MÜFİT FURKAN

Okçular Tepesinde Kim Var?

Okçular Tepesinde Kim Var?

Cumhurbaşkanlığı seçimine üç gün kaldı. Bir yanda 21 yıllık hizmetin mimarı Recep Tayyip Erdoğan diğer yanda Kemal Kılıçdaroğlu.

Bu isimler zikredildiğinde aklımıza ilk gelenleri yazalım.

Recep Tayyip Erdoğan: Yerli ve Milli Otomobil TOGG, Şehir hastaneleri, otoyollar, köprüler, havalimanları, fabrikalar, İnsansız Hava Aracı İHA, Silahlı İnsansız Hava Aracı SİHA, İnsansız Hava Araçları Savaş Gemisi TCG, İnsansız Savaş Uçağı Kızılelma, yeni doğalgaz ve petrol rezervleri, İMF sömürüsünden kurtuluş, okullarda bedava kitap, başörtüsü yasağının kaldırılması, Ayasofya'nın yeniden Cami olarak ibadete açılması, terörle etkin mücadele, sınır güvenliği, bölgede barışın teminatı, "Dünya 5'ten büyüktür", 15 Temmuz'da halkıyla birlikte FETÖ terör örgütüne geçit vermeyen adam, Azerbaycan zaferi, istihdam, gelişmişlik, kalite, güven, istikrar, inanca özgürlük, ümmetin umudu, mazlumların lideri… Kısacası savunma sanayisinden Şehir Hastanelerine, bölgesinde güçlü ve söz sahibi Türkiye'nin, Hakkari'den Filistin'e zulme karşı dik duruşun mimarı.

Kemal Kılıçdaroğlu: ...

Önümüzdeki hafta sonu yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi tarihi bir dönüm noktası, beka mücadelesinde var oluş ile yok oluş arasında bir karar günü.

Bu seçim çok çok önemli.

Peki, okçular tepesinde kim var?

Kılıçdaroğlu'nun ittifakı gece gündüz demeden çalışıyor, ev ev dolaşıyor, sosyal medyada çok etkin, algıyı iyi yönetiyor ve ittifakın içerisindeki "her telden" destekçisi "Tayyip gitsin de…" ana fikrinde birleşip canhıraş çalışıyorlar.

Bizim cenahta ise, rehavet, ota çöpe takılıp kırgınlık, atalet, "Reis nasıl olsa kazanır" tembelliği, boş vermişlik. Sosyal medyada güya Kılıçdaroğlu'nu "Ti'ye almak" için yapılan, Cahit Zarifoğlu merhumun da dediği gibi "ve giderek bütün gençleri saran bir gırgır furyası, bir gevezelik, malayanilik, bir seviyesizlik…" kabilinden alaycı paylaşımlar.

Kendinize gelin beyler, bayanlar! Ciddiyet zamanı, çalışmak zamanı, kapı kapı dolaşıp kararsızı Reis'te karar kıldırmak zamanı. Ataleti bırakın, rehavetten sıyrılın, gözünüzü açın!

Ya hu; 28 Şubat darbesinde mağdur olduğunu bildiğim bir öğretmen ablamız "benim kayıt ilçede, amaaan şimdi ilçeye kim gidecek? Zaten fazlasıyla alır, bir benim oyum eksik olsa n'olacak?" dedi.

Kendimize gelelim, ataleti, tembelliği, ota çöpe takılmayı geçin! Komşunu arkadaşını ikna et, anlat, sosyal medyada aktif ol, her platformda etkili ol, sandığa sahip çık, hastaysan ambulansla git, pazartesi öleceğini bilsen de git oyunu kullan arkadaş! 1 oy dahi önemli.

21 yılın yatırımı, Türkiye'nin gelecek yüz yılı akamate uğramasın. Ümmetin umudu ile birlikte vebali de omuzlarımızda. Bunca yatırıma rağmen ilk turda ülkemiz insanının büyük çoğunluğunun Recep Tayyip Erdoğan demesi gerekmez miydi? Demek ki, yeterince anlatamadık, anlaşılamadık, muhalif kesimi ikna etmek için yeterli eforu sarfetmedik. Ah, vah etmeyelim sonra.

Haydi! Üstündeki ölü toprağını silkele, kendine gel ve davanın, şuurun, devletimizin bekasının öneminin farkına var!

Haydi! Yeniden güçlü Türkiye için, istikrar için Erdoğan'ı tüm gayretinle anlat.

Okçular Tepesinde biz olalım!

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri