MUSTAFA KÜÇÜKTEPE

-YENİ- KANDİL YAĞININ KOKUSUNDA KUDÜS

KANDİL YAĞININ KOKUSUNDA KUDÜS

Bu benim ilk Kudüs yolculuğum. Yıllardır içimde bir davet gibi duran, bir duanın içinde yankılanan o isim nihayet ete kemiğe bürünüyor: Kudüs.

Yola çıkmadan önce bir sessizlik iner insana. Ne bavulun fermuarı, ne takvimin günleri o sessizliği bozar. Çünkü bu defa gidilen yer, haritalarda değil, dualarda saklıdır. Kudüs… Peygamberlerin ayak izinde yankılanan şehir. Gidemeyenlerin bile kandil yağı gönderdiği ( o günün kandil yağı, bu gün her türlü yardımı), gideni ise bir dua hâline dönüştüren mukaddes toprak.

Uçağın kalkış saati belli, ama benim içimde zaman çözülüyor. Kayseri’den İstanbul’a, oradan Amman’a, oradan Allenby Köprüsü’ne uzanan bir güzergâh var kağıt üzerinde; ama kalbimdeki harita bambaşka: Mekke’den Kudüs’e, dünyadan göğe, insandan secdeye doğru bir çizgi.

Gece havaalanında buluşma var diyor program, ama içimde buluşma çoktan başlamış: gönlümle Kudüs arasında görünmeyen bir köprü kurulmuş bile. Her valiz hazırlığında bir dua dökülüyor dilimden; her kıyafet, sanki bir ibadet niyetine katlanıyor.

Bir ara kendi kendime mırıldanıyorum, belki de bu yolculuğun ilk şiiri oluyor:

yola çıkıyorum ey şehir
içimde kandil yağıyla ıslanan bir dua
bir ses fısıldıyor
her adımın göğe doğru
her nefesin Mirac’a varacak

Sabah namazını Amman’da kılacağız. Sonra sınır… Sonra Lût Gölü…
Sodom’un, Gomore’nin, tuz kesilen bir inkârın hatırası.
‘Orada rüzgâr bile ağır eser derler’  çünkü her tanecik, bir uyarının yankısıdır.
O an, içimden geçecek biliyorum:
Helâk yerinde secdeye varmak, kurtuluşun nasıl bir teslimiyetle mümkün olduğunu anlamaktır. Gözümün önüne o sonsuz çöl geldiğinde, içimden bir ayet yankılanacak, biliyorum: “Biz bir kavmi helâk ettiğimizde…” O an, tarih değil kalp konuşacak.


Erîha’nın hurmalarının kokusu, Lût Gölü’nün sessizliği, Mûsa (as)’ın kabri… Hepsi zihnimde birer perde gibi açılıyor ve nihayet Kudüs ufku...
Bir çocuk gibi heyecanlanıyorum. Bir ses içimden şöyle diyor:

ey taşların diliyle konuşan şehir
beni adım adım çağırıyorsun
ben gidemeyenlerin niyetini
kandil yağı gibi kalbimde taşıyorum

Ama en çok Mescid-i Aksâ… İlk kıblemiz. Her secde, oraya yönelmişti bir vakit. Şimdi ben yönümü gerçekten o tarafa çevireceğim. Kubbetü’s-Sahra’nın altındaki Muallak Taşı’na dokunabilir miyim izin var mı buna bilemiyorum ama oraya atılan bir bakış bile göğe yükselmenin bir duygusu olacak benim için. Çünkü Peygamberimiz o taştan Miraca yükseldiğinde, gökyüzü bile secde etmişti.

Mescid-i Aksâ’da sabah namazı… Bunu düşünmek bile ellerimi titretiyor. Kubbetü’s-Sahra’yı, Muallak Taşı’nı, Burak Mescidi’ni, Ömer Mescidi’ni görmek… Belki o taşın üzerine konan Peygamberimizin adımlarını değil ama o adımların yankısını duyacağım kalbimde Hz. Ömer’in adaletini koklayacağım Kıyame Kilise’inde…

Zeytin Dağı’ndan Kudüs’e bakarken, rüzgârda ezan sesiyle karışan bin yıllık yankılar kulağıma dolacak, hissediyorum. Hz. İsmail’in teslimiyeti, Yunus’un sabrı, Râbia’nın aşkı, Selman-ı Farisî’nin arayışı… İşte bir adım ötede, toprağın nefesinde, taşın hafızasında. Her adımda bir peygamberin kalp izi. Hepsi bir zincirin halkaları gibi: Tevhidin zinciri, peygamberlerin yolu.

ey Kudüs göğün aynasısın sen
her taşında bir secde izi
her rüzgârında bir ayet gizli
ben seni görmek için değil
sende kaybolmak için geliyorum

Ve biliyorum, bu yolculuk sadece mekâna değil; kalbimin içindeki Kudüs’e olacak.
Belki dönüşte bavulum hurma kokacak, ama ellerim kandil yağıyla ıslanmış gibi hissedecek. Çünkü Peygamber’in buyruğu kulaklarımda: “Gidemeyenler Mescid için kandil yağı göndersin.”
Kudüs’e yürüyen her adım, aslında göğe uzanan bir dua.
Ve ben o duanın içinde, sessizce yanıyorum:
Bir kandil gibi, Kudüs’ün yolunu aydınlatmak için. Ben de bir kandil oldum Kudüs yolunda,
ışığım titrek ama niyetim saf:

kandilim senin için yanıyor ey şehir
her damla yağı
bir gözyaşından süzülmüş dua

Bu benim ilk Kudüs yolculuğum, ama son olmayacak. Çünkü Kudüs’e bir kez varan, aslında kalbine döner…

 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri