebi'nde Masaya Yatırıldı

Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen “Enderun Mektebi” Programları devam ediyor. Bu hafta Enderun Mektebi programında “Yapay Zeka: Geleceğin Mimarı mı Tehdidi mi?” konusu anlatıldı. Konuyu Araştırmacı-Yazar/Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu ele aldı.

Program Kayseri Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları Merkezi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi, dijital çağın en çok tartışılan konularından biri olan yapay zeka (YZ) ve edebiyat ilişkisini ele alan dikkat çekici bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Hakan Topuzoğlu tarafından gerçekleştirilen sunumda, yapay zekanın edebi üretimden hukuka, eğitimden sanata kadar geniş bir yelpazede yarattığı etkiler kapsamlı şekilde konuşuldu. Yapay Zekâ sadece Bir araç mı, yoksa yeni bir anlatıcı mı? sorusu üzerinde duruldu. Sunumun açılışında Topuzoğlu, yapay zekâyı yalnızca teknik bir gelişme olarak değil, aynı zamanda etik ve kültürel bir meydan okuma olarak tanımladı. “Anlatıcı kim?” sorusunun yeniden şekillendiği bu çağda, edebî metinlerin ardındaki ‘özne’nin artık sorgulandığını belirtti.

İŞ DÜNYASI VE HUKUKTA YAPAY ZEKÂNIN AYAK SESLERİ

Katılımcılara sunulan veriler, küresel yapay zekâ pazarının 2030 yılına kadar 1.8 trilyon dolara ulaşması beklendiğini ortaya koydu. Bununla birlikte, YZ destekli sistemlerin hukuki karar süreçlerine dâhil edilmesiyle sorumluluk, öznellik ve şeffaflık gibi temel ilkelerin tartışmalı hale geldiği vurgulandı. Topuzoğlu, “Yapay zekâ hata yaptığında kim sorumlu?” sorusunun hukuk dünyasında henüz net bir cevabı olmadığını ve bu boşluğun etik açıdan önemli riskler taşıdığını belirtti.

HANGİ MESLEKLER RİSK ALTINDA?

Yapay zekânın yükselişiyle birlikte bazı mesleklerin dönüşeceği ya da tamamen yok olabileceği ifade edildi. Sunumda; veri giriş uzmanları, muhasebeciler, çağrı merkezi çalışanları ve içerik üreticilerinin, YZ ile en çok tehdit altındaki meslek grupları arasında yer aldığı belirtildi.

Buna karşın, yaratıcı ve teknik beceri gerektiren mesleklerde ise YZ’nin bir yardımcı unsura dönüşeceği, özellikle doktorlar, mühendisler, öğretmenler ve yazarların yapay zekâ ile daha etkin çalışabileceği vurgulandı.

YAZARLAR İÇİN YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR

Yapay zekânın şiir, hikâye ve roman üretiminde aktif kullanılmasıyla birlikte, özgünlük ve aidiyet kavramlarının ciddi şekilde sorgulandığına dikkat çekildi. “Stil taklidi yapan algoritmalar, edebi sahiciliğin yerine geçebilir mi?” sorusu, oturumun en çarpıcı başlıklarından biriydi. Topuzoğlu, yapay zekânın yazarlar için bir tehdit değil, yenilikçi süreci besleyen bir “editör” gibi düşünülmesi gerektiğini savundu: “Yapay zekâ kelimeyi işler, ama anlamı kuran hâlâ insandır.”

EDEBİYATTA, SANATTA VE AKADEMİDE YZ ARAÇLARI

Sunumda ayrıca, ChatGPT, Sudowrite, GrammarlyGO, Jasper, DeepStory gibi içerik üretim araçları tanıtıldı. Özellikle akademisyenler için Zotero, Scholarcy, Turnitin gibi referans yönetimi ve intihal denetimi sağlayan platformların YZ destekli kullanımı ele alındı.

SONUÇ: RUHSUZ KODLAR MI, DUYGULU PARAGRAFLAR MI?

Hakan Topuzoğlu, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Yapay zekâ bir akıl olabilir, ama adalet bir vicdandır. Şiir bir ritim olabilir, ama ruh hâlâ insanda başlar. Geleceği yazarken algoritmalara değil, insan sezgisine kulak vermeliyiz.”

Program Yapay Zeka ile ilgili merak edilen soruların sorulması ve sorulara verilen cevaplar üzerinde tartışma ve fikir alış verişi ile sona erdi.

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler