
Avukat Fevzi Konaç’tan Aile Yapısına Dair Dikkat Çeken Paylaşım
Boşanma davalarına da bakan Avukat Fevzi Konaç, sosyal medya hesabından yaptığı dikkat çeken paylaşımda, kadına yönelik pozitif ayrımcılık politikalarının aile yapısı üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Yüzde yüz genellemeden kaçındığını ve istisnaları dışlamadığını belirten Konaç, mevcut yasal düzenlemelerin aile içi dengeleri nasıl etkilediğine dair gözlemlerini paylaştı.
Kadına yönelik pozitif ayrımcılık politikalarının yıllar içinde birbiri ardına hayata geçirildiğini hatırlatan Konaç, “Kadını koruyalım, özgürleştirelim, güçlendirelim dedik... dediklerimizi de yaptık” ifadeleriyle süreci özetledi. Ancak gelinen noktada ortaya çıkan sosyal tabloya dair endişelerini de dile getirdi.
“Kadın güçlendikçe erkekten kurtulma cesareti tetiklendi. Kadınla erkeğin insani bağlarını tek tek koparıp, birbirinin tamamlayıcısı olan kadın ve erkeği yarışan iki rakip haline getirdik,” diyen Konaç, erkeklerin aile içinde itibar kaybına uğradığını ve çocuklar nezdinde etkisiz hale geldiğini savundu.
Evlenme oranlarının düştüğüne, doğum oranlarının tepetaklak olduğuna, aile kurma korkusunun gençler arasında yaygınlaştığına dikkat çeken Konaç, sosyal dengelerin ciddi biçimde sarsıldığını vurguladı.
Konaç, paylaşımının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Merak edenleri rahatlatayım… Ben, yaratılıştaki ilahi olarak biçilen rollerine uygun yaşayan ve sınırlarını buna göre çizen kadın ve erkeğe inanıyor, değer veriyorum. O yüzden erkeğe de söyleyecek çok sözüm var. Ama bu konu başka zaman.”
Toplumsal cinsiyet politikalarına dair söylemleriyle sık sık gündeme gelen Av. Fevzi Konaç’ın bu paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Av. Fevzi KONAÇ'ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde :
Boşanma Davalarına bakan bir avukat olarak yüzde yüz genelleme yapmadan... istisnaları gözardı etmeden vardığım netice şudur;
Kadına pozitif ayrım yapalım dedik... yaptık...
Kadın istihdamını artıralım dedik... artırdık...
Kadını koruyan yasaları güçlendirelim dedik... güçlendirdik...
Kadının tek taraflı beyanını esas alalım dedik... aldık...
Kadını özgürleştirelim dedik... özgürleştirdik...
Kadını meslek sahibi yapalım dedik... yaptık...
Kadına uzanan eller kırılsın dedik... kırdık...
Kadını sadece anne gören zihniyeti reddediyoruz dedik... reddettik...
Kadına karşı erkeğin aile reisi olmasını kaldıracağız dedik... kaldırdık...
Kadının erkeğin soyismini zorunlu kullanması eşitliğe aykırıdır dedik... aykırılığı kaldırdık...
Şimdi mi!!!
Affedilsin ama [bazı] kadınları artık yenemiyoruz... iş çığırından çıktı... kadın güçlendikçe erkekten kurtulma cesareti tetiklendi... ve kadınla erkeğin insani bağlarını tek tek koparıp... birbirinin tamamlayıcısı olan kadın ve erkeği yarışan iki rakip haline getirdik... koşuda ayağını bağladığımız erkeği ise adeta bitirdik...!!
Erkeğin hiç bu kadar hukuken tek taraflı dayak yediğini ve eli kolu bağlı tartaklandığını hatırlamıyorum... evin erkeğinin, babasının hiç bu kadar acizliğe itildiğini görmemiştim... erkeği karısının karşısında itibarsız... çocuklarının gözünde iktidarsız/etkisiz hale düşürdük ve evde dengeleri altüst ettik
Ne mi oldu...??
Kadını kral... erkeği şamar oğlanı... otoriteden uzak çocukları asi... bu yanlışlarla aileyi tarumar ettik... kadınlar anne olmaktan kaçar oldu... doğum oranları tepetaklak... nüfusu çöküşe... evin geçimini imkansıza... erkeği işsize dönüştürdük... evlenme sayılarını asgariye... nüfusun kendini yenileme oranını negatife düşürdük.. gençleri aile olmaya korkar ve çalışmayan eşle yuvanın kurulmasını istemez hale getirdik... tüm bunlar nedeniyle sosyal denge taban yapmış durumda...
Hani güçlü kadın & güçlü toplumdu...
Merak edenleri rahatlatayım... ben yaratılıştaki ilahi olarak biçilen rollerine uygun yaşayan ve sınırlarını buna göre çizen kadın ve erkeğe inanıyorum, değer veriyorum... o yüzden erkeğe de söyleyecek çok sözüm var... ama bu konu başka zaman!
Henüz Yorum yok