AV. MUSTAFA İLHAN

Bulanık Beyinler

                        BULANIK BEYİNLER

            Teknoloji ilerledikçe insanlar gördüklerinden okuduklarından etkileniyor ve dünyadaki 7 milyar insanın hepsinin ayrı bir düşüncesi oluyor. İnsanlarda bu bulanık ortamda doğru yolu, ortalama bir yolu bulmada zorlanıyor.

            Türkiye’miz de bir kısım insanlar kendilerini ataist, deist, İslamcı, milliyetçi, kominist, kapitalist, dünya vatandaşı, mukaddesatçı, Atatürk’çü, ümmetçi, Siyonist vs. olarak görüyor.  Bu kadar çok ideoloji ve inanç olunca da üniter bir yapı gittikçe zorlaşıyor.

            Herkes kendi fikrini diğerinin fikrinden üstün gördüğü için de tartışmalar, savaşlar devam ediyor.

            Öncelikle ülkemizi ele alarak bu konuda özeleştiri yapmaya başlamak istiyorum.

            Kamuoyu yoklaması yapan birisi bu konuda sen kendini nasıl tanımlarsın diye sorduğunda ne cevap vereceğimi şaşırmıştım. Çünkü

            İslamcı desem yurdumuzda İslamcı olmayan milyonlar olduğunu bildiğim için daha kapsayıcı bir tarif gerekir diye düşündüm. Ümmetçiyim desem İslam dünyasındaki bu kadar kafası karışıklık, değişik düşünce yapıları var iken ümmetin bir araya gelmesinin hayal olduğunu düşündüm. Milliyetçiyim desem ülkemizde batılı propagandalara kanıp ben dünya vatandaşı olmak istiyorum diyenlerle ayrışacaktım. Milliyetçi değilim desem bu kadar farklı görüşle nasıl millet olacağız diye düşündüm. Komünistim desem yaşım nedeniyle komünist ideolojinin çöküşünü bizzat yaşayarak görmüş birisi olarak bunun bir ütopya olduğunu biliyordum. Kapitalist batıcıyım desem emperyalizmin mazlum milletleri sömürüsünü yaşamış gözlemlemiş birisi olarak zaten karşı çıkacağım ilk şey olur. Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekiyor. Dünya vatandaşı hippi hiçbir değerle bağlı olmayan birisi olsam Allah’a nasıl hesap vereceğimi düşünürüm. Tarikatçı ise hiç olamadım çünkü ben hiçbir zaman irademi kimseye vermeye razı değildim. Zikir yapacaksam da kendim yaparım. Atatürk’çüyüm desem çevremdeki Atatürkçülerin birçoğunun deist, ataist, dindar düşmanı, dünya vatandaşı, batı hayranı v.s. olduğunu gördüğümden onu da diyemezdim. O halde ben nasıl olmalıyım sorusuna cevap vermem gerekir diye düşündüm. 

            Öncelikle ben Müslüman olmalıyım. Bu dünyadaki ömrümüzün kısa olduğunu bizi yaratan bir Allah olduğunu ve ona karşı vazifelerimiz olduğunu kabul eden şekilde Müslüman olmalıyım. Sonra bununla ilişkili Müslümanların kardeşliğini savunmam gerekir. Çünkü imanın şartlarından birisi olan Ahirete iman ettiğime göre ahirette cennete gidecek Zenci, Arap, Suriyeli, Alman v.s. herkesle komşu olabileceğime göre onları bu dünyada da kendime yakın görmeliyim. Mukaddesatçı da olmam lazım çünkü kutsal sayılan her inanca saygı duymam gerekir, Tarikatçı olmamama rağmen zikir ve ibadette fazlasını yapmam gerekir ki rabbim beni kötülüklerden korusun. Ben öyle dolu zikir ve ibadet yapmalıyım ki her biri benim gibi insan olan şeyhlerin dervişlerin yardımına ihtiyaç duymamalıyım. Cemaat insanı diri tutar ve toplum baskısı insanı kötülüklerden korur. Ben cemaatlerle ilişkili olmalıyım ancak irademi onlara vermeyip, gerektiğinde en sert özeleştirileri de yapabilmeliyim.

            Milliyetçi olmalıyım ancak ırkçı olmamalıyım. İnsanlar arasında üstünlüğün ancak takva, bilgi ve çalışkanlık ile olacağını kabul etmeliyim. Ülkem ve vatanımın dünyanın en müreffef ülkesi olması için çalışmalıyım. Gerekirse ülkem için canımı vermeliyim. Çünkü yukarıda saydıklarımın olabilmesi bir vatanımın olmasına bağlıdır.

            Kapitalist olmamalıyım ancak çalışkanlığım ve helal kazanma yolu ile madde sahibi olmalı, kendime, çocuklarıma ve milletime faydalı olabilmeliyim. Hamalın ipin hesabını veremediğini asla unutmamalıyım. Teknolojiyi nerde bulursam almalıyım, üretmeliyim, icad etmeliyim insanlığın faydasına sunmalıyım ancak batılı yaşayış şekline kendimi kaptırmamalıyım. Onlarda iyi olan şeylere hayran olmalı  ancak kötülüklere kapalı olmalıyım. Sosyal adalet, insan hakları, yardımlaşma, paylaşma gibi konularda herkesin beni örnek alacağı bir hukuk düzeni oluşturmalıyım. Bu saydıklarım için komünist, sosyalist, sosyal adaletçi v.s. olmaya gerek olmamalı, biz kendimizi adil yaparsak onlarında bizim gibi olacaklarını bilmeliyiz. 

            Ülkemizde insanların beyinleri bulanık olmuş. Kendi gibi düşünmeyenleri kötüleyen, her söylediğinin yanlış olduğunu düşünen bir toplum olmuşuz. Ümmetçinin de, İslamcının da, Milliyetçinin de, sosyalistin de, kapitalistin de, komünistin de söylediklerinde, yaptıklarında doğruların var olabileceğini kabul edip öncelikle insan olmalıyız. İnsan olursak her şey yoluna girer.

                                                                                   Av. Mustafa İlhan
                                                                                   Kayseri Strateji Derneği Başkanı

1 Yorum

Bilal YILMAZ

Bilal YILMAZ

14 Kasım 2023
Yüregine Kalemine Saglık bu kadar fikri karışıklıgı çözecek bir ana fikir Ancak İman birlikteligi ile mümkün sanırım buda egitim ve kültür meselesi ne diyeyim ALLAH Yar ve Yardımcımız olsun İNŞ

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri